Ülkemizde sağlıklı beslenme önemli bir sorun. Araştırmalar da bireylerin sağlıklı beslenme bilgisi edinme açısından kafalarının karışık olduğunu açıkça söylüyor. Özellikle bebeklik ve çocukluk dönemindeki beslenmenin hayati öneme sahip olduğu ve bu dönemde yetersiz beslenmenin birçok kronik hastalığın belirleyicisi olduğunun da altı çiziliyor. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen, mali desteği Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından sağlanan Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması sağlıklı ve yeterli beslenme hakkında çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
TNSA sonuçlarına baktığımızda annenin bebeği emzirme süresi, bebeğin ek besin ve sıvı almaya başladığı yaş, ek besinlerin çeşitliliği, biberon kullanımı, 5 yaş altı çocukların ve doğurganlık çağındaki kadınların boy, kilo ölçümleri ve referans değerlerle kıyaslanması hakkında bilgiler toplandı. Ve bu araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlar arasında ilk gözüme çarpan bebeklere anne sütünün yetersiz verilmesi oldu.
Ülkemizde bebeklerin sadece yüzde 14'ünün 4-5 ay boyunca yalnızca anne sütü aldığı ortaya çıktı. İlk 6 ay anne sütünün tek başına alınmasının çocuğun optimal büyümesi ve annenin sütünün sürekli salgılanması için gerekli, kritik bir süreç olduğunun altını çizmek isterim.
BODUR ÇOCUK SAYISINDA AZALMA VAR: Bodurluk yani yaşa göre boyun kısa olması kronik yetersiz beslenmenin işaretidir. Yaşa göre boy, çocuklarda büyümenin göstergesidir. Toplum Nüfus Sağlık Araştırması sonuçlarına göre bodur çocuk sayısı 5 yaş altındanda son 10 yılda yüzde 2'den, 6'ya düşmüş görünüyor.
EĞİTİM SEVİYESİ YÜKSEK ANNELER: Veriler bodur çocuk sayısının annenin eğitimi ve evdeki refah düzeyi artışına paralel olarak azaldığını söylüyor. Örneğin, eğitimi olmayan annelerin çocuklarında bodurluk yaygınlığı yüzde 9 iken, lise veya üzeri eğitimi olan annelerin çocuklarında bu oran yüzde 4. Buna karşılık, fazla kiloluluk oranı annenin eğitim seviyesi ve evdeki refah düzeyi arttıkça yükseliyor. Örneğin, eğitimi olmayan annelerin çocukları arasında fazla kilolu olma oranı yüzde 5 iken lise veya üstü eğitimi olan annelerin çocukları arasında bu oran yüzde 9.
ZAYIF ÇOCUK SAYISI AZALDI: Türkiye'de çocukların çok küçük bir yüzdesi zayıftır (yüzde 2'den azı) ve 2008'den bu yana bu değerde bir değişiklik olmadı. Boya göre düşük ağırlıkta olmak olarak tanımlanan zayıflık, yakın dönemde yeterli ve dengeli beslenememeyi ifade eder. Zayıflık, kilo kaybıyla sonuçlanan yetersiz besin alımından, yakın zamandaki bir hastalık ya da enfeksiyondan kaynaklanabilir.
OBEZİTEDEN KORUMAK KOLAY: Fazla kiloluluk olarak tanımlanan çocuğun boyuna göre fazla ağırlıkta olması durumu, aşırı beslenmenin bir ölçüsüdür. Verilere göre fazla kilolu çocukların oranı son beş yılda yüzde 11'den yüzde 8'e geriledi. Çocukları daha hafif kiloluyken obeziteden korumak ve obeziteye geçişi engellemek daha kolaydır.
YAŞAMIN İLK SAATİNDE EMZİRİN: Bebek ve küçük çocuk beslenmesinde dikkat edilmesi gereken temel noktalar yaşamın ilk saatinde emzirmeye erken başlanmasını, yaşamın ilk 6 ayında sadece anne sütü ile beslenmeyi, iki yıl veya daha uzun süre sürdürülen emzirmeyi ve 6 aylıkken güvenli, uygun ve yeterli ek besine başlanması gerekiyor. Emzirmenin yaşamın ilk saati içinde başlatılması hem anne hem de çocuk için önemli.
