Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını anlatan dört filmlik animasyon serisinin ilk ayağı olan Mustafa beyazperdede. Atatürk'ün çocukluğuna, eğitim hayatına, çocukluk hayallerine, büyüyüp yetiştiği çevreye odaklanan ilk film sayesinde özellikle de çocuklar, Atatürk'ü ilk kez animasyonla izleme fırsatı bulacak. yapımcılığını Kamuran Ayna ve Emir Cömert'in üstlendiği filmde usta oyuncu Altan Erkekli de seslendirme kadrosunda yer alıyor. Atatürk'ün henüz sadece Mustafa olduğu ilk on iki yılı kapsayan dönemde izleyenleri hayatın iniş-çıkışları arasında kendi yolunu arayan ve bir hayale tutunduktan sonra kararlılıkla hareket edip vazgeçmeyen bir çocuk karşılıyor. Yaşananlar aslını yansıtacak şekilde kronolojik olarak aktarılırken Mustafa'yı "Kemal Atatürk" yapan bazı özelliklerin gelişim sürecine 19. yüzyılın son çeyreğine ait Selanik atmosferi eşlik ediyor.
Mustafa'nın nasıl bir çocuk olduğunu gösteren ve büyüdüğünde nasıl bir yetişkin olacağına dair ipuçları veren süreçte Mustafa'nın annesi Zübeyde Hanım'la, babası Ali Rıza Efendi'yle, kardeşi Makbule Hanım'la ve dayısı Hüseyin Bey'le paylaştığı anlara yer veriliyor. Tüm bu anların toplamında Mustafa'nın olgunluğu, merhameti, stratejik zekası, duyarlılığı, kararlılığı, inadı, seçiciliği, becerikliliği, meraklı oluşu, zorlukları nasıl göğüslediği, genellikle Makbule'yle bir aradayken ortaya çıkan eğlenceli tarafı ve bir sorunla karşılaştığında kendini gösteren azmi gün yüzüne çıkıyor.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını konu alan dört filmden oluşacak serinin ilk filmi olacak. Atatürk'ün gençlik dönemini anlatan "Mustafa Kemal" filmi 23 Ekim 2026'da, yetişkinlik yıllarını konu alan "Mustafa Kemal Atatürk" filmi 3 Kasım 2028'de ve "Gazi Mustafa Kemal Atatürk" filmi 1 Kasım 2030'da vizyona girecek.
Türkiye ile Gürcistan ortaklığı beyazperdede
Türkiye ve Gürcistan sinema sektörleri arasında bir ilke imza atıldı. İki ülkenin sinemadaki ilk ortak yapımı olan Köprü, Türkiye ve Gürcistan'da eş zamanlı olarak vizyona girdi. 100'den fazla ödül alan ve Yüzyılın Doktoru unvanına sahip olan Prof. Dr. İsmet Dindar'ın anlattığı gerçek bir olaydan esinlenerek senaryolaştırılan filmin başrollerinde Türk oyuncu Emre Kızılırmak ve Gürcistan'ın sevilen pop yıldızı Nini Baduraşvili yer alıyor. Filmin kadrosunda ayrıca Gürcistan sinemasının usta oyuncuları Zurab Tsintskiladze ve Kristine Imadadze, Türk oyuncu Elif Baysal gibi isimler de önemli roller üstleniyor.
Çekimleri Tiflis, Batum ve İstanbul'da gerçekleştirilen film, çekildikten uzun süre sonra sinemaseverlerle buluştu. Yapımcılığını Erdal Küçük, Önder Asru ve Giorgi Tavartkiladze'nin üstlendiği filmin yönetmen koltuğunda, Gürcistan'ın başarılı yönetmenlerinden Erekle Baduraşvili oturuyor. Köprü, Gürcistan'da kardeşi olduğunu öğrenen bir adamın hikâyesini konu ediyor. Onu bulmak için Gürcistan'a doğru yola çıkan Davut, hem üvey kardeşini bulmaya çalışırken hem de babasının ölümüne dair gizemli bilgilere ulaşır. Soru işaretleri birer birer aydınlanırken Davut, beklenmedik şekilde kendini bir dedektiflik hikâyesinin içinde bulur. Aynı zamanda aşk hayatı da bu süreçte bambaşka bir boyut kazanır.
Mükemmel değil ama süper eğlenceli
Küresel çapta toplamda 1,4 milyar dolar hasılat elde eden ilk iki filminin ardından Venom heyecan verici yeni bir macera ile seyirciyle buluştu. Eddie Brock/Venom üçlemesinin final filmi Venom: Son Dans'ta, artık tek vücutta yaşamaya alışmış Eddie Brock ile Venom'u bu kez kendi dünyaları tarafından aranan birer kaçak olarak izliyoruz. Filmin başrolünde yer alan Tom Hardy, senaryoyu yönetmen Kelly Marcel ile birlikte yazmış. İngiliz aktör bir kez daha kafasını kemiren uzaylı simbiyotu Venom ile birlikte yaşayan Eddie Brock rolünde.
Film Eddie ve Venom'un dünyadaki yetkililerden ve Venom'un ana gezegenindeki varlıklardan kaçtığı Venom: Let There Be Carnage filmindeki aksiyonu ele alıyor. Juno Temple, Chiwetel Ejiofor gibi isimlerin rol adlığı film New York'ta dünya prömiyerini yapmasının ardından oldukça olumlu tepkiler aldı. Yurtdışındaki prömiyerinden sonra filmle ilgili pozitif yorumlar yapıldı. Şimdiye kadarki en iyi Venom filmi olarak nitelendirilen serinin üçüncü filmi için bir izleyici, "Venom" filmlerinin en iyisi. Çılgınlık önemli ölçüde artırıldı ama aynı zamanda cesaret de artırıldı. Mükemmel değil ama süper eğlenceli ve insanları çiğneyen ve kafasının arkasından kan fışkırtan dev bir canavar var' diye yorum yaparken bir diğeri, 'Bana 2000'lerin başındaki çizgi roman filmlerini hatırlatan eğlenceli bir patlamış mısır filmi. Aksiyon harika ve 80'lerin aksiyon filmlerine bir övgü niteliğinde. Bir sürü komik an var' yorumunda bulundu.