Jim Carrey, Mel Gibson, Catherine Zeta-Jones, Kurt Cobain, Sinead O'Connor, Russell Brand, Britney Spears, Van Gogh, Türkiye'den Nurseli İdiz ve bilemediğimiz isimlerin hastalığı olarak tanıştığımız bipolar bozukluk ya da eski söylem ile manik depresif bozukluk genç oyuncu Orhan Şimşek'in babasını öldürmesi ile yeniden gündeme geldi. Tanısı var mıdır? Gerçek midir? Ne olmuştur? Biliyoruz ki bipolar bozukluğu olan birinin cinayet işlemesi oldukça nadirdir. Tedavisi yapıldığında normal yaşantının sürdürülebildiği bir bozukluktur. Daha çok depresyon döneminde olan ünlülerin intiharları ile gündeme gelen bipolar bozukluğa ilişkin bilgilerimizi tazeleyelim.
NEDENİ BELLİ DEĞİL
Bazı insanların yaşamının büyük bir bölümünde depresyon hakimdir, bir bölümünde ise gittikçe artan, dizginlenemeyen bir neşe, bir enerji, bazen de bir öfke olur. İşte her şeyin artmış olduğu dönemlere manik dönemler, hastalık dönemlerinin bir kısmını depresyonda, bir kısmını ise manide geçirmeye de bipolar bozukluk ya da eski adıyla manik depresif psikoz deriz. Oluş nedeni bilinmeyen, daha iyi tedavi edilmesi sürekli araştırılan bir bozukluktur.
15-19 Nisan tarihleri arasında Antalya'da yapılacak olan 7. Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi ve 3. Uluslararası Çocuk ve Ergen Psikofarmakolojisi Sempozyumu'nda İngiliz Psikofarmakoloji Derneği ile birlikte Bipolar Bozukluk Kursu düzenlenecek ve yeni gelişmeler gözden geçirilecek. 31 Mart Dünya Bipolar Günü olduğu için etkinlikler yapıldı. Tüm bu çabalar hastalığı daha iyi tanımak ve tedavi etmek, hastalara yardımcı olmak amacını taşıyor. Bulgular ortalama 20 yaşında başlar. Ama daha erken ve daha geç de başlayabilir. Bulguların çocukluk, özellikle de ergenlik döneminde ortaya çıkma oranı azımsanmayacak durumdadır. Ailesinde bipolar bozukluk olanlarda görülme riski daha fazladır.
Aşırı ve konudan konuya atlayan konuşma, kendini her anlamda büyük ve erişilmez görme belirtilerdendir. O, çok güçlüdür, her şeyi başarabilecek gücü vardır. İşe yönelik dikkatinde aşırı derecede azalma olmasına karşın çevredeki en küçük uyaran dikkatini çeker. Genelde neşelidir. Aşırı derecede renkli, abartılı giyinme, konumlarına uymayan hareketlerde bulunma, aşırı para harcama çevresindeki kişileri şaşkına çevirir. İştah, cinsel istek artmış, uyku ihtiyacı azalmıştır. Bir kısım manik hastada neşe yerine gergin, öfkeli bir duygu olabilir. En ufak bir engellenmede saldırgan davranan, en sevdikleri kişilere bile zarar verici davranışlar gösteren kişiler de manik nöbette olabilir.
Bazen mani bulguları yavaş yavaş artar ya da hiç bu düzeye gelmeden hafif geçer. O zaman hipomaniden bahsedilir. Manik nöbetleri izleyen depresyon dönemleri klasik depresyon bulgularını gösterir. Aynı hasta birden içine kapanır, iştahı kesilir, kederli, elemli hale gelir. İntihar riski olabileceği de akılda tutulmalıdır. Tedavisi mutlaka ilaçlarla yapılır. Terapi ile ya da kendi kendine geçmesini beklemek yanlış olur. Manik ya da depresif dönem geçtikten sonra hastanın yeniden nöbet geçirmesini engellemek yani korumak için kullanılan bazı ilaçlar vardır. Böylece hasta bu iniş çıkışları yaşamadan, sağlıklı olarak yaşamını sürdürebilir. Amaç anlamak, tanımak ve tedavi etmek olmalıdır.