Karne hem bir okul yılının bitişini ve o dönemin başarısı, hem de tatilin başlangıcını simgeler. Karne her ne kadar çocuğa verilse de, aslında dönemin başarı değerlendirmesi sadece çocuk için yapılmaz. Okul, öğretmen ve ailenin o dönem gösterdikleri başarı, çaba ve destek gelen karneye yansır.
Karne ders notlarının yazdığı bir belgedir. Ders notları her zaman zekanın, yaşam becerisinin hatta gösterilen çabanın bir göstergesi olmaz. Çünkü not sonuca verilen değerdir.
Oysa değerlendirilmesi ve ödüllendirilmesi gereken şey başarı için gösterilen çaba ve kullanılan yollar olmalıdır.
Not sonuç gösterdiğinde özellikle sorunu olan, sistemin istediği şekilde öğrenemeyen, destek bulamayan çocukların gösterdikleri çabaların ve emeklerin karnelere yansıması mümkün olmamaktadır.
Karneler değerlendirilirken tüm bunların gözden geçirilmesi gerekir.
Okullar yıl sonu değerlendirmesi yaparken, sadece başarılı çocuklar üzerinden kendilerine pay çıkarıp, başarılı olmayanları suçlayarak ve başka okullara yollama yolları arayarak 'iyi' okul olmayacaklarını kabullenmelidir.
Öğretmen sınıfındaki başarılı çocuklarla gurur duyduğu kadar, başarısız olanlara neden ulaşamadığını, onlara neden öğretemediğini düşünmediği ve çözüm aramadığı taktirde karnesinde zayıf var demekdir.
Karneden önce yapılması gerekenlerin yapılıp yapılmadığı, aileler ve çocuklarla gerekli ilişkinin kurulup kurulmadığı, öğrenme güçlüğü olanlar için daha fazla neler yapılabileceği okulların ve öğretmenlerin yaz tatili ödevi olmalıdır.
Aileler için "Ben başarılı olması için her şeyi yaptım" demek ve kötü gelen karne için kızmak, iyi gelen karneyi "Karnemiz" diyerek sahiplenmek kolaydır. Ama unutulmaması gerekir ki en başta doğru okulu seçmek, çocuğu doğru ve objektif değerlendirmek, beklentileri ona göre dengelemek, gerektiği yerlerde destek almak, sorunların farkına varıp gerekli yardımlara başvurmak ebeveyn olmanın bir parçasıdır.
Dolayısıyla iyi ya da kötü karne çocuğun karnesidir.
Ama ne çocuğunuzun tüm değerlerini yansıtır, ne de onun karnesi olması sizin sorumluklarınızı ortadan kaldırır.
VE TATİL BAŞLADI
Şimdi tatil zamanı. Karne nasıl olursa olsun herkes tatili hak etti. Çocuklar, aileler, öğretmenler. Önemli olan tatili nasıl değerlendirecekleri.
Aileler, okullar ve öğretmenler daha iyisini nasıl yapacaklarını planlayabilir.
Çocukların da, dinlenme yanında seneye hazırlanma, kendilerini geliştirmeye, çalışmaları için programlar oluşturmaya çalışabilirler.
Zaman daha hırslı ve not odaklı değil, daha mutlu, daha sağlıklı, daha sorgulayıcı ve sosyal çocuklar yetiştirmeyi düşünme zamanıdır.
Okullar kapandı. Tüm sınavlar bitti. Öğrenciler için oldukça uzun olan bir yaz tatili başladı. Yaz tatili demek çocuk ve gençler için tüm kuralların yıkıldığı bir zaman değildir. Yaşa göre yatma saati,yemek saati ve yeri aynı şekilde devam etmelidir.
Bilgisayarın, sanal oyunların hesapsız oynanması, yatma saatlerindeki gecikmenin abartılması, yemek saat ve düzenlerinin tamamen değişmesi, okul açıldığında zorluklara neden olacaktır.
Ayrıca yazın uzun olduğu ve özelllikle okuma-yazmayı yeni öğrenenlerin öğrendiklerini kolayca unutabilecekleri düşünülmelidir. Eksikleri ve öğrenme sorunları olanlar için de tatil değerlendirilmesi gereken bir süredir. Çocuğu sıkmadan, tatilde olduğunu unutmadan belli tekrarlar yapması, eksikleri tamamlaması, kitap okuması yeterli olacaktır. Bu konuda hergün çocukla tartışmamak için ailenin durumuna bağlı olarak, en baştan sabah ve öğleden sonra için belli zaman aralığı belirlemek sorunu çözer.
Aslında hergün bölünmüş ve belirlenmiş toplam bir-birbuçuk saat hem yeterli olacak, hem de tartışmaları engelleyecektir.
Karneler hayırlı olsun ve tüm öğrencilere iyi tatiller.