EMZİRMEK YAYGIN
Araştırma verileri emzirmenin Türkiye'de oldukça yaygın olduğunu gösteriyor. Son 2 yıl verilerine göre Türkiye'de bebeklerin yüzde 98'i emzirilmiştir. Bebeklerin yüzde 71'i doğumdan sonraki ilk 1 saat içinde emzirilmiş ve yüzde 86'sı ise doğumdan sonraki ilk 1 gün içinde emzirilmiştir. Annenin eğitim seviyesi ve refah düzeyi arttıkça bebeklerde emzirme öncesi besin alımının arttığı da tespit edildi. Bebek doymaz düşüncesi veya bazı inançlar doğrultusunda bebeğe şekerli su, şerbet gibi sıvıların veya herhangi bir besinin kesinlikle verilmemesine özen göstermek gerekiyor.
İLK 6 AY SADECE ANNE SÜTÜ
Anne sütü, bebeklerin yaşamlarındaki ilk 6 ayda gereksinimleri olan tüm besinleri içerir. Hayatlarının ilk 6 ayında, çocuklara anne sütünden başka bir şey verilmemesi öneriliyor. Anne sütü ilk 6 ay ishal ve solunum yolu hastalıkları gibi enfeksiyonları önler ve bir bebeğin büyüme ve gelişmesi için ihtiyaç duyduğu tüm besin maddelerini ve sıvıyı sağlar. bu sürede bebeğe ek besin verilirse anne sütü azalır.
2018 Toplum Nüfus Sağlık Araştırması Sonuçları'na göre 6 aydan küçük çocukların yüzde 41'i sadece anne sütüyle besleniyor.
EMZİRME 2 YIL DEVAM ETMELİ
Çocukların beslenmesine yüzde 85'inde 6-8 ayda katı, yarı katı veya yumuşak besinler ekleniyor. Çocukların büyümesi, gelişimi, bağışıklığın oluşumu ve ileride sağlıklı bir yaşam sürmeleri için anne sütünün en değerli besin olduğu unutulmamalı, 2 yıla kadar emzirmeye devam edilmeli. Araştırma verileri daha az eğitimli annelerin ailelerin çocuklarının, daha yüksek refah ve eğitim seviyesine sahip ebeveynleri olanlara göre daha uzun süre ağırlıklı olarak anne sütü ile beslendiğini söylüyor. Bu durum çalışan annelerin emzirmeyi mutlaka her şeyden önce tutmaları gerektiğinin göstergesi.
EK BESİNLERE DİKKAT
6 aydan 2 yaşına veya sonrasına kadar emzirme devam ederken uygun ve çeşitli ek besinler verilmeli bebeğe. A vitamini açısından zengin havuç, kabak, ıspanak, brokoli gibi sebze ve kayısı, şeftali, greyfurt gibi meyveler her gün tüketilmeli. Ayrıca çalışmalar, bitkisel ek besinlerin belirli mikro besin ihtiyaçlarını karşılamak için yetersiz olduğunu gösteriyor. Bu nedenle et, tavuk, hindi, balık veya yumurtanın günlük diyetin bir parçası olması veya mümkün olduğunca sık yenilmesi tavsiye ediliyor. Proteinden zengin besinlerin bebeğin gelişimi için ek besin olarak verilmesine dikkat etmek önemli.
BİBERONDAN KAÇININ
Biberonun emzik kısmı kirlenmeye elverişlidir ve çocuklar için hastalık riskini arttırmaktadır. Buna rağmen Türkiye'de biberon ile besleme yaygındır. 0-23 aylık tüm çocukların yüzde 53'ü biberonla besleniyor. Biberon ile beslenen çocukların oranı, 2 aydan küçük çocuklar için yüzde 31 iken, 9 ila 11 ay arası çocuklar için yüzde 60'a çıkıyor. Bu konuda aileler dikkatli olmalı, 2 yaşından küçük çocuklarda biberon kesinlikle kullanılmamalı.
DOĞURGANLIK DÖNEMİNDE OBEZİTE YÜKSEK
Üreme çağındaki kadınlar, düşük besin alımı, ev içerisinde besinlerin eşitsiz dağılımı, uygun olmayan koşullarda besin depolanması, beslenmeye ilişkin tabular, bulaşıcı hastalıklar ve yetersiz bakım nedeniyle kronik enerji eksikliği ve kötü beslenmeye karşı özellikle savunmasızdır. Kronik enerji eksikliğinin yetişkinler arasında üretkenliği düşürdüğü, artan hastalık ve ölümlerle ilişkili olduğu biliniyor. Buna ek olarak, kadınlar arasında kronik yetersiz beslenme, olumsuz doğum sonuçları için büyük bir risk faktörüdür. Bu nedenle anne adaylarının hem kendileri hem bebekleri için sağlıklı beslenmeye özen göstermeleri gerek. Toplum Nüfus Sağlığı Araştırması sonuçlarına göre son 15 yıl içerisinde doğurganlık çağındaki kadınlarda zayıflık oranı yüzde 2'den, 4'e yükselmiş olsa da hâlâ düşük bir seviyede. Buna ek olarak Türkiye'de doğurganlık çağındaki kadınlarda obezite yüzdesi yüzde 23'ten 30'a yükseldi. Kadınların yarısından fazlası fazla kilolu veya obez. Doğum için zayıflık riskli olduğu kadar fazla kilolu olmak da bir risktir. Sağlıklı ve kolay bir doğum için annenin ideal ağırlığa ulaşması sağlanmalıdır.
HAMİLE KALMADAN ÖNCE 1 AYDA 5 KİLO KAYBETTİREN SAĞLIKLI ZAYIFLAMA MENÜSÜ
KAHVALTI
* 1 kase kuruyemişli yulaf lapası
Kuruyemişli yulaf lapası malzemeler:
* 2 yemek kaşığı yulaf,
* 1 çay bardağı süt,
* 1 küçük boy yerli muz,
* 1 avuç Antep fıstığı veya fındık veya badem veya yer fıstığı
* 1 çay kaşığı tarçın
Yapılışı: 2 yemek kaşığı yulaf ve 1 çay kaşığı tarçını bir tavaya koyun ve ısıtınız. Üzerine 1 çay bardağı sütü ekleyerek pişiriniz. Kaseye boşaltın ve üzerine bir avuç kuruyemişlerden birini ve dilimlenmiş muzu ekleyerek tüketiniz.
ÖĞLE YEMEĞİ
* 1 porsiyon kıymalı sebze yemeği
* 1 porsiyon tahıl salatası
* 4 yemek kaşığı yoğurt
Kıymalı sebze yemeği (4 kişilik):
* 5 orta boy kabak veya 500 gram karnabahar veya 500 gram ıspanak
* 1 orta boy kuru soğan
* 1 orta boy kırmızı biber
* 1 orta boy yeşil biber
* 2 büyük boy domates
* 1 yemek kaşığı zeytinyağı
* 300 g yağsız dana kıyma
* 1/4 demet dereotu
Yapılışı: Küp küp doğradığınız soğanı zeytinyağında hafif kavurunuz, dana kıymayı da ekleyip kavurmaya devam ediniz. Üzerine küp küp doğranmış biberleri, domatesi, sebzenizi, sıcak suyu ve baharatları ekleyip pişmeye bırakınız. İnce kıyılmış maydanozla birlikte servis ediniz.
Tahıl salatası tarifi (4 kişilik):
* 1 büyük boy şalgam
* 8 yemek kaşığı karabuğday veya amarant veya kinoa veya kuskus veya siyah pirinç
* 1 orta boy kırmızı biber
* 1 orta boy yeşil biber
* Bol roka
* Bol maydanoz ve dereotu
* 1 yemek kaşığı zeytinyağı
* Yarım orta boy limon
Yapılışı: Derin bir kaseye bir küçük boy şalgamı rendeden geçiriniz. İçine ince kıyılmış kırmızı ve yeşil biber, roka, maydanoz ve dereotunu ekleyiniz. Üzerine haşlanmış tahılınızı, 1 yemek kaşığı zeytinyağı ve bol limon ekleyerek harmanlayınız.
ARA ÖĞÜN
* 2 küçük kepekli galeta
* 1 küçük boy sütlü kahve (latte, sütlü filtre olabilir.)
AKŞAM YEMEĞİ
* 1 yumurtalı lor peynirli, kuru domatesli menemen veya omlet
* 1 ince dilim tam buğday ekmeği
ARA ÖĞÜN
* 1 porsiyon taze meyve (1 orta boy elma veya 1/2 orta boy deveci armudu veya 1/2 orta boy ayva veya 5 yemek kaşığı nar veya 1/2 greyfurt veya 2 adet mandalina veya 1 orta boy portakal veya 2 küçük boy kivi)