Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Dedektif Poirot yeniden iş başında

'Polisiye Kraliçesi' olarak anılan Agatha Christie'nin eserleri sinemacılar için büyük bir kaynak oluşturuyor. Onun eserinden uyarlanan onlarca filme bir tane daha eklendi. Christie'nin 33 romanında ve 51 kısa hikâyesinde yer alan Dedektif Hercule Poirot, Kuzey İrlandalı, Oscar ödüllü oyuncu ve yönetmen Kenneth Branagh, tarafından 'Venedik'te Cinayet" adıyla perdedeki yerini aldı. Film, Branagh'ın 2017'deki "Doğu Ekspresi'nde Cinayet" ve 2022 tarihli "Nil'de Ölüm"ün ardından, üçüncü Agatha Christie uyarlaması... İlk iki uyarlama, Christie'nin daha çok bilinen ve daha önce de sinemaya uyarlanan eserlerine dayanıyordu ancak "Venedik'te Cinayet"in uyarlandığı "Hallowe'en Party" hikâyesi, ilk kez sinemaya uyarlanıyor. Agatha Christie'nin 'Elmayı Yılan Isırdı' adlı romanından uyarlanan Venedik'te Cinayet'te Branagh hem başrol Poirot rolünü canlandırıyor hem de yönetmen koltuğunda oturuyor. Branagh' a Jamie Dornan, Tina Fey, Michelle Yeoh, Jude Hill, Kelly Reilly gibi isimler eşlik ediyor.



SIRLARLA DOLU BİR ŞATO
'Venedik'te Cinayet' İkinci Dünya Savaşı sonrası Venedik'te geçiyor. Artık emekli olan ve kendi kendisini bir sürgüne mahkum eden dedektif Hercule Poirot, eski arkadaşı ve ünlü yazar Ariadne Oliver (Tina Fey) tarafından ikna edilerek Venedik'te terk edilmiş, hayaletlerle dolu olduğuna inanılan şatoda düzenlenen bir seansa gönülsüzce katılır. Rivayete göre bu binada önceden pek çok çocuk ölmüştür.



Veba sırasında kilitlenip açlığa terk edilen çocukların ruhları intikam almak isterler ve evin sahibinin evlilik çağına gelmiş kızının da bu güçler tarafından öldürüldüğüne inanılır. Bu gizemi çözmek için binaya giden Poirot, cinayeti araştırırken kendisini gölgeler ve sırlarla dolu karanlık bir dünyanın içinde bulur. İşin içinden çıkmaya çalışırken, iki kişinin daha ölümüne şahit olur. Olay örgülerini birbirine bağlamaktaki ustalığı keskin zekası ve insan psikolojisi üzerindeki hakimiyetiyle nam salan ünlü dedektif Poirot'un katilin kim olduğunu ortaya çıkarmak için verdiği zorlu mücadele türün meraklılarına keyifli bir seyirlik sunuyor. Lakin, Cadılar Bayramı gecesinde yaşanan olayları izlediğimiz filmde gerilim, klişe denecek korku öğeleriyle verilmeye çalışılmış. Bu açıdan, tüyler ürperten sahneler ya da daha korkutucu bir atmosfer bekleyenler hayal kırıklığına uğrayabilir. Branagh, bir röportajında oyuncuların korkularının gerçekçi olması için sahnelerde başlarına aniden neler geleceğinden habersiz olduklarını söylemiş. Yani oyuncuların hiçbiri, filmde kullanılan ışıklar, rüzgar, kapı açılmaları gibi şeylerin olacağına dair uyarılmamış. Dolayısıyla oyuncu tepkilerinin gerçekçi olması amaçlanmış.



Öte yandan Türkiye'ye gelip Pera Palas otelde konakladıktan sonra hemen her eserinde Türkiye ve Türklere ait bir doneden yararlanan Agatha Christe bu filmde yine Türkiye'den beslenmiş. Ülkemizde 'Deli bal' olarak bilinen kuvvetli bal, filmin püf noktasını oluşturuyor. Malum, toksik etkisi ile tarihte adından sıkça bahsettiren bu bal, fazla kullanıldığında zehir etkisi de yapıyor. Daha fazla spoiler vermeden, tek planda dronla çekilen şahane bir Venedik manzarasıyla biten filmin polisiye severleri memnun edeceğini söyleyeyim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA