Önceki gün TV100 kanalında bir magazinci, bir 'şarapçı' (!) çıkmış bir şeyler gevelemiş… Sonradan haberim oldu… Oturup biraz izledim...
Biliyorsunuz, bunlar Hürriyet'ten kovulmuşlardı. Biri oradayken magazin yazardı, diğeri şarap, gezi filan…
Ne ara finansçı olmuşlar anlamadım.
Ama o kadar belli ki, birilerine hizmet ettikleri…
Niye böyle düşündüğümü izninizle anlatayım.
Ertuğrul Özkök, Rusya Merkez Bankası'nın ödeme sistemi Mir'i yeni duymuş olacak ki, "Benim kulağıma gelen bilgiye göre…" diye başlıyor.
Arkasından da "Türkiye'den iki kamu bankası Rus bankalarıyla anlaşma yapacakmış… Mir diye bir sistem üzerinden… Özel bankalar bu sisteme girmeye temkinliymiş… Rusya'ya AB ve ABD'de yaptırımlar söz konusu olduğu için başlarına bir şey gelebilir diye… Çünkü onlar Batı bankalarıyla ilişkililer… Swift sistemiyle çalışıyorlar..." diye anlatıyor.
Karşısındaki magazinci Cengiz Semercioğlu da "Bana da öyle bilgiler geldi hatta bir banka daha varmış" falan diyerek gizemli istihbarat bilgisi paylaşıyor!
Güler misin, ağlar mısın?
Yahu, birincisi, özel bankalar swift ile çalışıyor da kamu bankaları güvercinle mi dünya finans sistemiyle haberleşiyor.
İkincisi, yıllar önce gündemde olan Mir kartı işini şimdi yeni bir şeymiş gibi anlatmaya çalışmak niye?
Onu da ben söyleyeyim…
Hatırlayın, Halkbank'ın ABD'nin İran yaptırımlarının içine sokulması için birileri nasıl çabalıyordu?
FETÖ'sü bir yandan, gazetecisi diğer yandan, siyasetçisi öteki yandan seferber olmuşlardı. Uluslararası bankacılık kuralları ve hukuka uygun işlemlere rağmen Amerika'nın İran'a uyguladığı ekonomik yaptırımları delmek suçlamasıyla banka aleyhine dava açılmasını elbirliğiyle başarmışlardı.
Komplocu değilim de belli ki, şimdi de birileri aynı oyunu sergilemek için çalışıyorlar. Denge siyasetiyle dünyada adından söz ettiren Türkiye'yi bir tarafa sürüklemek istiyorlar. ABD ve AB'de Rus finans sektörüne yönelik yaptırımlar gündemdeyken, uluslararası bankacılık teamüllerine göre hareket eden Türk bankaları ve kamu bankaları üzerine algı yürütmeye çalışıyorlar.
Yoksa durduk yere bir magazinci ile şarapçı başımıza finansçı kesilir mi?
***
GAZİANTEP ALKIŞI HAK ETTİ…
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Fatma Şahin, Vali Davut Gül ile Fırıncılar Odası Başkanı Mehmet Sevimli örnek alınması gereken bir projeye başlamışlar… Önceki gün protokol imzaladılar. İhtiyaç sahibi her aileye günlük 5 ekmeğe denk gelecek miktarda aylık 150 ekmekte indirim yapılacak, uygulamadan vakıf sistemine bağlı 126 bin vatandaş yararlanacak. Ekonomik sıkıntı yaşayan aileler 2.5 TL'ye satılan ekmeği 1.5 TL'den almış olacaklar.
Süper bir proje… Hem de Ramazan ayında… Sordum belediyeye...
Bu ihtiyaç sahipleri için yapacağınız sübvansiyonun maliyeti nedir diye…
Yılda 115 milyon, ayda 9.5 milyon TL'ymiş…
Belediyenin yıllık bütçesinin yaklaşık yüzde 4'üne denk geliyor.
Çok da büyük rakam değil…
Keşke enflasyonun yükseldiği bu ortamda bütün belediyeler aynı hassasiyeti gösterip dar gelirlilerle ilgili proje üretse… Kendi siyasetlerini yaptırdıkları yandaş sanatçıları ve yandaş organizasyon şirketlerini beslemek için düzenledikleri festivallere, organizasyonlara bütçe aktardıkları kadar fakir-fukaraya da destek olsalar…
Hiç değilse 'hayır duası' alırlar.