İş gereği sık sık Ankara'ya gidiyorum. Gidip gelirken de genellikle karayolunu tercih ediyorum. Uçak yolculuğu 45 dakika sürse de havalimanına gidişgeliş süreleri hesaba katıldığında en iyi ihtimal 3.5 saatiniz yollarda geçiyor. Aynı sürede arabayla çok rahat varabiliyorsunuz.
Hele ki, şimdi...
Malum, geçen hafta 398.4 km'lik Kuzey Marmara Otoyolu'nun (KMO) hemen hemen tamamı açıldı. Hafta sonu hem yolu deneyimlemek hem de iş-aile ziyaretleri için Ankara'ya gittim. Dönüşte sosyal medyadan paylaşımda bulundum. İyikötü bir sürü yorum geldi. Hal böyle olunca, her yapılan doğru projeyi eleştirenlere birkaç kelam etmek farz oldu.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Başta şunu söyleyeyim. Dünyada gidişgeliş 4 şeritli karayolu görmüşsünüzdür. Ama 4 şeritli tünele rastlamamışsınızdır. Bu otoyolda toplam 35 kilometre uzunluğa ulaşan 10 tünel, 56 km'yi bulan 69 viyadük, 409 köprü ve 818 menfez var. Türkiye'nin en uzun otoyol tüneli de en yüksek ayaklı viyadüğü de bu yolda... Anlayacağınız, tam bir mühendislik harikası... Şimdi motorsikletlerin dostu haline getirilmeye çalışılıyor. Virajlı bölgelerde olası kaza riskini önlemek için 2 panel arasına sarı bantlar çekiliyor.
17 bakan eskiten, yapımı 16 yıl süren, semeriyle seksene mal olan Bolu tünelinin yılan hikâyesini hatırladıkça, 400 km'lik bu otoyolu yapan firmalara rekor sürede (3.5 yıl) inşaatı bitirdikleri için teşekkür etmek gerek...
Gelelim fiyat kısmına... Ben Akyazı'dan girip, gazeteye geldiğim gün köprü geçişi de dahil 117 TL ödedim. Yolculuk süresi 1 saat 15 dakika sürdü.
Pahalı mı derseniz...
İstanbul-Ankara arasında eski yoldan gidip gelirken Kocaeli Körfez ve Dilovası bölgesinde kamyon trafiğine yakalanıp, dur-kalk 1-1.5 saat yolda kaldığım, litrelerce benzin tükettiğim günleri düşününce kesintisiz, trafiksiz, emniyetli ve konforlu seyahat için 'bu bedel ödenir' diye düşünüyorum. Hele hele bayram dönüşleri ya da hafta sonu trafiğini aklıma getirince...
Zamandan, yakıttan tasarruf ediyorsunuz, aynı zamanda çevreyi daha az kirletmiş oluyorsunuz. (Yoğun trafikten kaynaklı aracınızda oluşabilecek hasar kayıplarını da düşünün.)
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı hesabı yapmış. Zamandan yıllık 1.7 milyar TL, yakıttan 800 milyon TL, karbon salınımından 21 milyon TL olmak üzere toplam 2.5 milyarlık tasarruf... Doğru...
Lafı uzatmayayım. Projeyi eleştirmek için sıraya girenlere bakmayın. İstanbul-İzmir otobanı açıldığında da 'pahalı' eleştirileri yapanlar olmuştu. Açıldıktan kısa süre sonra özellikle yaz aylarında o kadar geniş yolda trafik oluştuğunu gördüm. O yüzden emin olun, bugün Kuzey Marmara Otoyolu'nu eleştirenler, yolu en çok kullananlar olacaktır.
***
YİD'LER TUKAKA MI?
Gelelim Yap-İşlet-Devret (YİD) eleştirilerine... Bu model, 1980'lerden bu yana devlet bütçesinin yetersiz kaldığı, teknoloji transferi gerektiren işlerde kullanılıyor. KMO'yu yapan firmalar da YİD modeliyle ihaleyi aldı, 30 Mayıs 2029'a kadar otoyolu işletecekler. Sonra devlete teslim edecekler. YİD projelerini eleştirenler işletme süresindeki bedellere kilitleniyor fakat devletin sonraki kazancına bakmıyor?
Birincisi, devlet böyle devasa yatırımları özel sektöre yaptırarak finansman yükünden kurtuluyor. (Araç garantisinin bu yolda tutacağını düşünüyorum) İkincisi, buralara harcanacak parayı toplumun refahını artıracak başka alanlara kanalize ediyor. İşletme yükü de (bakım-onarım vb) en azından epeyce bir süre devletin sırtına kalmamış oluyor.