ABD, yetki ve usul bakımından hatalarla dolu kumpas davasında Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'yı suçlu bulunca bir kesimin neredeyse zil takıp oynamadığı kaldı. Hemen ellerini ovuşturup dedikoduya başladılar: "Başka davalar yolda... Halkbank'a 10 milyar dolar ceza kesilecek... İş daha nerelere gidecek görün bakın..."
Türkiye'nin başına gelebilecek her türlü musibeti kutsayan arkadaşlara bugün birkaç lafım olacak.
Birincisi, davayla ilgili hukuki süreç henüz tamamlanmadı. 11 Nisan'da hakim Richard Berman Atilla'nın cezasına karar verecek. Bu süreçte, ABD'de Atilla'nın daha önce suç işleyip işlemediğine bakılarak hakkında rapor hazırlanacak. Hakime sunulacak bu rapor ceza miktarını düşürebilir de...
İkincisi, ABD'deki davada Atilla ve Sarraf'la ilgili bireyselleştirme yapılıyor.
Yani şu anda Halkbank'ın tüzel kişiliği yargılanmıyor. Elimizde ABD'nin önümüzdeki süreçte ne yapacağına dair bir veri de yok. Zira, ne ABD Hazinesi ne de mahkemeler bankadan bilgi-belge istedi.
Üçüncüsü, Atilla davasından çıkacak karara hemen eyvallah denilmeyeceği aşikâr. Hakimin kararı Federal Mahkeme'de (Yargıtay) temyize götürülecek. Orada ABDTürkiye arasında 1980'de devreye giren ve iki ülke vatandaşlarının yargılanmasına ilişkin anlaşma masaya gelecek. Anlaşmada, bir devletin diğerinden nasıl delil isteyeceği açıkça yazıyor. Adalet Bakanlıkları üzerinden gönderilen delillerin mahkemelerde kabul edilebileceğine vurgu yapılıyor.
Atilla'nın avukatları temyizde FETÖ'cüler eliyle mahkemeye ulaştırılan delil ve iddiaların yasadışı toplanması nedeniyle geçersiz olduğuna vurgu yapacak.
Bu durumda kararın değişip değişmeyeceğini bilmiyoruz.
Dördüncüsü, Adalet Bakanlıkları arasında yürütülecek görüşmelerde iş nereye evrilir bunu da hesaplamak gerekiyor.
Emin olun, bunların dışında da Türkiye'nin elinde birçok kart var. Henüz o kartlar piyasaya çıkmadı. Hassas kaynaklarım, bu maçın bitmediğine dair ilginç bilgiler veriyor. Misal, yarın öbür gün Türkiye terörün finansmanına destek veren bir ABD'liyi burada yargılamaya kalkarsa ne olacak? Ya ABD'nin Türkiye'de PYD'ye doğrudan yardımları, Adana Başkonsolosluğu vasıtasıyla PKK terör örgütüne verilen mali destekler, Ankaraİstanbul'daki ABD misyonlarının terör örgütleriyle iltisakları gibi onlarca dosya ortaya çıkarsa...
O zaman bugün zil takıp oynayanlar ne yapar bilemiyorum. Merakla bekliyorum.