18 Kasım Perşembe, Fransa saatiyle tam gece yarısı... Dünyanın 150 ülkesinde hiç de küçümsenmeyecek sayıda şarapsever bu saati, oldukça vasat bir şarabı bir kaz daha tatmak üzere heyecanla beklerler. Bu yıl da Fransa'nın Rhone idari bölgesi sınırları içinde yer alan belirli sayıda köyün bağlarında üretilmiş Beaujolais Nouveau şarapları, her yıl olduğu gibi, kasım ayının üçüncü perşembesinde bütün dünyada aynı anda satışa sunuldu. Sadece Fransa'da bu genç şarabın piyasaya çıktığı gün 120'den fazla kutlama eğlenceleri düzenlenmişti. Kore'den, Rusya'ya, Amerika'nın çeşitli eyaletlerine kadar pek çok ülkede perşembeden beri sayısız şölen birkaç gün daha sürecek. Araştırmalara göre dünyada Bordo şaraplarından daha çok tanınan bu zor isimli şarabı böylesine ünlü kılan özelliğin, onun kalitesi olmadığı kesin. "Bojole nuvo" olarak okunan Beaujolais Nouveau bir tanıtım ve lojistik başarısı. Aslında Beaujolais oldum olası şaraplarıyla tanınan bir bölge. Ancak buradan hiçbir zaman kalite ve fiyat açısından örneğin Bordo şaraplarıyla rekabet edebilecek düzeyde şarap çıkmamış. Genelde bu bölgenin şarapları kendi bölgesinde tüketilen, rahat içimli, meyvemsi şaraplar olarak bilinmekteydi. 1950 yıllarında Roger ve Georges Ruboeuf kardeşler, babalarından devraldıkları şarap tesislerini nasıl geliştirebileceklerini düşünmeye koyuldular. O güne dek ellerindeki şarabı toptan büyük firmalara satacak yerde, Georges, Michelin yıldızı bulunan restoranlara teker teker gidip şarabı bu restoranların şeflerine bizzat tanıtmaya başladı. Bu taktik tutunca, Georges bu kez tanıtım faaliyetini tüm Fransa'daki lüks restoranlara yaygınlaştırdı. Kısa sürede iki kardeş piyasadaki talebi kendi küçük şarap firmalarının ürünüyle karşılayamaz duruma geldi ve komşu bağların şaraplarını da satın almaya başladılar. Hatta bu amaçla, içinde şişelere dolum yapabilecek makineler bulunan bir kamyon bile aldılar ve bu seyyar dolum tesisiyle bağ bağ dolaşmaya koyuldular. Lokantacılar şaraptan memnun kaldıkça, iki kardeş o zamana dek sadece beyaz şarap üzerine odaklanmışken, ürün paletine kırmızı şarapları da kattılar. Şarapların fiyatları "soylu" şaraplar düzeyine ulaşmadığı için, Georges çok genç, hasattan kısa süre sonra gelişimi tamamlanan ve mutlaka birkaç ay içinde tüketilmesi gereken Beaujolais Nouveau kırmızı şarapları üzerine faaliyetini yoğunlaştırdı. Bugün kırmızı Beaujolais Nouveau'lar sadece Gamay üzümlerinden yapılıyor.
ŞÖLEN GİBİ TANITIM
Georges Ruboeuf yine de ürünü sayısız şarap arasından sıyrılabilsin diye daha farklı bir taktik geliştirdi. 1960'ların başlarında, kasım ayının üçüncü perşembesinde, birçok ünlünün katıldığı büyük bir şölen düzenleyerek yeni rekolteyi görücüye çıkarmaya, sezonu ses getirecek biçimde açmaya başladı. Kuşkusuz sansasyon kovalayan medya için de bu görkemli partiler iyi bir malzeme oluşturdu. Fransa'da daima sosyetenin ilgi gösterdiği bir parti ile başlayan bu sezon açılışı bugün dünyanın 150 ülkesine yaygınlaştırılmış durumda. Beaujolais Nouveau meyvemsi ve hafif bir şarap. Ahududu ağırlıklı olmak üzere çeşitli kırmızı orman meyvelerinin aromalarına sahip. Her yıl şarabın bu özelliğinin öne çıkarılabilmesi için, bölgenin tüm şarapları özel olarak harmanlanıyor. Bunun için Georges ve iki yardımcısı sadece 1.5 ay içinde 13 bin 600'den fazla şarap tadımı yapıyorlar. Ardından tek tek şaraplar bir kere de modern bilgisayarlarda özel sensörler ile testten geçiriliyor ve aroma özelliklerine göre sınıflandırılıyorlar. Fermantasyon sürecinde de meyvemsiliğin ön plana çıkarılması için sıcaklık sürekli kontrol altında tutuluyor. Sonunda dikkati çeken, farklı etiketli bir şişede bütün dünyada aynı anda piyasaya çıkacağı güne yetiştiriliyor Beaujolais Nouveau. Bu pazarlama şaheseri şarap Georges Duboeuf'a 20 milyar eurodan fazla servet kazandırmış durumda. Toplam 60 milyon şişe genç Beaujolais şaraplarının dağıtımı günler, haftalar öncesinden başlıyor. Kendilerine ayrılan şarapları teslim alan şarapevi ya da şarap butiği sahipleri kasım ayının üçüncü perşembesine kadar bu şişeleri kıymetli bir hazine gibi saklamak zorundalar. Eğer vaktinden önce bunları satacak ya da birilerine tattıracak olurlarsa, sözleşmeleri gereği ağır cezalara çarptırılıyorlar. Aslında fazla özelliği olmayan bu şarap hakkında ileri geri konuşmak de suç kapsamına giriyor. Geçtiğimiz yıl Fransa'nın Lyon kentinde bir dergide yer alan şarap eleştirisinde Beaujolais "berbat" olarak nitelenmişti. Dergi hakkında 300 bin euroluk dava açıldı, sonuçta mahkeme, dergiyi, şöhreti kalitesinin önünde giden bu şaraba hakaret edildiği gerekçesiyle 90 bin euro tazminata mahkum etti.
