Son bir haftadır CHP'nin ibretlik halini izliyorum. 8 kez yenilmesine rağmen koltuğa yapışan bir genel başkan, partide değişim isteyenlere kulak tıkayan yönetim, kurultay isteyen muhaliflerin toplanan imzaları bir türlü açıklayamaması, partinin gizli yönetimi (!), CHP'lilerin kamuoyu önünde yaşadığı seviyesiz tartışmalar, demokrasiden bahsedip delegelere yapılan 'imzanı çek' baskıları, kağıttta yazılanı bile okuyamayan il başkanları, hizipler, entrikalar hatta daha da ötesi tehdit ve şantajlar vs...
Hangi birini sayayım.
Öyle sanıyorum ki, kurultay kavgası mahkemede bitecek. Partinin içler acısı haline seçmenleri dahi isyan eder hale geldi. Nereye gitsem CHP'li seçmenlerden aynı cümleleri duyuyorum. "24 Haziran seçimlerinden önce 'Bunlar ülke yönetemez evladım' dedikleri için kızdığımız amcalar ve teyzelerin feraseti bizden daha yüksekmiş" diye hayıflanıyorlar. Hani, Muharrem İnce seçimler sonrasında kendi seçmenine 'şizofren' dedi ya... Bu ortamda, nasıl olmasınlar ki... Yaşananları görünce CHP'li seçmeni şizofreniye götüren nedenleri daha iyi anlıyor insan...
Gittiğim, gördüğüm yerlerdeki izlenimim, CHP'nin yerel seçimlerde kendi seçmeninden okkalı bir tokat yiyeceği yönünde...
Ama yalan yok. CHP'nin durumunu gördükçe bol bol dua ediyorum. Niye mi?
Ülkece verilmiş sadakamız varmış.
Allah bizi CHP'den korudu, koruyor!
Düşünsenize, 1.250 delegeye söz geçiremeyen bir parti 24 Haziran'da Türkiye'yi yönetmeye talipti. Görüyoruz ki, bırakın ülkeyi, CHP'ye mahalle bakkalını verseniz yönetemez.