Kuzey Kutup Dairesi içinde yer alan Lulea, İsveç'in beşinci büyük kenti. Ülkenin kuzey doğusundaki kent, yaz kış soğuk olmasıyla ünlü. Hatta Facebook bile ana bilgisayarlarını ilk kez ABD dışına, Lulea'ya taşımış. Böylece ısınan bilgisayarları soğutmak için gerekli elektrik enerjisinden tasarruf etmiş.
İşte geçen hafta yolum 25 yıl sonra yeniden bu soğuk kente düştü. İsveçli otomotiv markası Volvo'nun yeni modeli V60 Cross Country'i test etmek için Lulea'da adrenalin dolu iki gün geçirdim. Bir taraftan anılarımı tazelerken, diğer taraftan Lulea'daki değişimi gözleme fırsatım oldu. Şehirde yeni binaların inşaa edildiği dikkatimi çekti. Yani bir çok değişmiş. Ancak değişmeyen tek bir şey soğuk olmuş.
İlk gün dünyanın farklı ülkelerinden gelen 200 gazeteciyle birlikte, İsveç'in en zorlu buzlu ve karlı yollarına sahip Lulea'da otomobil kullandım. Vanilya rengi gökyüzü altındaki karlı kaplı ormanların içinden, masaldan fırlamış gibi görünen İsveç evleri arasından geçtik.
Lulea'da sabah saat 08:30 civarında güneş doğarken, saat 15:00'de hava kararıyor. Bu durum bize hem gündüz hem de gece test sürüşü imkanı verdi. Havanın kararmasıyla birlikte sıcaklık birkaç derece daha düştü. Otomobilin termometresinde eksi 27 dereceyi gördük. Gece karanlıkta İsveç'in ünlü Moose geyiklerinin yolda karşımıza çıkabileceğini düşünmemize rağmen, içimiz rahattı. Çünkü, otomobilimizin stan- dart güvenlik sistemi City Safety, potansiyel çarpışma durumlarında sürücüye yardımcı oluyor. Yayaları, bisikletleri, Moose gibi büyük hayvanları algılayıp frene basıyor ve olası bir kazayı önlüyor.
Volvo ekibi off-road yeteneğin artırılmış otomobili daha iyi tanıyabilmemiz için 100 km'lik en zorlu buzlu yolların da bulunduğu bir rota seçmiş. Bu rota içinde çoğunlukla ulusal karayolu ve otoyolları vardı. Ayrıca buz tutmuş deniz üzerinde de sürüş yaptık.
Baltık Denizi, kış aylarında buz tutuyor. Oldukça güvenli olan bu yolların en önemli özelliği kış aylarında normal karayolu olarak hizmet vermesi. Lulealılar kışın trafik kurallarının geçerli olduğu bu yolları kullanarak, evlerine yaz aylarından daha kısa sürede ulaşabiliyor. Karşıdan karşıya feribot beklemeden geçebiliyor. Böylece zamandan tasarruf ediyor.
İkinci gün sabah erken saatte yola çıktık. Şehrin iki yakasını birbirinden ayıran Baltık Denizi üzerinde özel olarak hazırlanan parkurda test sürüşü için hazırlıkları tamamladık. Keskin virajların ve uzun dönüşlerin olduğu parkurda, adeta buz üzerinde dans yaptık. İki ayak üzerinde durmanın zor olduğu buzda, sürüş yapmanın keyfini çıkardık. Freni unutup, gaza bastık.
Kuzey Kutbu'na 100 km mesafedeki Lulea'da buz üzerinde keyif yaşarken, İstanbul'da iki üç gün kar yağdığında çektiğimiz eziyeti hatırladım.