Galatasaray Cafe Crown bence bu sezonun en zor maçına çıkacak. Joventut Badalona, Avrupa'nın en üstün ligi olarak kabul edilen İspanya'nın üç yıldır en başarılı temsilcilerinden biri. Euroleague'in finalfour katılımcısı TAU Ceramica'yı geçen hafta 78-66 yenerlerken oynadıkları basketbolu büyük bir beğeniyle izledim.
Lubos Barton (11), Fernandez (5), eski Telekomlu Jan Jagla (14), çocuk yıldız Ricky Rubio (9), Demond Mallet (00), Popoviç (15), Hernandez (16), Ferran (18) gibi her maç çift sayılı rakamlara ulaşabilecek, yaratıcı ve çalışkan derin bir kadroları var. 12 kişinin süreyi zevkle paylaştığı ortamda büyük bir takım enerjisi yaratabiliyorlar. Hiçbir maçın skoreri onlardan çıkmasa da sayı ve ribaundu (Valencia maçında 9 oyuncu skor üretti; 7 oyuncu 4 ve üstünde ribaund aldı) bütün takıma paylaştırabilecek en üst düzey katılımı gerçekleştirebiliyorlar.
Çok sayıda ismin oyuna katkısının olmasının avantajını çeyrek finalde de yaşadılar. Valencia'ya karşı 44-26 önde oldukları ana kadar Jagla'nın 0/7 üçlüğü vardı. Bu, hem bir oyuncunun o günkü eksik performansından etkilenmediklerini hem de savunmayı nasıl bir makine intizamında uyguladıklarını açıkça gösteriyor.
Galatasaray'ın avantajı finaleight'e outsider (sürpriz takım) olarak başlayıp ilk engeli başarıyla aşmaları. Juventut yenilirse büyük bir hedeften uzaklaşıp çok şeyler kaybedecek. Galatasaray'ın ise yitirecek hiçbir şeyi yok. Tamamen bir sürprizin daha keyfini yaşamaya kilitlenmeleri onları kuşku duymadan rahat oynama ortamına itebilir.
Galatasaray'ın kısalarıyla düzeni ve oyunu karıştıran tarzı İspanyol ekibine de söker mi? Mallet, Fernandez ve Rubio bu düzensizliğe ne kadar izin verecek? Galatasaray'ın çember altını çok risk ederek kısaların başarısına dayalı oyun tarzında ayakta kalabilmek için çok yüksek isabetli dış atışa ve büyük bir kazanma arzusuna ihtiyacı var.