Herhangi bir takım sporunda, play-off sisteminde son gün sahada olmak, o yılın en büyüğünün belirlendiği gün diğer taraf olsan bile sezonun son maçına adını yazdırmak aslında senin bütün sene yarattıklarının karşılığı. En güzel basketbol ödülü.
Fenerbahçe Ülker'in gücü, organizasyonu, yatırımı, vizyonu Türk basketbol kulübünün kocaman bir adım önünde. Dün sahaya bakmadan önce her iki takımın saha içi-dışı yatırımını bilen herkes için Galatasaray'ın işinin çok zor olduğu tartışılmayacak bir gerçek idi. G.Saray Cafe Crown bütün bir sezon boyu, bugüne kadar kendinden bütçe ve kadro olarak daha güçlü takımlara üstün gelip, 21 yıl sonra finale çıkarak aslında en büyük ödülü kazanmıştı maçtan önce.
BABA EKTİĞ'DEN OĞUL EKTİĞ'E
Ezeli rekabetin 26 yıl sonra finalde buluşması da basketbol için mutlak bir kazançtı. Kolay değil 26 yıl önce finali yöneten Aydemir Ektiğ'den dünkü finali yöneten oğlu Aytuğ Ektiğ'ye, babadan oğula mirasın en güzel ve esprili haliydi.
G.Saray'ın hücum seçimlerini hatırlarsak hep beraber, hepsinin birbirinden daha zorlama atışlardan oluştuğunu görürüz. Bunun nedeni G.Saray'ın organizasyon eksikliği değil, F.Bahçe'nin pota altında Kaya, Lavrinovic, May ve az oynasa da Oğuz gibi bir rotasyona ve değere sahip olması. F.Bahçe hücumlarını hatırlarsak aklımıza ilk gelenler, Ömer, Jasikevicius, Ukiç ile Tomas'ın bulduğu, gez göz arpacık, bomboş atışlar ve özellikle Emir'in May ve Lavrinovic'e 'Hadi al artık bunu da at' diye verdiği çok kolay sayı pasları. Bu da asla G.Saray savunmasının güçsüzlüğünden değildi. F.Bahçe'de Jasikevicius, Ukiç ve Ömer o kadar üst düzey ve yaratıcı isimler ki, rahatlıkla her maçta sergileyebilecekleri bir performanstı bu. Bunların üzerine Ömer Onan da basketboluna her sezon eklediği artıların dün hepsini birden sahaya koyunca sonuç bundan başka olamazdı.
Play-off serilerinde maçlar uzadıkça artan yorgunluk derin kadrolara daha da avantaj sağlar. İki takımı bir de böyle tartıya koyduğumuzda Galatasaray zaten sezonun ödülünü aldı, Fenerbahçe daha üç galibiyete ihtiyacı olmasına rağmen mutlu sona çok yakın demek hiç de kahanet olmaz.