Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SELAHATTİN DÖNMEZ

Sedef diyetleri

Stres, sigara ve alkol kullanımı ile obezitenin de sebepleri arasında olduğu sedef hastalığına karşı beslenme şekliniz çok önemli. Farklı diyetler, sedefin neden olduğu etkileri azaltabiliyor

Sedef hastalığı, deri, tırnak ve eklemlerin etkilendiği, beyaz veya gümüş pullarla kaplı kırmızı plakların görüldüğü, ataklar ve remisyonlarla seyreden kronik inflamatuvar bir cilt rahatsızlığıdır. Lezyonların sedefi renginden dolayı halk arasında sedef hastalığı olarak bilinmektedir. Her yaşta görülebilen bu hastalık genellikle 16- 22 ve 57-60 yaşları arasında iki defa belirgin pik yapmaktadır. Günümüzde sedef hastalığından genetik yatkınlık sorumlu tutulsa da çevresel faktörlerin hastalık gelişimi ve aktivitesinde önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Hastalığın gelişimine katkı sağlayan faktörlere bakalım.
TRAVMA: Travmanın gerçekleştiği durumlarda yeni psöriatrik plakların gelişmesi Koebner fenomeni olarak tanımlanmaktadır. Her 100 hastanın 25'inde travma görülür. Yanık, enjeksiyon, sürtme, kaşıma vb. travmalar ile ortalama 2-6 hafta içinde yeni lezyonlar gelişebilmektedir.
ENFEKSİYONLAR: Özellikle streptokoklara bağlı üst solunum yolu enfeksiyonları ve diş apseleri sedef hastalığının gelişimine ve semptomların alevlenmesine neden olmaktadır.
STRES: Psikolojik stres sedef hastalığının ilk defa gelişimini ve de hastalık seyrindeki atakları tetikleyebilir. Yüksek stres düzeyine sahip hastaların semptomlarının daha şiddetli olduğu görülmektedir. Ayrıca stres tedavi sürecini de olumsuz etkilemekte.
İLAÇLAR: Bazı ilaçlar hastalığın başlangıcında veya alevlenmesinde tetikleyici rol oynar. Antimalaryal ilaçlar, beta blokerler, lityum ve kortikosteroidler bu ilaçlar arasındadır.
SİGARA VE ALKOL: Sigara ve alkol reaktif oksijen radikalleri artırarak hastalığın gelişimine neden olmaktadır. Ayrıca daha fazla cilt tutulumuna ve hastalığın getirdiği komorbiditelerde artışa sebep olmaktadır. Alkolün bırakılmasıyla sedef hastalığında iyileşmeler görülse de sigaranın bırakılmasıyla bu etki görülmemiştir.
OBEZİTE: Sedef hastalığının gelişme riskinde ve hastalık şiddetinde artışa neden olmaktadır. Yapılan bir çalışmada beden kitle indeksi 29'dan yüksek olan bireylerin hastalık riski açısından iki kat daha fazla tehlike içerisinde oldukları bildirilmiştir.



YEŞİL VE SARI SEBZELER İYİLEŞTİRİYOR

HİPOKALORİK DİYET

Gün boyu tüketilenlerden daha az kalorinin alındığı diyettir. Obez ve aşırı kilolu sedef hastalarında hipokalorik diyet müdahaleleri tedaviye yardımcı olarak hastalığın gelişimini önlemektedir. Sedef hastaları ile yapılan bir çalışmada sekiz hafta uygulanan düşük kalorili diyetin PASİ'de (Psöriyazis Alan Şiddet İndeksi) anlamlı bir azalmaya neden olduğu görülmüştür.

GLUTENSİZ DİYET
Glutensiz diyet uygulayan sedef hastalarında anlamlı oranda PASİ'de iyileşme olduğu görülmüştür. Hem çölyak hem de sedef hastalığı olan spesifik tedavilere yanıtsız bir hastada kısa süreli glutensiz diyet uygulaması deri lezyonların şiddetinde belirgin azalma sağlamıştır.

