Bu hafta Sabah Cumartesi ekinde geleceğin teknolojileriyle okurlarımızla yapay zeka ile hazırlanmış içerik ve görselle hazırlanan Türk Telekom blog yazısını paylaşıyoruz. Yazıda geleceğin teknolojilerinde zihinle kontrol edilen kulaklıklar anlatılıyor. Yine üretici yapay zeka teknolojileri de kullanarak hazırlanmış soruları Google Labs yöneticisi Josh Woodward'a yönelttik. Geleceğin teknolojilerini geliştiren Google Labs başındaki yönetici Josh Woodward'a hem kendi geliştirdikleri Gemini Advanced hem de rakibi Open AI tarafından geliştirilen GPT 4o ile soru sorduk. Woodward açık yüreklilikle sorularımızı yanıtladı.
YAPAY ZEKA DA SORU SORDU
Google Labs yöneticisi Josh Woodward'a sürpriz bir şekilde Chat GPT'nin soru sormasını istedim. Rakibi Open AI'ın yapay zeka modeli GPT-4o'nun sorusunu gülümseyerek şöyle yanıtladı: "Biz yapay zeka farklı kullanıcı grupları için çözümler geliştirirken küçük gruplar kullanıyoruz. Yapay zeka bizim için pek çok iş sürecinin demokratize etmemizi sağlayarak insanlık için faydalı etki yaratmamıza katkı sağlıyor."
Josh Woodward'a kendi ürünleri Gemini Advaced ile de soru sorduk ancak aldığımız yanıt şaşırtıcı oldu. Woodward ile ilgili bilgisi olmadığını söyleyerek soru sormadı. Aldığımız yanıtı gösterdiğimizde Woodward önce Pixel 8 Pro telefonundaki Gemini uygulamasında denedi ve aynı yanıtı aldı. Woodward, "Tamam, bunu takip edeceğiz. Bu ilginç. Bunu hiç yapmadım. İlk defa biri ismimi bu şekilde aradı" diye konuştu.
EĞİTİMDE DÖNÜŞÜMÜN ANAHTARI
Yapay zeka teknolojisi eğitimde önemli bir dönüşüm aracı oluyor. Google Notebook LM ile bu aracı uzun süredir deniyor. Yapay zekayı sadece öğrenciler için değil, öğretmenler için de kullanılmasını istediklerini söyleyen Woodward sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle öğretmenlerin sınıf için dersleri planlamasını kolaylaştırmayı istedik. Güzel bir örnek var. Multi model içerik referanslarına sahip olduk, yapay zeka sadece öğrenciler için değil, aynı zamanda öğretmenler için de sınıfa giriyor ve bizi şaşırtan şeylerden biri de çok şey öğrendik. Aslında onu kullanan öğretmenler ders planları ve derse hazırlanmak için yaratıcı şeyler oluşturmak için de kullanıyor. Ama bunu bir nevi her aşamayı şeffaf hale getiriyorsunuz. Ayrıca öğretmenleri ve ayrıca öğrencileri eğitici tarafa dönüştürüyor. Biraz daha fazla araştırmaya odaklandık. Notebook LM ürünüyle bulduğumuz şey, neredeyse belgeyi yazmadan önce geliyor. Yani neredeyse Google Dokümanlar öncesi yani bir nevi beyin fırtınası yapıyorsunuz."
KÜÇÜK EKİPLER GELİŞTİRİCİLER
Çalışma yöntemlerini ve mühendisler dışında sosyal bilimcilerle çalışıp çalışmadıklarını sorduğumuz Woodward şöyle yanıt verdi: "Genellikle araştırma çalışmalarımız yaklaşık beş kişiyle başlıyor. Çok küçük ekipler, birçok fikri yinelerler ve ekibimiz yeniden inşa eden geliştiricilerle doludur. Bir şeyler inşa etmeyi seviyoruz. Konuşmayı ya da uzun toplantılarda olmayı sevmiyoruz ve analiz etmeyi sevmiyoruz. Muhtemelen ekibin yaklaşık yüzde 70 - 75'i mühendislik türü arka plan inşa edebilen insanlar. Farklı ekipleri bir araya getiriyoruz. Bunlar ürün yöneticileri, tasarımcılar, kullanıcı araştırmacıları, veri bilimcileri olabiliyor. Böylece beş kişilik ekiplerin birkaç mühendis olduğunu söyleyebiliriz. Yaratıcılıklarına nerede yardımcı olur? Bazen nerede yardımcı olmuyor? Sanatçılarla, müzisyenlerle, geliştiricilerle, öğretmenlerle, öğrencilerle çok yakın etkileşim kuruyoruz ve bu şekilde öğreniyoruz."
YAŞAM BOYU ÖĞRENME FIRSATI
Yapay zekanın ömür boyu öğrenme konusunda yarattığı fırsatlara da değinen Woodward sözlerine şöyle devam etti: "Ama bence olacak olan daha olası. İnandığımız şey bu, bütün bu yeni yapay zeka ürünlerini oluştururken ve onları nasıl gördüğümüzde, bu tür bir profesyonelin veya belki de öğrenmek isteyen bir aceminin araç setine nasıl gireceği ve bahsettiğiniz gibi, yaşam boyu öğrenme, bence harika, sadece bunun için bir fırsat."
TÜRKİYE'DE MOBİL OYUN GELİŞTİRİCİLER İÇİN FIRSAT
Türkiye'de girişim ekosisteminde başarılı mobil oyun geliştiricilerin hikayelerinden örnek verdiğimizde Woodward pazarlama konusunda yapay zekanın sunduğu fırsatları şöyle anlattı: "Aslında video film endüstrisinde video içerik üreten insanlarla da konuştuğumuzda pazarlamanın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Pazarlamada metin yazmak, görüntü varlıkları oluşturmak, zaman içinde ses video varlıkları oluşturmak için düşündüğünüzde, bunların hepsi bir araç seti olarak tekrar mümkün hale geliyor. Bu müthiş bir hız kazandııyor. Ve bence bir oyun geliştiricisinin farklı formatlarda bütünsel bir kampanya oluştururken bu dijital varlıkları kullanabilir. Türk geliştiriciler için sadece Türkiye için değil, dünya için de inşa ediyorsunuz."
BEYİNDEKİ ELEKTRİKSEL AKTİVİTELERİ ALGILIYOR
Neural headphones, beyindeki elektriksel aktiviteleri algılayarak çeşitli komutları gerçekleştirebilen kulaklıklardır. CES 2024'te tanıtılan bu cihazlar, kullanıcıların düşünceleriyle cihazlarını kontrol edebilmesine olanak tanıyor. Bu, özellikle engelli bireyler için büyük bir kolaylık sağlayabilirken, genel kullanıcılar için de yepyeni bir etkileşim biçimi sunuyor. Bu kulaklıklar, beyin dalgalarını ve kas hareketlerini algılayan sensörler içerir. Kullanıcıların belirli komutları düşünmesi veya belirli kas hareketlerini yapması, bu sensörler tarafından algılanır ve dijital komutlara dönüştürülür. Örneğin, bir kullanıcı sadece düşünerek bir web sayfasını kaydırabilir veya bir oyunu kontrol edebilir. Bu teknoloji, beynin doğal elektriksel aktivitelerinden yararlanarak kullanıcılarla cihazlar arasında doğrudan bir bağlantı kurar.
ZİHİN OKUYAN KULAKLIKLARLA GELECEĞİN TEKNOLOJİSİNE HAZIRLAN
İnsanlar geleceği şekillendirecek teknolojileri bugünden duymayı seviyor. Türk Telekom geleceği şekillendiren konular blog sayfasında yapay zeka ile hazırlanmış görsel ve içeriklerle yer veriyor. Türk Telekom blog sayfası tam da bu konuyu dile getiriyor. Türk Telekom Blog sayfasında yayınlanan yazı ve görsel üretici yapay zeka teknolojileriyle hazırlanıyor. Acaba bu konuda mesaj alması gereken teknoloji yazarları olabilir mi? Aslında herkese verdiğimiz aklı kendimize de öğretmemiz gerekiyor. Daha ilgi çekici daha kaliteli yazı ve videolar oluşturmak için yapay zeka teknolojilerini nasıl kullanabiliriz. Şimdi sizi Geleceğin Teknolojisi yazısıyla başbaşa bırakıyorum:
ZİHİN OKUYAN KULAKLIKLARA HAZIR OLUN
Teknoloji dünyasında her yıl birçok yenilik ve buluş gerçekleşiyor, ancak bazı yeni özellikler diğerlerinden daha fazla dikkat çekiyor. 2024 yılına damgasını vuran bu tür yeniliklerden biri de neural headphones, yani sinirsel kulaklıklar. Bu kulaklıklar, sadece yüksek kaliteli ses deneyimi sunmanın ötesine geçerek, beyin dalgalarını okuyabilme ve bilgisayarları kontrol edebilme yeteneği ile büyük bir devrim yaratıyor. Peki, bu teknoloji ne anlama geliyor ve hayatımızı nasıl değiştirebilir?
FARKLI KULLANIM ALANLARI VAR
Bilgisayar Kontrolü: Neural headphones, kullanıcıların ellerini kullanmadan bilgisayarlarını kontrol etmelerini sağlar. Bu, özellikle hareket kısıtlılığı olan kişiler için büyük bir avantaj.
Oyun ve Eğlence: Oyun dünyasında, düşüncelerle oyun kontrolü yeni bir çağ başlatabilir. Kullanıcılar, oyun karakterlerini ve ortamlarını zihinleriyle yönlendirebilir.
Sağlık ve Rehabilitasyon: Beyin dalgalarını izleyerek meditasyon ve stres yönetimi uygulamaları da bu kulaklıklarla entegre edilebilir. Ayrıca, nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılabilir.
Verimlilik: İş dünyasında, eller serbest çalışmayı mümkün kılarak verimliliği artırabilir. Kullanıcılar, belgeleri ve yazılımları düşünceleriyle yönetebilir.
Gelecek Beklentileri: Neural headphones, henüz başlangıç aşamasında olmasına rağmen, büyük bir potansiyele sahip. Bu teknolojinin daha da gelişmesiyle, kullanıcı deneyimleri çok daha ileri seviyelere taşınabilir. Özellikle yapay zeka ile entegrasyonu, bu kulaklıkların öğrenme yeteneğini artırarak daha kişiselleştirilmiş ve etkili bir kullanım sunabilir.
Neural headphones, teknolojinin insan beyniyle nasıl daha entegre hale gelebileceğinin mükemmel bir örneğidir. Bu yenilikçi cihazlar, sadece ses deneyimini değil, aynı zamanda kullanıcı etkileşimlerini de kökten değiştirecek potansiyele sahip. 2024 yılı ve sonrasında, bu tür teknolojilerin daha fazla yaygınlaşmasını ve hayatımızın bir parçası haline gelmesini bekleyebiliriz.