BİZİM DE VAR
Beaujolais Nouveau'nun bütün dünyadaki büyük başarısı, genç şarap anlamına gelen "primeur" şarapların yaygınlaşmasına yol açtı. Kavaklıdere firması da 1988'den beri Beaujolais Nouveau ile aynı tarihte beyaz ve kırmızı Primeur şarapları piyasaya çıkarıyor. Son bağbozumu üzümlerinden üretilen Primeur Şarapları, üretim koşullarına bağlı olarak fermantasyonu hızlı tamamlıyor ve şişeleniyor. Beaujolais Nouveau'dan farklı olarak, aroma kalitesi her sene yapıldığı üzümün yaz boyunca iklim koşullarından kaynaklanan bazı farklılıklar gösterebiliyor. Genç ve taze şaraplar oldukları için, Primeur'ler aroma açısından zengin. Bu şaraplarda özellikle muz, ananas ve taze meyve kokuları hissediliyor. Ancak aromaları en iyi biçimde algılayabilmek için kısa sürede içmekte yarar var. Herhangi bir markette raflarda kalmış geçen yıllara ait Primeur şarap bulacak olursanız, almamanızı öneririm. Primeur şarap esprisi Türkiye'de ilk kez 1988'de Kavaklıdere Şarapları tarafından ortaya atıldı ve ülkemize özgü, kaliteli şarap veren iki çeşit Öküzgözü (Elazığ) ve Boğazkere (Diyarbakır) üzümleri kullanılarak ilk Türk Primeur kırmızı şarabı, yine aynı espriyle Kapadokya bölgesinin kaliteli şarap veren beyaz üzüm çeşidi 'Emir' üzümünden de Primeur beyaz şarabı üretildi. Bunlar her yıl kasım ayının 3. haftasında, gelenekselleşen bir tanıtımla tüketiciye sunuluyor.
PRIMEUR 2004 BEYAZ
Kapadokya yöresinin kumlu topraklarında yetişen, zarif ve ince meyve aromalarına sahip Emir üzümünden üretilen Primeur 2004 Beyaz, gençliğinin yanında cıvıl cıvıl zarafetiyle içine canlılık katan özelliklere sahip. Peribacaları'nın çevresindeki bağlarda Orta Anadolu güneşiyle olgunlaşan Emir üzümünün doğal açık sarı rengi, Primeur 2004 Beyaz'a yansıyor. Primeur 2004 Beyaz, taze meyve aromalarıyla, aperatif olarak her saat içilebilecek nitelikte bir şarap. (6-8C)
PRIMEUR 2004 KIRMIZI
Anadolu'nun ünlü Öküzgözü üzümünden üretilen Primeur 2004 Kırmızı, canlı, taze ve dengeli yapısıyla, uyumlu taze bir şarap... Elazığ yöresinde yetişen Öküzgözü'nün doğal rengini gövdesine yansıtan Primeur 2004 Kırmızı, aroma yönünden zengin. Aperatif olarak içilebileceği gibi, peynirler, ızgara etler ve şarküteri ürünleriyle iyi uyum sağladığı gibi, hafif yemeklerle de iyi gidiyor. Oda sıcaklığına göre bir miktar soğutulmaya da müsait olan Primeur 2004 Kırmızı (12-15 C), tüm bu özellikleriyle, ilkbahara kadar günün her saatinde tüketilebilecek bir şarap.
Kavaklıdere'nin son bağbozumu üzümlerinden ürettiği Primeur şarapları, Beaujolais Nouveau'dan aroma kalitesi açısından farklılık taşıyor