Burası, Patronlar Kulübü… İşlerine gelince 'en kral' serbest piyasacı onlardır. Ama konu işlerine gelmiyorsa babaları gelse serbest piyasa filan bilmezler.
Çok değil… Geçen yılın sonuydu… Dövizin yükselişi sırasında Merkez Bankası'na, hükümete demediklerini bırakmıyorlardı. Faizlerin indirilmesine dem vurarak 'biran önce serbest piyasa kurallarını işletin' filan diyorlardı. Herhalde o zaman CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun telefonu onları gaza getirmişti!
Biliyorsunuz, Kılıçdaroğlu arayınca açıklamaları art arda gelmişti.
Peki ya şimdi ne değişti?
Aynı Kılıçdaroğlu önceki gün bir video çekerek "Elektrik faturasını ödemiyorum" deyiverdi.
Elektrikte de serbest piyasa yok mu?
Üstelik, TÜSİAD'ın pek sevdiği Kemal Derviş'in IMF'ci dostlarıyla Türkiye'ye getirdiği düzen… Bilirsiniz, o dönemden kalmadır TEDAŞ özelleştirme süreci… Sonrasında o program uygulanıp, 2008'de dağıtım bölgeleri özelleştirilmiştir. 'İyi mi yapıldı, kötü mü ya da amaç hasıl oldu mu' meselesi ayrı bir tartışma konusudur. Özelleştirmelerin kayıpkaçaklar ya da şebeke iyileştirmeleri açısından faydaları olmuştur. Ancak kabul etmek gerekir ki, elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının verimli işletilmesi veya rekabeti tüketici maliyetlerine çok da yansımamıştır, bugün görüyoruz. Neyse...
Şimdi TÜSİAD'dan biri çıkıp da 'Hopp Kemal Bey, serbest piyasa' diyor mu?
Birçok dağıtım şirketinin patronu TÜSİAD üyesi… Haa, CHP Lideri çıkıp, "Faturalardaki fahiş zammı eleştirebilir, bu zammın geri çekilmesini isteyebilir, çözüm için Meclis'e kanun getirin" baskısı yapabilir. Bu demokratik bir tepkidir, muhalefetin görevidir de… Ama sivil itaatsizlik çağrısı yapmak nedir?
Belli ki, dert kaos çıkarmak…
Şahsen Kılıçdaroğlu'ndan aynı tavrı benzin için de bekliyorum.
Çeksin arabasını Opet'e, koydursun benzini, parayı ödemeden bassın gaza…
Öyle ya…
Benzin fiyatları da çok yükseldi.
Bakalım benzini alan, rafine eden, vatandaşa satan Koç Holding, böyle bir eyleme ne der?
***
HER İNGİLİZ BİR GÜN LİNÇ YİYECEKTİR!
Yahu Türkiye'dekilere yapıyorsunuz anladık da…
Elin İngiliz'inden ne istiyorsunuz?
Malumunuz, geçenlerde Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Londra'daydı. Bankacı ve yatırımcıyla görüştü. Temasların ardından merkezi İngiltere'de bulunan Bluebay Varlık Yönetimi'nin Stratejisti Timothy Ash sosyal medyadan bir paylaşımda bulunarak, "(Bakan) Nebati Londra'da iyi iş çıkardı. Çok hazırlıklı geldi. Türkiye'nin hikâyesini pazarlamakta ve anlatmakta iyiydi" dedi.
Vay sen misin bunu diyen!
Hemen düğmeye bastılar. Sosyal medyada hedefe oturttular. İsmi lazım değil belli kitleler linç etmeye başladılar. Adamcağızın ne AK Partililiği kaldı, ne yandaşlığı… Hatta bazıları yazdıklarına o kadar içerlemiş ki… Şimdi ne paylaşsa altına doluşup içindekileri kusuyorlar...
Gerçi niye şaşırıyorum ki…
Hatırlayın, Ege Cansen'i de linç etmediler mi?
'Türkiye ekonomisi dış borçsuz çalışmaz' fikrini zihnine yazan bizim ekonomistlerin öğrenilmiş çaresizliğini yüzlerine vurup, ihracata dayalı büyüme modelini savunduğu için… Üstelik, bunları yıllardır dile getirmesine rağmen...
Yazık, ne yapsın o da…
Söylemini biraz daha farklılaştırmak zorunda kaldı.
Ne diyeyim?
Allah bu linç ekibine akıl fikir versin…