İngiltere ve Amerika'da oyunculuk eğitimi aldıktan sonra Türkiye'ye gelen ve oyunculuk serüvenine atv dizisi Akıncı'yla başlayan Selin Çuhadaroğlu, ilk sinema filmiyle kariyerine adeta zirveden başladı. 1988 doğumlu genç oyuncu, halen sinemalarda gösterimde olan Gran Tuorismo adlı filmin kadrosunda yer aldı. Dünyaca ünlü oyuncu Orlando Bloom ve Archie Madakwe ile birlikte rol alan Çuhadaroğlu, Sarah Eaton karakteri için onlarca oyuncu arasından seçildi. Bir yarış simülasyonu video oyunundan uyarlanan ve İngiliz profesyonel yarış pilotu Jann Mardeborough'un gerçek hayat hikayesinden esinlenen Gran Turismo filmi sürecini ve hedeflerini konuştuğumuz güzel oyuncu, "Türkiye'yi yurtdışında da başarıyla temsil eden uluslararası bir oyuncu olmak istiyorum" diyor.
- Film halen vizyonda. Önce kaç defa izledin diye sorayım...
- İki kere seyrettim. İlk önce ablamla izledim.
- Ne hissettiniz?
- Galanın iptal olması sebebiyle içinde ne kadar varım, sahnelerime ne kadar yer vermişler bilmiyordum. O yüzden biraz çekinceli girdim filme. Sonra benim oynadığım sahneler geldi. Ablamın sessiz çığlığını hissettim yanımda, elimi sıktı.
Pek kesmemişler, benim beklediğimden bile fazla yer vermişler sahnelere. Kendimi görünce çok duygulandım, ağladım.
14 yaşımdaki halime sarılasım geldi. Hâlâ bile rüya gibi geliyor benim için.
- Neden?
- Çünkü ben oyuncu olmaya o zaman karar vermiştim. Bu yola baş koyduğumda hedefim uluslararası bir projede yer almaktı. Kendimi sinema perdesinde görmek doğru yolda olduğumu gösterdi.
- Yurtdışında oyunculuk eğitimi almıştın değil mi?
- Evet. Aslında 2017'de Amerika'ya işletme okumak için gittim. Kendimi garantiye alayım istedim. Bir yandan okurken aynı zamanda oyunculuk atölyelerine gidiyordum.
New York'ta Stella Adler Akademi'de okudum. İşletmenin bana göre olmadığını anlayınca film ve oyunculuk üzerine gittim.
- Peki, ailenizi nasıl ikna ettiniz bu konuda?
- Biraz zor oldu açıkçası. Onlar benim oyunculuğa olan ilgimi biliyorlardı. İlk başta heves olarak düşündüler ama kararlı olduğumu görünce anlayışla karşıladılar ve hep destek verdiler.
- Bu filmde rol alma sürecinden bahseder misin?
- Pandemi zamanında menajerim bir video oyunu için deneme çekimi yapmamı istedi. Ben de çekip gönderdim. Ne olduğunu bile bilmiyordum. Gidip resim çektirdim, kendimi tanıttım çıktım. Daha sonra öğrendim ki, Gran Turismo adlı video oyununda beni kullanmışlar. Yani oyunu açtığında karşına çıkan, oyuncuları yönlendiren o kız benim. Bir anlamda oyunun marka yüzü olmuşum. Daha sonra bu video oyununun filme çekildiğini öğrendim ve oyuncu seçmelerine katıldım.
- Onlarca kız arasından seni seçmelerinde video oyunun yüzü olmanın etkisi olmuş demek ki.
- Bana da öyle geliyor. Seçmelere katılmak için geçen sene ağustosta gelen bir telefonla gece 11'de arkadaşlarımla dışarda olduğum bir yemekten kalkıp apar topar video çekip gönderdiğimi hatırlıyorum. Hiç ümidim yoktu aslında. Hatta kabul edildiğime dair gelen maillerime bile inanmadım en başta. İmzalamadan bu işin içinde yer aldığıma inanmayacaktım. Kimseye bile söyleyemedim. Yapılan görüşmeler sonrasında imzaladım ve sonrasında süreç çok hızlı gelişti. Kendimi hemen sette Budapeşte'de buldum.
