BEŞİKTAŞ Milangaz "Oldu bu iş! Bugün 3-0'a, yarın şampiyonluğa bağlarız" dedirten bir başlangıç sonrası sahasındaki ilk maçı son saniyeleri daha verimli ve daha şanslı oynayan Anadolu Efes'e kaptırdı. Bugün "Beşiktaş'ın rehaveti, rahatlığı" gibi yazılar okuyabiliriz. Hiç katılmıyorum. Hawkins veya Serhat son toplardan birini değerlendirse, bugün o satırlarda "Beşiktaş şampi..." yazardı.
Bu kez Cenk ve Vujacic gibi iki hücum gücünü kullanan Efes, önce maça, sonra seriye ortak oldu. Cenk ile hiç çalışmadım. Ama ısınma şutları, "Şutör oğlu şutör" olduğunu görmeye yeter. Her ne kadar her NBA yıldızının Avrupa'da takımı tamamen taşıyacağına inanmasam da, Vujacic de "Atıcı oğlu atıcı..." Koçun mahareti bu noktada başlıyor. Cenk'e ve Vujacic'e atarken de tutturabilmek... Özellikle play-off serisinde bu kadar maç üst üste oynamadıktan sonra çıkıp böyle bir performans vermek her babayiğidin harcı değil.
Beşiktaş, buraya kadar Arroyo ve Ergin'in çok başarılı yönetimleri, çok üst düzey bir takım ruhu ve inanılmaz bir taraftar desteği ile geldi. Farkları, sistem dışı kaldıkları anlarda da yaratabilen Arroyo ve Hawkins'e sahip olmak. Avantajları, (seriyi kaybetseler de) Ergin'in yılın koçu adaylarında pek çoğumuz için 1 numarada olacak olması; kazandıkça oluşan özgüven (Bu, Olympiakos'u şampiyonluğa götürdü), taraftar katkısı ve 2-1 önde olmaları...
Efes için Lafayette, Doğuş, Sinan, Kerem Tunçeri dörtlüsünün Arroyo'ya ne kadar oynama izni verecekleri en ciddi açılım. Zouros birbirinden çok farklı ortamlarda (Lübnan, Yunanistan'da orta sınıf takımlar, Yunan Milli Takımı, Zalgiris Kaunas) deneyim kazandı. Ama bu finalin adı, adrenalini ve 20 bin kişisiyle belki de en farklı ve en zor ortamı yönetiyor. Onun bu stresi yönetebilme sanatı da çok önemli.
Kerem Gönlüm'ün birlikte çalıştığımız üç yılda yaptığı iki kişilik savunmayla kazandırdığı sayısız maçın bir kopyasını izledim dün. Beşiktaş taraftarının yarattığı o muhteşem atmosferle ancak Kerem'in ekstra gücü ve direnciyle başa çıkılabilirdi. Dün iki takımda da gördüğüm arzu, istek ve konsantrasyonunun hiç değişmeyeceğinden emin olduğumdan şans faktörünün kazanacak taraf için büyük bir etki olacağına inanıyorum.
