Borsa İstanbul rekor üzerine rekor kırmaya devam ediyor. Pandemiye rağmen geçen yıl endeks yüzde 29.1 arttı. Borsada işlem gören hisselerin yüzde 58'i yüzde 100 ve üzerinde değer kazandı. Değerini en az ikiye katlayan 106 hisse var. Geçen yıl yerli yatırımcı sayısı 1.9 milyona ulaştı. Aralıkta bile 100 bin yerli yatırımcı geldi. Yabancılar da son aylarda dolar bozdurup hisse senedi alıyor. Borsa İstanbul'u kendi ligindeki ülkelerle kıyaslarsanız hâlâ yüzde 54 daha ucuz. Bu da endeksin gidecek yolu olduğunu gösteriyor. Yani yakında 2.000 rakamlarını duymamız şaşırtıcı olmaz.
Tabii hal böyle olunca, herkesin gözü de borsaya çevrilmiş durumda... Açıkçası eskiden arkadaş ortamlarında herkes 'dolar ne olacak' sorusunu yöneltirdi. Şimdi 'hangi hisse yükselir' demeye başladılar.
Vatandaş bu kadar ilgi gösterir de iş dünyası durur mu?
Onlar daha büyük alım-satım yaptıkları için hisse senedi öneren dealer'lara, WhatsApp gruplarındaki analistlere komisyon önermeye başladılar. O kadar çok duyuyorum ki... Yükselecek hisse senedi önerisi getiren dealer'e "Kazancın yüzde 10'u senin olacak" diyenleri... En çok Avrupa'dan siparişi kesilen tekstilciler borsaya merak salmış durumda... Ellerindeki nakdi borsaya yatırıp, parayı ikiye katlama derdindeler. Hatta aralarında yurtdışı borsalara açılan bile var. Geçen bir tanesi Boeing hissesi almış! Koronavirüs etkisi havacılık hisselerinin tavan yapacağını düşünmüş olacak ki, Boeing hissesine yatırım yapıyor.
Vallahi ne diyeyim...
Kısa yoldan zengin olma hayali herkesi cezbeder ama dikkatli olunmazsa mağdur da eder
Velhasıl, biz yine uyarımızı yapalım: Borsa kolay para kazanma yeri değildir. 3 aydan kısa vadeli işlemler yatırım değil, oyundur. Birden fazla hisseye yatırım yaparak riski dağıtın. Ne iş yaptığını, mali yapısını bilmediğiniz şirkete yatırım yapmayın. Sosyal medya ve forumlarda yer alan 'tüyo' haberlerine kesinlikle itibar etmeyin. Kredili işlem yapmayın.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

BUMERANG..
6 Ocak, ABD'nin demokrasi tarihine utanç vesikası olarak geçti. Kongre binasının basılması, bugüne kadar dünyaya demokrasi empoze etme bahanesiyle herkesin iç işlerine müdahale eden ABD için bir bumerangdır.
ABD'yle ilgili şu tarihleri hatırlayın.
1948- İtalya'da seçime müdahale etti.
1953- İran'da Musaddık hükümetini devirmek için rüşvet dağıttı.
1954-Guatemala'yı karıştırdı.
1957-Lübnan'da seçimi sabote etti.
1961-Küba'da hükümeti devirmek istedi.
1964- Brezilya'da darbeyi kışkırttı.
1967- Yunanistan'a CIA'i soktu.
1973- Şili'de darbe yaptırdı.
1979/1989- Afganistan'da direnişçileri destekledi.
1989- Panama'yı karıştırdı.
2000-Yugoslavya'ya el attı.
2003- Gözünü Irak'a ve Gürcistan'a dikti.
2004- Ukrayna seçimlerine müdahil oldu.
2011- Libya'ya askeri müdahalede bulundu.
2011- Suriye ve Mısır'ı karıştırdı.
Türkiye'dekileri hiç saymıyorum bile...
Eee, ne demişler?
Etme bulma dünyası...