Elbette başka albümler de var. Yine arabeskten yola çıkıp üst üste üreten İbrahim Tatlıses örneğin... O, Gürses'ten birçok noktada ayrılıyor. Sesini aynen koruyor, tarzına temelde bağlı kalıyor ve yine ilke olarak, başkalarının parçalarına yeni yorumlar getirmek yerine, kendisi için yapılmış özgün besteleri söylüyor. Onun da yeni albümü Hani Gelecektin, kimi çok çekici parçalar içeren ilginç bir toplam (İDOBAY). Nostalji ise yine Ossi Müzik'ten geliyor. Çift albümlük Ersan Erdura toplamı başlı başına bir olay. 70'lerin sonlarında çıkan, birkaç şarkısıyla ün yapan, o yılların tek kanallı TRT'sinde birkaç kez Elvis'e benzeyen yakışıklılığıyla gözümüze çarpan Erdura'nın ne güzel bir sesi varmış! Gerçi sevgili Selmi Andak bestesi Acılar Sürekli Olamaz hep aklımızdaydı. Ama yine önemli bir bölümü merhum Andak'ın olan şarkıları, hele 80'lerde yaptığı ve kimi hiç yayınlanmaya onca parçayı hiç bilmiyordum. Tam arşivlik bir çalışma. Yine Ossi Müzik'ten çıkan artık bulunmaz Mazhar-Fuat-Özkan albümü Geldiler de grubu hayranlarını çok memnun edecek. Hele o Ali Desidero şarkısı! Ayrıca sevgili Esin Afşar'ın tümü Nâzım şiirlerinden oluşan Nâzım Hikmet albümü de alanında çok önemli bir çalışma. Besteler ise Aslıgül Ayas, Esin Afşar, Tarık Öcal ve Livaneli'nin. Ossi Müzik'in Sibil albümü de dikkate değer. Ermeni şarkıcı Sibil Pekrosoğlu'nun çalışması, Ermenicenin aslında ne kadar güzel bir dil olduğunu gösterdiği gibi, bize billur sesli bir yorumcuyu da tanıtıyor. Mercan Dede, Göksel Baktagir ve Petro eşliğinde yapılmış albümün müzik yönetmeni ise Cenk Taşkan. Bu albümü yavaş yavaş normalleşmeye giden Türk-Ermeni ilişkilerinde dev bir adım sayıyorum. Ve Kalan Müzik'in yine çok önemli etnik müzik çabalarının hemen yanı başına koyuyorum.