Son dönemde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının cezaevlerinden birer birer salınma haberlerini gördükçe "Neler oluyor" diye düşünmeden edemiyordum. Biz, içerideki örgüt elemanlarının serbest kalmasını bırakın, kapağı hiç açılmamış dosyaların aralanmasını beklerken gerçekleşen bu garipliklere anlam veremiyordum. Asker, yargı, polis, üniversite, öğretmen, STK ayağına sayısız operasyon yapılıp örgütün finansörlerine tam olarak müdahale edilmemesine hayıflanıyordum.
Birileri derneklere 3-5 TL yatırdığı, Bank Asya'da 300-500 TL parası olduğu, baskıyla himmet verdiği için içeri atılırken, para baronlarının orada burada cirit atmasına dayanamıyordum.
Neyse ki, dün Başkan Recep Tayyip Erdoğan ikinci 100 günlük eylem planını açıklarken çok önemli bir mesaj verdi. FETÖ'nün özellikle yurtdışı finansman ayağına darbe vurulmasına yönelik yeni girişimler başlatılacağını açıkladı. Bana göre, bu mesaj "mücadeleye güçlü şekilde devam" anlamı taşıdığı için vicdanlara su serpiyor.
Kamuoyunda cevabı aranan sorulara da yanıt vermiş oluyor.
Peki Erdoğan'ın kastettiği ne olabilir?
Bazı kaynaklarımla konuştum. Sanıyorum, bu operasyonların birkaç ayağı olacak.
Birincisi, 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminden sonra el konulan, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devrolan ve kayyumların yönettiği binden fazla şirketin yurtdışındaki iştirakleri, kaçırdıkları mal varlıkları veyahut paraları… Hükümet bu ülkelerle hukuki ve diplomatik temasa geçip, FETÖ şirketlerine yaptırım uygulanması talebinde bulunabilir.
Misal, FETÖ'nün firari finansörü Akın İpek'in Koza Altın üzerinden ülkeden kaçırdığı 75 ton altının geri istenmesi veyahut TMSF'nin hukuki yola başvurarak, örgütün yurtdışındaki mal varlıklarını geri alması gibi… İkincisi, firar eden örgütün üst düzey elemanlarının, Türkiye'den yurtdışına kaçırdıkları paralarla kurdukları şirketlerin kaynaklarına yönelik girişimler başlatılabilir.
Misal, örgütün para kasası olan Kaynak Holding'in kayyum atanmadan bir hafta önce Hollanda'da kurduğu şirkete aktarılan paralar gibi… Gerçi bildiğim kadarıyla, Hollanda'ya taşınan Kaynak parası ABD'ye gitti. ABD paraya bloke koydu, örgüte 3-5 ay kullandırmadı ama daha sonra blokeyi kaldırdı. Şu anda bu para örgütün 2 numarası olarak bilinen mali işlerini yürüten Mustafa Özcan'ın kontrolünde… Örgütün, ABD'nin Houston şehrinde 25 milyar dolara yakın parayı yönettiği söyleniyor. Üçüncüsü, Türkiye'den yurtdışına giden paralar için önlemler alınabilir. Örgüt halen elini kolunu sallayarak içeride himmet toplayabilir mi bilemiyorum ama PKK ile FETÖ'nün ortaklaşa gerçekleştirdiği uyuşturucu ticaretindeki kaynak pekala kesilebilir.
Bu konuya devam edeceğim…