AKDENİZ DİYETİ
Yeşil ve sarı sebzeler, meyveler, tam tahıllar, baklagilleri yüksek miktarda içeren antioksidan ve polifenollerden zengin bir diyet modelidir. Temel yağ kaynağı zeytinyağı olan bu diyette hayvansal yağlar kullanılmaz. Sedef hastalarında ise inflamasyon belirteçlerinden CRP seviyesinin yüksek olduğu görülmüştür. Bu nedenle sedef hastalarında akdeniz diyetinin yaşam tarzı haline getirilmesiyle derideki lezyonların şiddeti azalır.

BALIK YAĞI
Soğuk su balıkları EPA ve DHA gibi uzun zincirli omega-3 çoklu doymamış yağ asitlerinden zengindir. EPA ve DHA içeren balık yağlarından zengin besinlerle beslenmenin; omega-6 çoklu doymamış yağ asidi olan araşidonik asit ve linoleik asit içeren bitki ve hayvan yağlarından zengin besinlerle beslenenlere göre sedef hastalarında lezyonlarının iyileşmesinde daha faydalı olabileceği düşünülmektedir.



PROBİYOTİK VE PREBİYOTİKLER
Probiyotikler yeterli miktarda alındıklarında yarar sağlayan ve yaşayan mikroorganizmalar olarak tanımlanmaktadır. Laktoz intoleransını hafifletmek, ishali baskılamak, inflamatuar bağırsak semptomlarını azaltmak için kullanılabilmektedir. Laktobasiller, bifidobakterium ve enterokoklar en sık kullanılan probiyotiklerdir. Prebiyotikler ise bağırsaklarda probiyotiklerin büyümesini sağlayan sindirilemeyen karbonhidratlar. Oligosakkaritler ise en çok kullanılan prebiyotiklerdir.

D VİTAMİNİ
Sedef hastalığının tedavisinde D vitamininin tek başına veya steroidle birlikte uygulanmasının etkili olduğu bilinmektedir. Bu hastaların serum 25 (OH) D düzeyi genellikle düşük bulunmaktadır. Düşük D vitamin düzeyi ise PASI skorunun yüksek olduğu anlamına gelmektedir. Serum vitamin D düzeyi düşük olan hastalarla yapılan bir çalışmada, hastalara altı ay boyunca yüksek doz D3 verilmiş, düşük doz kalsiyumlu diyet ve hidrasyon yani sıvı desteği önerilmiştir. Altı ay sonunda ise hastaların hepsinde PASI skorlarında anlamlı düşüş olduğu rapor edilmiştir. Ancak vitamin D eksikliği hastalığın şiddeti ile ilişkili görülse de, oral vitamin D takviyesinin hastalarda etkili olmadığı görülmemektedir.

ANTİOKSİDANLAR
Hastalık durumlarında hücrelerde oksidatif stres ve ardından reaktif oksijen türleri artmaktadır. Yetersiz antioksidan bileşiklerinin tüketimi ve gereksinimin artması hastalık şiddetinin artmasına neden olmaktadır. Demir, çinko ve bakır içeren metalloproteinler, lezyonlarda reaktif oksijen türlerinin zararlı etkilerini azaltıyor. Selenyum bağışıklık sistemini etkileyebilen esansiyel besindir ve sedef hastalarının serum selenyum seviyeleri düşük olabilmektedir. Selenyumun ultraviyole A ve B ışınlarından koruma ve antiinflamatuar etkisi de olduğu bilinmekte.

KURKUMİN
Kurkumin zerdeçalın aktif bileşenidir. Kurkuminin sedef hastalığındaki proinflamatuar molekülleri (TNF ve IL) baskılayarak iltihaplanmayı azalttığı düşünülmektedir. Kurkumin ile yapılan bir çalışmada hastaların az bir kısmında etkili olduğu belirtilse de cevap alınan hastaların PASI değerlerindeki değişimin yüksek olduğu sonucuna varılmıştır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA