Kitleleri futbol kadar ilgilendiren bir başka gündem de seçim… Birkaç gündür TV'leri izliyorum, gazete yorumlarını okuyorum, sosyal medyada yazılanları takip ediyorum. Taraflar seçmeni suçlamaktan pek de öteye geçemedi. Gördüğüm kadarıyla, AK Parti ve MHP ittifakında yaşanan oy kaybını kimse üzerine alınmıyor. CHP-İP-HDP ittifakında ise başarıyı herkes sahiplenmeye çalışıyor.
Halbuki, kabul edelim etmeyelim… Seçmen, AK Parti'ye bu kez ciddi bir uyarıda bulunarak "Kuruluş felsefesindeki Erdemliler Hareketi'ne dön, ciddi bir ameliyata gir, vücuda giren virüsleri kazıt, zamanın ruhunu okuyup politikalar üret, güç kontrolündeki aymazlıklara son ver" dedi. Ben, Türk siyasetinde gelmiş geçmiş en önemli liderlerden biri olan Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bizden daha da ilerisini gördüğüne eminim.
Bugüne kadar AK Parti iktidarının uzun soluklu olmasının en önemli sebebi lider perspektifinden ortaya konulan konjonktürel esneklik değil miydi? Erdoğan'ın önderliğinde muhafazakâr demokratlıktan, muhafazakar devletçiliğe sonra milliyetçi muhafazakârlığa evrilen partinin yeniden diriliş destanı yazacağına inanıyorum. Seçimde CHP, İyi Parti, Saadet ve HDP'lileri etrafında toplayabilen Ekrem İmamoğlu'nun ise bu kitleleri yanında tutup tutamayacağını merak ediyorum.