- Budapeşte'de çekimler nasıldı, nasıl bir ortamla karşılaştın?
- Çok güzeldi. Zaten Budapeşte şahane bir şehir. Çok profesyonel bir ortamla karşılaştım. Baya star muamelesi gördüm. Bir hafta çok hızlı geçti. İnanılmaz bir deneyimdi. Mesela makyajımı yapan kadının Harry Potter filmlerinde makyaj yaptığını öğrendim. O da heyecanlandırdı beni. Hayran oldum ona. Anın tadını çıkardım. Çok öğretici bir kamp gibiydi, eve döndüğümde baya ağlamaklı oldum. Hayatımda yaşadığım en iyi deneyimdi.
ORLANDO BLOOM HİÇ STAR GİBİ DEĞİLDİ
- Orlando Bloom'la rol alacağını karşılıklı sahnelerin olduğunu biliyor muydun?
- Evet biliyordum. Senaryoda var zaten, okuyunca çok heyecanlandım. Sonra diğer oyuncuları araştırdım. Filmde Gran Turismo oyuncularını röportajlara hazırlayan, onları çalıştıran Sarah adında bir kızı oynuyorum. Orlando Blooom da bir araba markasının pazarlama müdürü Danny Moore karakterini canlandırıyor. Dolayısıyla o süreçte karşılıklı daha fazla sahnelerimiz vardı aslında ama kesmişler onları.
- Orlando Bloom nasıl biri?
- Çekim bitiminde hep beraber vakit geçirdik. Kimsede ego yoktu, o da çok mütevazıydı. Hayal ettiğimden daha iyi biriyle karşılaştım. Yani sonuçta Orlando'sun, kapris yapabilirsin ama karavanına çekilip kimseyle muhatap olmayan tiplerden değildi. Hep dışarıda bizimle beraberdi. Herkesle sohbet eden espriler yapan biriydi. Yapımcımızın yönetmenimizin olduğu bir ortamda hep beraber güzel sohbet etme imkânımız oldu.
- Türkiye'yi anlatsaydın, davet etseydin...
- Anlattım tabi. Budapeşte'de çok fazla Türk vardı. Baklavalardan kebaplardan bahsettim. Hepsini biliyorlar. Gelirlerse gezdireceğim hepsini. Normalde bizim hayalimiz galada buluşmaktı ama iptal oldu.
- Gala neden iptal oldu?
- Biliyorsunuz Hollywood'ta sinema sektöründe büyük bir grev var. Bu yüzden gala veya tanıtım yapmak yasak. O yüzden biz de galamızı yapamadık ama böyle bir projede yer aldığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.
EN BÜYÜK KORKUM BAŞARISIZLIK
- Filmde Sarah karakteri, yarışçılara 'En büyük korkun ne?' diye soruyor. Senin en büyük korkun ne?
- Birincisi sevdiğim birine zarar gelmesi, ikincisi de başarısızlık.
- Yeni videolar göndermeni isteyen yapımcılar var mı?
- Var, evet. Seçmelerin devam ettiği birkaç projeye video gönderdim. Bekleme sürecindeyim.
- Hedeflediğin bir tür var mı?
- Aksiyon işlerini seviyorum. Ama bir dönem işinde oynamayı çok isterim. Kostümler, aksesuvarlar bol oyuncaklı setler beni çok heyecanlandırır. Yani Indiana Jones tarzı hem aksiyon hem dönem işi olursa tadından yenmez.
- Kariyerine Türkiye'de mi yoksa yurtdışında mı devam edeceksin?
- İyi bir proje olduğunu düşündüğümde yerli yada yabancı fark etmez. Rol nerede ben orada kafasındayım. Yurtdışında okumanın, aldığım eğitimin ve en önemlisi bu filmle beraber uluslararası projede yer almanın bana avantaj katacağını düşünüyorum. Bunun devamını getirmek istiyorum. Uluslararası projelerde Türkiye'yi başarıyla temsil etmek, uluslararası bir oyuncu olmak istiyorum.