Türkiye zor günlerden geçiyor. Ülke terör örgütlerinin kıskacına girmiş durumda. Yıllardır korunan siyasi ve ekonomik istikrarı bozmak için her gün yeni bir senaryo devreye sokuluyor. En temel insan hakkı olan yaşama hakkını elinden alan terörün amacı, ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel ve toplumsal yapıyı sarsmak değil mi?
Ama yenilmeyeceğiz, terörün üstesinden gelip, algı operasyonlarıyla yaratılan havayı bozacağız.
Son günlerde teröre karşı tek vücut olan Türkiye'nin ekonomideki saldırıların üstesinden de aynı kararlılıkla gelebileceğinin bir örneğini anlatacağım bugün size...
Nerede mi?
Türkiye'nin bayrak taşıyıcısı Türk Hava Yolları'nda (THY)...
Malum, şirket turizmdeki daralma ve filo yatırımları nedeniyle kötü bir yıl geçirdi. Tasarruf tedbirlerini hayata geçirdi. Şimdi de 47 bin 500 çalışanından fedakârlık istiyor. Zam yapmayacak ama işçi de çıkarmayacak.
Önerinin işçi tarafında nasıl karşılık bulduğunu merak edip Hava-İş Sendikası Başkanı Ali Kemal Tatlıbal'ı aradım.
Sendika, Anadolu ve İstanbul'daki temsilcileriyle toplantılar yapmış. Anket programı satın almış. 20 bin çalışana SMS ve e-mail'le anket formları yollayıp THY'nin teklifini iletecekmiş. Sanırım bu hafta sonuna kadar teklife cevap verilecek.
Telefon görüşmemizden edindiğim izlenim şu: THY personeli, şirketin zam yapıp arkasından küçülmeye gitmesini istemiyor. Hepsi aidiyet duygusuyla elini taşın altına koymaya hazır. "Bize bu şirketin ölüsü değil, dirisi lazım" diyorlar.
THY yönetiminden tek istekleri hiç kimsenin işine son verilmemesi... Ki bu isteğin yerine getirileceğine eminim.