Türkiye'de klarnet denince akla gelen ilk isimlerden olan Serkan Çağrı, 2012 yılından beri klarnet festivali düzenliyor.
Goran Bregovic, Buika gibi dünya çapında sanatçıları festival sahnesinde müzikseverlerle buluşturan Çağrı, bir döneme damgasını vurmuş önemli isimler adına düzenlediği Ustaya Saygı Geceleri'yle de vefanın bir semt adı olmadığını göstererek takdiri hak ediyor.
Daha önce Aşık Veysel, Barış Manço, Cem Karaca, Kayahan, Müslüm Gürses gibi isimler için düzenlenen Ustaya Saygı Gecesi, festivalin 10. yılında Yeşilçam film müziklerinin unutulmaz sesi Belkıs Özener adına yapılacak.
Yıllarca Yeşilçam yıldızlarına sesiyle hayat veren Özener 24 Aralık'ta tarihi Atlas Sineması'nda Hakan Bilgin'in sunuculuğunu üstleneceği o gece orada olacak ve Hakan Aysev, İpek Açar, Serkan Çağrı, Suzan Kardeş ve Yonca Lodi, yıllarca onun sesinden duyduğumuz Yeşilçam şarkılarını seslendirecek.
Bugün 81 yaşında olan Özener'e ayrı bir paragraf açmak lazım. Çağrı'nın vefasından övgüyle bahseden ve böyle bir gece düzenlenmesinden dolayı çok gururlu olduğunu söyleyen Özener'le yaptığımız söyleşide geçmişe doğru kısa bir yolculuğa da çıktık.
Özener "19 yaşımda ilk Fatma Girik'e okumuştum Yaban Gülü filminde. 25 yaşındayken Türkan Şoray'ı okumuştum.
Neriman Köksal, Selda Alkor, Hülya Koçyiğit, Hale Soygazi, Müjde Ar, Nebahat Çehre gibi isimleri seslendirdim. Komedi filmlerinin şarkıcıları bile 'Belkıs Özener okusun' diyordu.
En son Ayşen Gruda'ya okumuştum Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak filminde. En çok da Türkan Şoray'la Mine Mutlu'yu okudum. Kimseyi ayırmam, hepsini ayrı severim" diye başladı konuşmaya.
"Peki, bu isimlerden hâlâ görüştüğünüz var mı?" diye sorduğumda "Fatma Girik ile dostluğumuz devam ediyor. Hülya Koçyiğit çok vefalıdır. Çok sahip çıkmıştır bana. O'nun yeri ayrıdır" yanıtını veriyor ünlü sanatçı.
Türkan Şoray'dan Ayşen Gruda'ya kadar onlarca oyuncunun filmlerinde aslında başrollerde sesiyle o da var.
Özellikle Türkan Şoray'ın söylediği Fosforlu Cevriye, Sevemedim Kara Gözlüm, Benim Gözüm Sende şarkılarını unutmak mümkün mü? Ancak star isimlerin filmlerde söylediği şarkıların aslında Özener'in sesinden ulaştığını çok uzun zaman sonra öğrendik. Şöhrete ulaştığında 66 yaşındaydı sanatçı. Bunun kendisinde bir rahatsızlık yaratıp yaratmadığını merak ediyorum. Bu durumu öyle kabullenmiş ki, "Benim sesimle tanınan starların önüne geçemezdim. Şarkıları onlar değil ben söylüyorum diyemezdim. Bu zarafeti üstümde taşımışım" diyor.
KEŞKE İSMİM YAZILSAYDI
Ancak bir keşkesi var: "Eğer yeniden dünyaya gelsem şimdi daha akıllı davranırdım.
Filmlere ismimi yazdırırdım. 300 film okumuşum beşinde ismim yazıyor. Gözyaşlarımı tutamıyorum bazen. Buna rağmen halkın sevgisini kazandım.
Bu sesimi daha güzel pazarlar, çocuklarıma daha faydalı olurdum. Daha fazla para kazanabilirdim, maalesef para kazanamadım." Maddi açıdan değil ama manevi anlamda büyük tatmin yaşadığını söylüyor Özener.
"En büyük kadir kıymeti halkımdan gördüm. Devletin bütün kurumlarından sivil toplum kuruluşlarına kadar her kademeden ödüller aldım.
150'ye yakın ödülüm var. Bu kadar sevildiğimi bilmiyordum şaşkına döndüm" diyor.
Özener, erotik filmler furyası yüzünden elini eteğini çekmişti film dünyasından. Hafızalarda hâlâ oyuncuların oyunculuğunun önüne geçen o müthiş ses yankılanıyor. 2006'da Sahibinin Sesi adını verdiği albümü adeta yok satan sanatçının geçtiğimiz ay çıkan Benim Sesim Sinema adlı plakı da büyük ilgi görüyor. Özener, 24 Aralık'ta bir vedaya hazırlanıyor. "Ağlaya ağlaya veda edeceğim onlara, sanatçının yaşı olmaz derler ama çekilmesini de bilmeliyiz. Halkımı her zaman başıma tac ettim. Güzel işler yaptığım için mutluyum bahtiyarım" diyor.
VEFALI OLMAK BİZE YAKIŞIR
Usta sanatçı Özener, yaklaşık iki ay önce kanun sanatçısı torununu koronavirüs sebebiyle kaybetmişti. Serkan Çağrı, "Bu konserle Belkıs Hanım'ın acısını bir nebze dindirip moral bulmasını sağlamak istiyoruz" dedi. Sanatçılara hak ettikleri değeri gösterebilme çabasında olan Çağrı, "Sanatçılarımıza yaşarken vefa örneği göstermek çok önemli, vefalı olmak bize yakışır" diyerek bu özel isme Atlas Sineması gibi tarihi bir yerde yapılacak gecede herkesi yanında olmaya davet etti. Çağrı, ayrıca "Annem gibidir" dediği Özener'in en büyük hayalini de hayata geçirmek istediğini duyurdu. Çağrı, "Belkıs Özener Best Of albümü yapalım. Vefalı sanatçılarla düetler olsun. Müzik yönetmenliğini ve yapımcılığını ben yapacağım. Onun bu hayalini gerçeğe dönüştürmek istiyorum" dedi. Öte yandan 25 Aralık'ta Ceyda Ayanoğlu şefliğinde tamamı kadın müzisyenlerden oluşan bir orkestrayla Kadın Senfonisi adlı konserin yapılacağı festival, Serkan Çağrı'nın İnce Saz grubu ile Atlas Sineması'nda vereceği konserle sona erecek.