Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SELAHATTİN DÖNMEZ

Depresyonun yolu da mideden geçiyor

Aşırı işlem gören besinler sağlıklı yaşam için büyük bir tehlike oluşturuyor. İşlenmiş yiyecekler kanser, diyabet, artrit gibi hastalıklara zemin hazırladığı gibi depresyonu da tetikliyor

Açıkçası beslenme ile depresyon arasındaki ilişki henüz tam kanıtlanmamış olsa da bazı minerallerin eksiklikleri beyinde olumsuz sinyallerin oluşmasına neden oluyor. Bu durum ruh sağlığımızı bozup intihara kadar sürükleyebilecek korkunç boyutlara kadar gidebiliyor. Zayıflamak için bana başvuran depresyonlu bireyleri değerlendirdiğimde şöyle bir sonuç çıkardığımı açıkça söyleyebilirim: Kanlarında selenyum ve çinko miktarı yetersizlik düzeyinde düşük. Ayrıca bağışıklık sistemlerinin aşırı çalışmasına bağlı kanlarında sitokin adlı proteinin de çok yüksek olduğunu gözlemliyorum. Sitokinler vücutta iltihaba neden olmakta ve bu inflamasyon dediğimiz vücudun iltihaplanması da depresyonu tetiklemektedir.

OMEGA 3 SİNİR HÜCRELERİNİ YENİLİYOR
Beyinde oluşan kimyasalların sinir hücrelerini öldürmesini önlemek için her gün omega 3 içeren besin ve mutlaka 500 mg omega 3 almak gerekir.
Çünkü omega 3 çeşitleri olan DHA ve EPA yağ asitleri sinir hücrelerini oluşturan hücrelerin çevresini kaplayarak serbest radikallerin zararlı etkilerine kalkan oluşturur. Depresyona meyilli tüm danışanlarıma her gün yumurta, balık, ceviz, keten tohumu, susam, chia tohumu, peynir gibi omega 3 içeriği kaliteli olan besinleri öğünlerden birinde bulundurmalarını, günde 1 kapsül de omega 3 tüketmelerini öneriyorum. Omega 3 içeren diyet desteğini tok karnına bol su ile kahvaltı veya öğle yemeğinden sonra veriyorum.

BEYİN KİMYASI BOZULUYOR
Depresyondan korunmak veya depresyonu tedavi etmek için ilk adım yağlı ve şekerli besinleri vücuttan arındırmak diyebilirim. Çünkü yağlı ve şekerli besinleri sıkça ve fazla yemek iltihabi durumu arttırarak beyinde zehirli serbest radikal gibi birçok kimyasalların artışını sağlar.
Depresyona girmemek ya da depresyondan kurtulmak için 15 gün yağ ve şekeri kesmek gerekiyor. Sonrasında sadece az miktarda zeytinyağını yemek ve salatalara koymak en doğrusu.
Ayrıca depresyon tedavisi gören kişilerin beyinde zehirli bileşenlerin üretimini arttırdığı için salam, sucuk, sosis, kavurma, krema, kaymak, işkembe, beyin ve böbrek gibi sakatat ile şarküteri ürünlerini kesinlikle yememesi gerekiyor.
Saflaştırılmış karbonhidrat olan şekerin yendikten sonra haz olarak tatmin edici bir rahatlık sağladığı söylense de aslında beyinde serotonin düzeyini düşürerek gizli depresyona geçiş sağlayıcı bir etkisi vardır. Bu nedenle stres, üzüntü ya da sıkıntınız olduğunda şeker içeren hiçbir besini tüketmeyin.

ÇİNKO VE SELENYUM DEPRESYONUN İLACI
Birçok yiyecek işlem gördüğünde ana yapısında bulunan çinko ile selenyum başta olmak üzere önemli besin bileşenlerini kaybeder. Siz bu mineralleri farkında olmadan uzun süre yeterli tüketmediğinizde duygular karmaşık hale gelebilir ve depresyona da zemin hazırlanmış olur.
Çinko ve selenyum içeren yiyecekler düzenli yendiğinde depresyon belirtilerinin kaybolduğunu kolaylıkla söyleyebilirim. Çinko özellikle sinir iletimini sağlayan özel maddelerin yapı taşını oluşturur. Böylece beyin ile vücut arasında bir kominikasyon görevinin ana aktörü olur. Bu nedenle depresyona yatkın ya da depresyon tedavisi olan danışanlarıma çinko açısından en çok kuzu etini diyetlerinde sürekli bulundurmalarını öneriyorum.
Ve buğday, yarma, bulgur, ıspanak, kabak çekirdeği, fındık, nohut, mantar, kakao ve acı çikolata bolca çinko içerdiği için ana ve ara öğünlerde tüketmelerini sağlıyorum. Selenyum ise depresyonun önlenmesinde ya da tedavisinde yardımcı faktör. Badem, ton balığı, tam buğday ekmeği, ay çekirdeği, köftelik kıyma, hindi eti ve mantarda yeterince bulunuyor.

KİMLER DEPRESYONA YATKINLIK GÖSTERİYOR
Uzun süreli klinik gözlemlerim özellikle doğum kontrolü yapan kadınlarda sıkça depresyonu gözlemlediğim yönünde. Doğum kontrol hapları kullananların kanında tirozin düzeyindeki düşüklüğün depresyona neden olduğunu söyleyebilirim. Bu durumda kilo başına 100 mg tirozin içeren bir amino asit tableti doğum kontrol hapının kullanılacağı süre içinde almalarını tavsiye ederim. Tiroit hastaları en sık orta derecede depresyona giren metabolizma bozukluğuna sahip kişilerdir. Tiroit hastalarının çoğu genel olarak bir depresyon ilacı kullanır. Tiroit hastalarında depresyonun nedeni kandaki serotonin düzeyinin azalmasıdır. Bunu önlemek için muz, yulaf ezmesi, badem, kivi, ananas, kavun, yumurta muhakkak beslenme listelerinde bulunmalıdır. İrritabl bağırsak sendromu olan kişilerin hemen hepsinde depresyon hafif ya da orta derecede bulunur. Bağırsaklarda oluşan lezyonlar, kolonun içinde biriken toksik maddeler, düzenli tuvalete çıkamama veya sıvı şeklinde tuvalete çıkma bireyin normal hayatını etkileyerek sinirlilik ile başlayıp huzursuzlukla devam eden depresyonun gelişimine neden olur. Bu tip danışanlarıma probiyotik desteği ve diyet lifinden zengin besinler vererek depresyonun etkilerini azaltmayı sağlıyorum. Yoğurt, pırasa, kefir, lahana turşusu, badem ve yulaf gibi yiyecekleri düzenli tüketmelerini sağlıyorum.

BU YİYECEKLERDEN UZAK DURUN
Ekşimiş peynir, ekşi maya ekmeği, bakla, alkol, tütsülenmiş balık mesela somon füme, tütsülenmiş yani isli peynirler, kolalı içecekler, kahve, muz, soya fasulyesi, enerji içecekleri, aspartam içeren tatlandırıcılı tüm besinler, lahana turşusu ilaçların yararlı etkilerini azaltır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA