Cezaevinde cinsel istismarcıların konulduğu koğuşlardaki mahkumların kuralsız ilişkilerini anlattığı ödüllü film Damat Koğuşu'yla festivalden festivale koşan yönetmen İlker Savaşkurt bu kez İngilizce çekilen ilk Türk filmine imza attı. Sofya'dan Amerika'ya pek çok festivalden ödül aldığı ilk filmi Damat Koğuşu'nu 14 günde çeken Savaşkurt, Akis adını verdiği sinema filmini de 10 günde çekti. İşin momentumuna çok inandığını söyleyen Savaşkurt: "Çalışma süresini hiç aşmıyorum. Ama çok iyi, çok detaylı hazırlanıyorum. Oyuncularla mizansenleri aylarca çalışıyorum. Sete girdiğimiz zaman ne çekeceğimiz çok belli oluyor. Mesela cep senaryosu yapıyorum. Sahnelerin akışını, hangi sahnelerle bağı olabileceğini ve göndermelerini anlatıyor. Kimse 'biz şimdi ne yapıyoruz?' demiyor" diyerek hızlı çalışmasının sırrını açıklıyor.
Başarılı yönetmen yeni filmi Akis'i neden İngilizce çektiğini de bunun bir mantığı var diyerek şöyle aktarıyor: "Başlangıçta tiyatro metni olarak sahneye uyarlanması planlanan hikaye daha sonra sinema senaryosuna dönüştü. Tiyatro oyunu Türkiye'den bir hikaye değildi. Bir otelde geçiyordu. Harbiye'de eski bir papazın evini bulduk. Doğal freskler vardı bu lokasyonda... İnanılmaz bir mekan. Sahibi burayı otel yapmak istiyor. Sahibine nasıl otel yapacağımı gel sana göstereyim dedim. Böyle yola çıktık. Olay Sultanahmet gibi bilmediğimiz ama turist yoğun bir bölgede geçiyor. Otele gelenler doğal olarak yabancı. İngilizce konuşuyorlar. Otelin görevlileri de İngilizce konuşuyor. Biz aslında evrensel şeylerden yola çıktığımız için işin içerisinde Türki bir koku yok. Edebi literatür sinemaya ait olduğu için doğu-batı felsefesini ve evren sorunlarını bu şekilde sinemaya yansıtmak istedik. Bunun evrensel dilinin de İngilizce olduğuna karar verdik. Biz bağımsız ve tamamen İngilizce olarak Akis'i ortaya koyarken, yeni oyunculara cesaret vermeyi de düşündük." diyen Savaşkurt şöyle devam ediyor: "Ses getiren Chernobyl dizisi İngilizce çekildi. İkinci Dünya Savaşı'yla ilgili filmlerin çoğu İngilizce. Netflix'te Türk oyuncuların İngilizce konuştuğu İstanbul'un fethini anlatan bir yapım da çok izlendi" diyen Savaştürk Türk oyuncuların da yabancı oyunculardan hiçbir eksiğinin olmadığını hatta daha üstün olduklarının da altını çiziyor. Kariyerine 10 yıl önce çektiği Sürgün Türküleri- Yılmaz Güney belgeseli ile başlayan ve aynı zamanda müzisyen olan yönetmen Savaşkurt, "Bizler bu denemeleri yapmadıkça daha fazla namus cinayeti ve köy filmi izleyeceğiz" diyerek bu tarz filmler yapmaya devam edeceğinin sinyallerini de veriyor.
Ali Süreyya Tuncer, Taro Emir Tekin, Yasemin Szawlowski, Elit Andaç Çam, İbrahim Aköz gibi hem deneyimli hem de genç oyuncuların yer aldığı fantezi türündeki film aynı otelde bir araya gelen farklı milletten insanların hikayesini anlatıyor. Festival yolculuğu yakın zamanda başlayacak olan Akis kış aylarında gösterime girecek.