Korku filmi sevenleri memnun edecek bir film var vizyonda. Gece Yüzüşü... Senaristliğini ve yönetmenliğini Bryce McGuire'nin üstlendiği film, kötü bir ruh tarafından terörize edilen bir kadının hikâyesini konu ediniyor. McGuire, 2014 yılında yakın arkadaşı film yapımcısı Rod Blackhurst ile birlikte Night Swim adlı beş dakikalık bir kısa film çekmişti.
Grammy ödüllü müzisyen Michelle Branch'ın arka bahçesinde çekilen ve oyuncu Megalyn Echikunwoke'un akşam saatlerinde yüzerken ürkütücü bir şeyle karşılaşınca kendi havuzunda kaybolan genç bir kadını canlandırdığı kısa film YouTube'da büyük ses getirmiş ve McGuire'ın başarılı bir senaryo yazarlığı kariyerine başlamasına yardımcı olmuştu. Kısa filmi uzun metrajlı bir filme dönüştürmeye karar veren McGuarie bu ilk uzun metrajlı film denemesinden alnının akıyla çıkıyor. Gişe rekorları kıran M3GAN'ın yapımcıları Atomic Monster ve Blumhouse'un hayata geçirdiği film arka bahçelerindeki yüzme havuzunun perili olduğunu keşfeden ailenin yaşadığı kâbus dolu dakikalarına ortak ediyor seyirciyi. Bu filmle birlikte perili havuzla ilk kez karşılaşmış oluyoruz.
Eğlenceyi ve statüyü temsil eden havuz burada korkunun ana öğesini oluşturuyor. Dejeneratif bir hastalık nedeniyle erken emekliliğe zorlanan eski beyzbol oyuncusu Ray Waller, (Ryatt Russell) kaygılı eşi Eve (Kerry Condon), ergenlik çağındaki kızı Izzy (Amélıe Hoeferle) ve 12 yaşındaki küçük oğlu Elliot (Gavin Warren) ile birlikte yeni bir eve taşınır. Evin arkasında bulunan havuz çocuklar için eğlenceli olacakken Ray için de bir fizik tedavi olanağı sağlayacaktır. Ancak onlar böyle düşünürken evin geçmişindeki karanlık bir sır, aileyi kaçınılmaz terörün derinliklerine sürükler. 1992 yılında Rebecca adında genç bir kız, ölümcül hasta kardeşi Tommy'ye ait bir oyuncak tekneyi almak için bir gece ailesinin havuzuna gitmiş, tekneyi almaya çalışırken havuzdaki bir şey tarafından suyun derinliklerine çekilmiştir.
Günümüzde geçen hikâyede bu eve yeni taşınan ailenin bu olanlardan haliyle haberi yoktur. Hikâyenin kahramanı olarak öne çıkan Eve karakterini canlandıran Condon'un çocukken müsabakalara katılan başarılı bir yüzücü olması işini kolaylaştırmış. Zamanında Jaws'ı izleyenlerin denize girmekten korktuğu gibi bu filmi izleyenlerin de havuza girmeye çekinecektir. Beş ay önce yayınlanan filmin ilk kısa fragmanının 15 milyon izlenmeye ulaştığını düşünürsek, filmin gişede başarılı sonuç alacağını ön görmek sürpriz olmaz.
ADALETTEN KAÇAMAZSIN
Tüm zamanların en büyük film serilerinden olan Karayip Korsanları ve Oscar ödüllü Yüzüklerin Efendisi üçlemesi gibi filmlerde rol alan ünlü oyuncu Orlando Bloom ile Andie MacDowell gibi iki ismin kadrosunda yer aldığı aksiyon gerilim filmi Adaletin Eli filmi seyirciyle buluştu. Filmografisi geniş, bol ödüllü iki başarılı oyuncuyu kadroda görünce beklenti haliyle büyük oluyor.
Yönetmenliğini Eshom Nelms ve Ian Nelms kardeşlerin yaptığı film, yaşadığı kasabayı ve ailesini korumak için her şeyi göze alan Cash (Orlando Bloom) adlı bir adamın hikâyesini konu ediniyor. Odim County'de yaşayan Cash, uyuşturucudan ölen kız kardeşinin kızı Savannah ve onun alkolik babası ile çiftliklerinde sakin bir hayat geçirir. Ancak kasabayı yöneten uyuşturucu baronu kadın gangster Big Cat (Andie MacDowell) Cash'i yeniden kendisini için çalışmaya zorlar. Çeteden ayrılmak için sağ elini yakarak büyük bedel ödeyen ve artık çiftliğinde düzgün ve sakin bir hayat yaşamak isteyen Cash, geçmişe sünger çekmeye niyetlidir. Ancak Büyük Kedi'nin kötü adamları ona hayatı zindan etmeye devam ederler. Bu noktada, yine bu pis işlere bulaşmış ama nasıl olduysa yakasını bunlardan kurtarıp kilisede vaizlik yapmaya başlayan eski arkadaşı Wilder (Garret Dillahunt) da devreye girer. Kötülüklerden elini ayağını çekip imana gelen vaiz, arkadaşını korumaya çalışır. Allah'ın yüceliğinden kötüleri cezalandıracağından bahseder. Bu anlamda filmin dini teması oldukça yoğun. Ailesini ve kasabayı korumak için her şeyi yapmaya hazır olan Cash'in, kız kardeşinin eşi yani yeğeni Savannah'nın babası da öldürülünce artık intikam için harekete geçmekten başka çaresi kalmaz. Kötü günler için eğittiği yeğeni Savannah ile birlikte büyük bir mücadeleye girişirler. Oldukça sıradan ve tahmin edilebilen bir senaryoya sahip olan film, maalesef bu tür filmlerin tüm klişelerini barındırıyor. Filmin konu ve anlatım açısından herhangi bir albenisi yok, hatta çok fazla gereksiz şiddet sahnesi var.
Kötü adamların kötü olduğunu göstermek için yapılanlar çok olumlu bir etki bırakmıyor. Naif filmlerle hatırladığımız 65 yaşındaki deneyimli isim Andie MacDowell'ın silahla adam kovalayan acımasız kötü kadın karakterinin hakkını verdiğini söyleyebilirim ama bunun seyirciye geçtiği kanısında değilim.