Kalorisi düşük kuru soğan bolca C vitamini ve kuersetin adlı antioksidanı içerir. Bu nedenle özellikle kolon kanseri, kalp hastalıkları ve diyabet gibi hastalıklar için süper koruyucu sebzelerin başında gelir. İçerisinde sülfürlü bileşikler çok miktarda olduğundan karaciğeri de temizler.
Japonya'da yapılan önemli bir araştırmada kurusoğanın yumurtalık kanser hücrelerine bağlandığı ve gelişmelerini, kontrolsüz çoğalmalarını önlediği de belirlendi. Bu araştırma kadınlara, yumurtalık sağlığı açısından günde bir kurusoğanı salatalara ekleyerek yemeleri öneriyor. Kuru soğanın depresyona karşı iyi geldiğini gösteren araştırmalar da var. Folik asit içeriği açısından değerli bir sebze olan kurusoğan vücutta fazladan oluşan homosistein adlı bir bileşiğin birikmesini önlüyor.
Vücutta biriken homosistenin beyne ulaşırsa depresyonu tetikliyor. Çünkü insanı depresyondan koruyan serrotonin hormonunun üretimini engelliyor. Günde yenilen bir kurusoğan tüm bunlara engel olur.
Fındık diyetiyle dirençli kilo duraksamalarından kurtulun
Fındık aynı zeytinyağı gibi tekli doymamış yağ asidi oleik asitten zengin, bol diyet lifi ve antioksidan içeren değerli yağlı tohumlardan biridir. Oldukça sağlıklı olan bu yüksek kalorili kuru yemişin günde 30 adet tüketildiğinde dirençli kilo duraksamasında mucize zayıflama etkisi yarattığını söylemeliyim. Fındık diyetini üç gün uygulamak yeterli. Sonra zayıflama diyetinize devam edin ve her kilo duraksaması yaşadığınızda 3 gün fındık diyetini uygulayın.
KAHVALTI:
1 dilim peynir
10 adet fındık
5-6 adet yeşil zeytin
Bol taze maydanoz ve tatlı kırmızı biber
ARA:
1 su bardağı süt
ÖĞLE:
1 küçük tabak etsiz nohut yemeği
1 kase sebze çorbası
Az yağlı salata
ARA:
1 çay bardağı probiyotik yoğurt
10 adet fındık
AKŞAM:
100 gram ızgara balık
Az yağlı salata
ARA:
1 orta boy veya 2 küçük boy veya 2 büyük boy taze meyve
10 adet fındık
Fruktoz da diyabetliler için tehlikeli
Diyabetli hastaların tatlı ihtiyaçlarını karşılamak için diyabetik şeker, kek, pasta ve çikolatalar üretiliyor. Bu ürünlerde fruktoz gibi glisemik endeksi düşük maddeler kullanılıyor. Fakat yapılan son araştırmalar fruktozun da çok sağlıklı olmadığına yönelik işaretler veriyor. Yapılan bir araştırmada diyabetli haslatalarda özellikle bağırsaklarda fruktozun aşırı bir hızda emilerek karaciğere yükleme yapıldığı, bu fruktozun da yağ olarak vücutta depolandığı bulundu. Harvard Stem Cell Enstitüsü bilim adamlarından Profesör Richard Lee, yaptıkları bu araştırma ile diyabetli hastaların fruktozlu bir yiyecek yediklerinde karaciğerde ve bel çevresindeki yağlanmanın tetiklendiğini vurguluyor. Fruktozlu mısır şurubu, sofra şekeri ve bunlarla yapılan tüm besinlerin fazla ve sık tüketilmesinin şişmanlık ve diyabet hastalığının gelişmesinde de tetikleyici bir etki yarattığı bildiriliyor. Diyabetliler ve sağlıklı bireyler için taze meyve, bal ve propolis gibi hem antioksidan hem de glisemik indeksi düşük olan alternatiflerin güvenli porsiyon miktarında tüketmenin vücutta yağlanmayı ve karaciğeri yormamak adına güvenli olduğunu açıklandı.