Yediğimiz besinler sebze ve meyve ağırlıklı olduğunda idrarımız alkali olurken tahıllar, et çeşitleri ve süt ürünleri tükettiğimizde asidik ortam meydana gelmektedir.
Çünkü yiyeceklerin asit içeriğini belirleyen en önemli unsurlar kükürtlü ve fosforlu bileşiklerken, alkali olmasını sağlayanlar da kalsiyum, magnezyum ile potasyum gibi minerallerdir.
Yağlar ve şekerler ise protein, kükürtlü bileşenler, kalsiyum gibi mineraller içermedikleri için idrarda nötr bir ortam oluştururlar.
Fakat böbreklerimiz düzgün çalıştığı sürece idrarda oluşan asit ve baz değişiklikleri kanımıza asla yansımaz.
Çünkü böbreklerimiz bir taraftan asitleri atarken diğer taraftan da bikarbonat üretip asit yükünü nötralize edebilecek kapasiteye sahiptir.
Bu nedenle vücudumuzun normal çalışmasını sağlayan pH düzeyi 7.35 ile 7.45 gibi çok dar sınırlarda tampon sistemleri devreye sokarak dengede tutmaya çalışır. Çünkü kanın asiditeye veya alkaliteye kayması yaşam ile bağdaşmamaktadır.
BEŞ ALKALİ HATASI
Yapılan tüm araştırmalar siz ne kadar asidik içeren yiyecek yerseniz yiyin böbrekleriniz sağlam çalıştığı sürece kanın hafif alkali düzeyde kaldığını göstermektedir.
Bilim adamları eğer böbreklerimiz olmasaydı alkali diyeti savunanların iddiasının doğru olabileceğini, kronik böbrek yetmezliği yaşamadığınız sürece sağlıklı kişilerin bu şekilde bir diyet uygulamasının sağlığa hiçbir etkisi olmadığını söylüyor. En iyisi alkali diyeti uygulayanların beş önemli beslenme hatasını sıralayalım.
1 İdrarı alkali yapmak için suya karbonat eklemek artık çok yaygın. Ancak sakın eklemeyin. Araştırmalar suya karbonat ekleyerek idrarın alkali kalmasını sağlamanın geçici olarak kandaki pH'ı etkileyebildiğini ancak vücudun savunma sistemlerinin bunu hemen düzelttiğini gösteriyor. Karbonatlı su mide ve bağırsak hastalıklarına neden olduğu için içilmesi yarardan çok zarar getiriyor.
2 Balık yemek osteoporoza neden olmaz. Araştırmalar balık gibi yüksek hayvansal protein içeren yiyeceklerin kemik yoğunluğunu oluşturan bağ dokusunun temel yapıtaşlarından olduğunu gösteriyor.
3 Kırmızı et tüketimi kemikleri eritmez. Alkali diyet önerilerinde asitli besinlerin kemikleri eriterek kemik yoğunluğunu azalttığı iddia edilse de bilim tam tersini söylüyor. Diyette kalsiyum tüketimi günde 1000 mg'ı geçmediği sürece proteinli besinler bağırsaklardan kalsiyum emilimini azalmaz tam tersine artırır. Bu yüzden kırmızı et tüketimini yasaklamamak fakat azaltmak gerekiyor.
4 Süt ve peynir kasları eritmez. Alkali diyette asit içeren süt ve peynirin kasları erittiği ileri sürülse de araştırmalar günde bir su bardağı süt ve iki dilim beyaz peynirin azot dengesini düzelterek kasların güçlenmesinde etkili olduğunu vurguluyor.
5 Alkali diyet kansere karşı korumaz. Alkali diyet uygulayıcıları kanser hücrelerinin asidik ortamda ürediğini savunsa da aslında kanser hücresinin vücudun doğal pH'ı olan alkali ortamda da üreyebiliyor. Kanser hücresi çoğalırken asidik bir ortam oluşturur yani kansere asidik ortam neden olmaz. Yani kanser asidik ortamı kendisi yaratır.
Chia tok tutuyor
Chia tohumu mükemmel bir magnezyum ve iyi bir kalsiyum kaynağıdır. Bitkisel protein, diyet lifi ve somondan daha fazla omega 3 yağ asidi içerdiği için de sağlıklı beslenmede süper yiyecekler arasında yer alıyor.
Araştırmalar ara öğünlerde chia tohumu ile yapılan puding gibi düşük kalorili atıştırmalıklar yemenin uzun süre tok kalmayı sağlayarak daha iyi zayıflattığını gösteriyor.