Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Genç Willy Wonka’nın aklını kaybetmeden önceki hikayesi

Roald Dahl imzalı tüm zamanların en çok satan çocuk kitaplarından biri olan Charlie'nin Çikolata Fabrikası'nın sinema yolculuğu devam ediyor. Çeşitli versiyonları daha önce defalarca yapılan kitabın ilk film uyarlaması 1971 tarihli Willie Wonka & The Chocolate Factory, özellikle Amerika'da, bugüne kadar yapılmış en iyi çocuk filmlerinden biri olarak kabul görüyor.
Ancak akıllara ilk olarak Johnny Deep'in başrolünde yer aldığı Tim Burton imzalı 2005 yapımı film geliyor. Orijinal filmin genel görsel yapısı üzerine inşa edilen filmde Johnny Deep'in Willy Wonka karakteriyle yarattığı sihirli oyunculuk öne çıkıyordu. Tim Burton'ın sinema anlayışına uygun masalsı ve fantastik öğeleri barındıran o film halen cazibesini korurken, Wonka adlı yeni bir film de salonlardaki yerini aldı. Paul King'in yönettiği ve Timothee Chalamet'in başrolünde yer aldığı film Willy Wonka'nın gençliğine odaklanıyor. Dünyanın en büyük mucidi, sihirbazı ve çikolata üreticisinin bugün bildiğimiz, tanıdığımız sevilen Willy Wonka'ya nasıl dönüştüğünün büyüleyici hikâyesini anlatan film, izleyiciyi ünlü Çikolata Fabrikası'nın ilk yıllarına götürüyor.



Olivia Colman, Calah Lane, Keegan, Matt Lucas, Michael Key, Paterson Joseph, Mathew Baynton, Sally Hawkins ile Rowan Atkinson'un oynadığı Wonka'da ünlü oyuncu Hugh Grant da Umpa Lumpa olarak filmdeki yerini alıyor. Yaklaşık 2 saatlik filmde en büyük hayali kendi çikolata dükkânını kurmak olan Wonka'nın çikolata karteliyle verdiği mücadeleye tanık oluyoruz.
Dünyanın dört bir yanını dolaşarak tekniğini geliştiren, çikolatalarıyla insanları adeta büyüleyen Wonka, önce kendini dolandırıcıların tuzağına düşüyor. Konaklaması için kendisine yardım eden kişilerin aslında dolandırıcı olduklarını, imzaladığı sözleşme yüzünden ömür boyu onlar için çamaşırhanede çalışmak zorunda kalacağını öğreniyor. Burada kötü otel sahibini oynayan Colman'ın başarılı bir performansının altını çizmek gerek. Wonka, çamaşırhane de yine otele borcunu ödeyemeyen beş kişiyle tanışıyor. Onlarla dostluğu sayesinde önce oradan kaçmayı sonra da hayalindeki dükkânı açmayı hedefliyor. Ancak bu kez de karşısına çikolata karteli çıkıyor.



Bizim olduğumuz yere dükkân açamazsın diyerek tehdit ediyorlar Wonka'yı. Üç büyük çikolata markası sahibi polisi ve papazı da kendi pis işlerine ortak edip, onlara rüşvet yağdırıyor.
Wonka'nın çikolataları o kadar leziz ki ve kendiişlerini batıracaklarına o kadar eminler ki polis şefine bin 800 kutu çikolata ödemeyi kabul ediyorlar. Kartelin izni olmadan hiçbir şey yapamayan Wonka, onları alt etmek için başta Noodle olmak üzere çamaşırhanedeki beş arkadaşıyla büyük bir mücadeleye girişiyor. Bu noktada devreye sürpriz küçük bir misafir de giriyor. Oyuncu Hugh Grant'ın bilgisayar teknolojisiyle küçültülerek canlandırdığı Umpa Lumpa ile işbirliği yapan Wonka, bazı sırları da keşfederek karteli çökertmeyi başarıyorlar. Wonka'yı canlandıran Chalamet'in 'Hırslı genç Willy Wonka'nın aklını kaybetmeden önceki hikâyesi' olarak tanımladığı film müzikleri, kostümleri ve görkemli dekorlarıyla da Noel filmi sevenlerin beğeneceği tatta. Kostüm tasarımında Oscar ödüllü Lindy Hemming'in yer aldığı filmin müziğini Joby Talbot bestelemiş.
The Divine Comedy grubunun üyesi Neil Hannon ise filme özgün şarkılarla katkı vermiş. Öte yandan tat demişken, film yoğun şekilde çikolata yeme isteği uyandırıyor, yanınıza çikolata bulundurmanızda fayda var. Hayattaki en iyi şeylerin bir hayalle başladığının altını çizen film, en güzel çikolatanın paylaşılan olduğunun da altını çiziyor.

ONLAR; ASIL UNUTURSAN ÖLÜR
Bu toprakları korumak uğruna kendi canını siper eden Mehmetçiğin kahramanlık dolu hikâyesi sinemaya da pek çok kez ilham oldu. Dağ serisi, Çanakkale 1915, Nefes: Vatan Sağolsun gibi filmler ilk akla gelen asker içerikli filmler olarak öne çıkıyor.



Terörü tüm gerçekliğiyle gözler önüne seren, konusunu gerçek hayattan alan asker odaklı filmlere bir yenisi daha eklendi. Yapımcılığını Mustafa Cihat Durmuş'un yaptığı, Hakan Evrensel'in 2005'te yazdığı kitaptan uyarlanan Nefes Yer Eksi İki adlı film, yönetmen Ozan Uzunoğlu'nun ikinci sinema filmi. Senarist Evrensel Güneydoğu'da askerlik yapmış, TSK'dan ayrıldıktan sonra anılarını hayata geçirmeyi başarmış biri... 14 yıl önce hayata geçirilen Nefes filminin de senaristi... Dolayısıyla film 1993 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanmış birçok gerçek hikâyeyi bir araya getiriyor.



Murat Yıldırım, İlker Aksum, Begüm Akkaya, Şahin Kendirci ve Arda Aranat'ın başrolünde yer aldığı film huzurlu bir şekilde yaşamamızı sağlayan Mehmetçiğe dikkat çeken, askerlerimize selam gönderen, iyi çekilmiş ve iyi oynanmış bir film.
Filmin odağında Yıldırım'ın canlandırdığı Tayfun Yüzbaşı var. Emrindeki askerlere komutandan öte baba gibi yaklaşan askerlerini korumak ve eşinin riskli doğumuna katılmak arasında sıkışıp kalan yüzbaşının dramı çok tanıdık. İlker Aksum'un canlandırdığı ödüllü fotoğrafçı Ufuk ise filmdeki renkli karakterlerden. Genelkurmayın özel izniyle cephede fotoğraf çekmek için görevlendirilen Ufuk'un, lakayt tavırlarıyla antipati topluyor. Babası da savaş pilotu olan ve askeri hayata alışık olan Aksum filmde başarılı bir portre çiziyor. Ufuk'un, Tayfun Yüzbaşı'nın ve onun yakın askeri Ali Onbaşı'nın (Arda Anarat) hayatta kalma mücadelesi soluksuz izleniyor. Neticede gelincik çiçeğinin metafor olarak kullanıldığı film, bu topraklar için ne gibi fedakarlıklar yapıldığının ve kahraman Mehmetçiğin asla unutulamayacağının altını çiziyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA