Tanımlama benim değil… Bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın…
Aslında geçen yıl siyasi duruşunu bu tabirle ifade etmişti. Hatta gençlerle buluşmasında 'muhafazakar devrimci' kavramına biraz daha açıklık getirmişti. Tabii, o dönemde devrimin de kendi tekellerinde olduğunu düşünen solcular ayağa kalkmıştı. Dün AK Parti Seçim Beyannamesi'nin önsözündeki yazısında Erdoğan yeniden bu tanımlamaya vurgu yaptı. 20 yıllık icraatlerine bakıldığında esasında Erdoğan'ın devrimciliğini ispat ettiği görülüyor. Vesayet odaklarıyla savaşları, PKK ve FETÖ mücadelesi, savunma sanayisinde Türkiye'yi dünyayla yarışır hale getirmesi, enerjide 'Tam Bağımsızlık' idealine doğru emin adımlarla ilerleyişi, sağlık alanında yapılanlar, ulaştırmada gerçekleşenler, yerli otomobil…
Peki ya bundan sonra?
Seçim Beyannamesi'ne bakılırsa Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nda da devrim niteliğinde birçok adımı atmayı planlıyor.
Bunların neler olduğu beyannamede uzun uzun anlatılmış…
Benim en çok dikkatimi çeken kısım aile, kadınlar ve gençlerle ilgili bölümler…
Belli ki, AK Parti yeni dönemde aileyi güçlendirmeyi temel öncelik olarak belirlemiş…
Bunun için ilk olarak Aile Koruma Kalkanı Programı başlatacak. Ev hanımlarına emeklilik hakkı getirecek. Her ailede en az bir kişiye iş imkanı sağlayacak. Programın finansmanı için Aile ve Gençlik Bankası kurulacak. Bankanın ana gelir kaynağı da Karadeniz'de keşfedilen doğalgaz gelirlerinin belirli bir yüzdesi olacak. Bu banka üzerinden tarımla uğraşacak gençler de fonlanacak. Genç girişimcilere, bedava arazi tahsisi dışında, ilk iki yıl ödemesiz ve beş yıl vadeli faizsiz kredi desteği sunulacak. Yeni evlenene bu banka üzerinden iki yılı geri ödemesiz 48 ay vadeli 150 bin lira faizsiz evlilik kredisi verilecek. Üniversiteli gençlere aylık 10 GB ücretsiz internet, cep telefonu ve bilgisayar alımlarında vergi alınmaması, Gençlik Kartı'yla tiyatro ve sinemaya ücretsiz giriş hakkı da beyannamede yer bulmuş…
Tabii, bunların dışında adaletten sağlığa, eğitimden ekonomiye pek çok başlıkta verilen sözler var.
Lafı uzatmayacağım…
Belli ki, AK Parti 14 Mayıs'taki seçimler için odağına gençleri ve kadınları aldı. Somut vaatlerle seçmenin karşısına çıkacak.
***
KAPALIÇARŞI'DA TAŞINAN PARA MERKEZ'İN DEĞİL…
Hafta başındaki haberi gördünüz mü bilmiyorum…
Epey de gürültü çıkardı. Merkez Bankası'nın 'tekerlekli demir sandıklarla' her gün 5 milyar TL karşılığında 260 milyon dolarlık döviz aldığı iddia edildi. Haberde dövizlerin İçişleri Bakanlığı'na ait hizmet araçları ile taşındığı belirtildi. Ama haberde yer alan fotoğraf aslında meseleyi ele verdi. Oradaki araçlar para ve değerli eşya nakil işlemi yapan şirkete ait. Araçların kapısında sadece park için İçişleri Bakanlığı'ndan alınan izin yazısı yer alıyor. Para nakit işine aracılık eden kurum yetkililerinin verdiği bilgiye göre, habere konu olan para transfer işleminin Merkez Bankası ile bir ilgisi yok. Merkez Bankası yetkilileri de haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti: "Bu işlemler yeni bir şey değil. Dönem dönem özel ve kamu kurumları Kapalıçarşı gibi serbest piyasadan döviz ihtiyacını karşılarlar. Geçmişte de oldu, bundan sonra da olacaktır. Ancak Merkez Bankası'nın şimdiye kadar böyle bir işlemi olmadı."