Kasım 2005... Ankara'da gazetecilik yapıyorum. Türk Telekom'un özelleştirme ihalesi var. Türkiye'nin en stratejik ve en kârlı kurumu yeni sahibini arıyor. Masada Türk yatırımcılar da var yabancılar da... Kıran kırana bir mücadele...
İhalede şirketin yüzde 55'i 6 milyar 550 milyon dolarla Suudi merkezli Lübnanlı Hariri ailesinin şirketi Oger Telecom'un oluyor... İhalede 11.9 milyar dolarlık şirket değeri oluşuyor...
Anlattığım günlerin üzerinden 11 yıl geçmiş...
Bugüne geliyoruz...
Açıp bakın, Türk Telekom'un şu anda tamamının piyasa değeri 6.4 milyar dolar... Oger'in payının değeri ise 3.5 milyar dolar civarında...
Türk Telekom Oger'e geçtiğinden bu yana 11.4 milyar dolar temettü dağıtılmış...
Bunun 6.3 milyar dolarını Oger almış... Bir anlamda özelleştirme parasını cebine koymuş...
Bir süredir Oger'in yurtdışındaki durumunun sıkıntılı olduğunu duyuyorduk.
Geçen gün iştiraki Otas'ın kredi ödemesini gerçekleştiremediği gündeme geldi. Hariri ailesi elindekileri teker teker satmaya çalışıyor. Türk Telekom da bunlardan biri... Suudiler ile masaya oturduğu söylendi.
Devlet bu durumda ne yapacak?
Öğrendiğime göre, masada Suudiler dışında başka seçenekler de var. Mesela, Türk Telekom'da yeniden devlet devreye girerebilir mi? Malum, Türkiye Varlık Fonu kurdu. Bu fonun şu anda kaynağı yok. Ama ileride bu fonun gelirinin 300 milyar doları bulacağı söyleniyor. Telekom'un durumu belki Varlık Fonu'nun gelirleri artana kadar bekleyemez. Ama bakarsınız, bir kamu bankası üzerinden şirketin hisseleri yeniden alınır.
Daha sonra da Varlık Fonu devreye girer.
Elbette 'liberalleşme'den yanayız.
Ancak özelleştirme neden yapılır? Bir kamu kuruluşunun verimliliği ve etkinliğini artırmak, hantal bürokratik yapıdan kurtarmak, piyasa ekonomisini güçlendirmek, serbest piyasaya işlerlik kazandırmak vs...
Eğer, özelleştirme bunlara yaramıyorsa düşünülmelidir.