Festivalden ilk kez bahsettikleri zaman, bir bilimsel etkinlikler zincirini, film festivali ile bütünleştirme fikrini ilginç bulmuştum. Bir yandan film gösterimleri, diğer yanda bilimsel bir tartışma, onun yanı sıra kısa film yarışması ve sanatçıların söyleşileri, atölyeler, sergiler ve ünlü sinemacıların deneyimlerini aktaracakları sinema semineri cazip ama zor gelmişti.
Çünkü bu işe başlayanlar amatör bir gruptu. Onlar, aslında akademisyendi ve bu tür organizasyonlara uzaktı.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi beş yıldır yaptığı uluslararası bu toplantıları, sanat etkinliği ile birleştirme kararı aldıktan sonra, önce profosyonel bir organizasyon şirketi bulup onları amatör ruh ile çalıştırmayı başardı. Sonra destekçiler geldi. En büyük destek Başak Şehir Belediyesi tarafından yapıldı ve Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun katkılarıyla 23-30 Eylül tarihleri arasında festival gerçekleşiyor.
DARBELERİ ANLATAN YAPIMLAR
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer'in başkanlığını yaptığı festivalin onursal başkanları, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ve Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal. Festivalin danışma kurulu, akademi, psikoloji, hukuk, sinema, iletişim, edebiyat alanında uzman ve deneyimli isimlerden oluşuyor.
Film gösterimleri ve festival etkinliklerinin gerçekleşeceği salonlar şöyle: İ.Ü. Hukuk Fakültesi 1. Amfi ve Doktora Salonları, İ.Ü İletişim Fakültesi Sinema Salonu, Beyoğlu Sineması, Bahçeşehir Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu, Nişantaşı City's sinema salonunda. Gösterimler ve paneller herkese açık.
İsteyen, ilgi duyan gidip dinleyebilir, izleyebilir. Festival başlıkları şöyle sıralanmış: Askıda Hukuk ve İnsan Hakları, Adalet Terazisi, Aşk ve Suç, Aşk ve Ceza, Suç Hikayeleri, Panorama ve Kısa Film Yarışması.
Bu yıl özel alt başlık, darbeler olmuş. Seçilen filmlerin içinde çok özel darbelere ilişkin filmler var. Danışma kurulu üyesi olarak filmlerin çoğunu izledim. Özellikle İspanya'da darbe yapmak isteyen bir grup askerin ve komutanlarının gerçek öyküsünü traji- komik bir şekilde anlatan 17 Saat filmi çok ilgimi çekti. Bunun yanı sıra Şili, Arjantin, Arnavutluk, Romanya, Japonya gibi sinema salonlarında az izleyebildiğimiz çok özel filmleri izleme şansım oldu. Filmleri izlemek için programı takip etmenizi öneririm. Hepsi sadece film değil. Belli dönemlerde yaşanan gerçeklerin sinema diline aktarımı. Öğrenmek için, ders almak için, insanı tanımak için kaçırılmaması gereken örnekler var.
Diğer yandan dünyanın çeşitli yerlerinden gelen akademisyenler hukuktan ya da hukuğun nasıl yok edildiğinden, sosyolojiden, deneyimlerden bahseden tartışmalar yapacaklar. Festival kapsamında, Türkiye'de Askeri Darbeler ve İnsan Hakları, Suç ve Ceza Bağlamında Psikiyatri ve Sinema, Duvar Yıkıldıktan Sonra Eski Sosyalist Cumhuriyetlerde Gelişmeler ve Askeri Darbeler Bağlamında Anayasayı İhlal Suçu başlıkları altında paneller ve Hukuk Devleti İlkesi Işığında Geçmişle Hesaplaşma başlığıyla bir sempozyum var.
Akademisyenlerin yanı sıra festivale gönderilen ve bir jüri tarafından seçilen filmlerinin oyuncuları, yönetmenleri festivale gidenlerle söyleşecekler.
Yurtdışından gelecek konukları Rade Serbedzija, Tom Waller, Prinya 'Way' Intachai. Daha geniş program için, www.icapff.com adresinden yararlanabilirsiniz. Basından ne kadar izleyebileceğiniz konusunda emin değilim.
Çünkü katılımcı oyuncuların, yönetmenlerin, senaristlerin ve akademisyenlerin hiç biri magazin haberi olabilecek kişiler değil.
Danışma kurulu olmanın ötesinde, festival komitesinin isteği nedeni ile benim de hazırladığım iki panel var. Bir ayrıcalık yaparak bu panellerin yerleri ve saatleri ile konuklarını yazacağım. İlk panel 26 Eylül Pazartesi günü İstanbul Üniversitesi, Doktora Salonu'nda saat 13.00-15.00 arasında gerçekleşecek olan Sinema ve Psikiyatri. Konuklarım Prof.Dr. Mert Savun (Seri katillerin Anatomisi), Doç. Dr. Mustafa Bilici (Sinemada Bir Ceza Yöntemi Olarak Psikiyatrinin Kullanımı) ve yönetmenler Yağmur ve Durul Taylan (Sinemanın Psikiyatriye Bakışı). İkinci panel ise 27 Eylül Salı günü, saat 17.30-19.00 arasında Nişantaşı Citylife sinemasında olacak.
Konuşmacıları, benimle birlikte edebiyat dünyasından Selim İleri ve Ahmet Ümit ile yönetmen Zeki Demirkubuz. Birlikte, 'Aşk Bir Suç Mudur?' sorusuna yanıt arayacağız. Ben her iki panelin de zevkli geçeceğini düşünüyorum. Sizleri bekliyorum.
GÜNDEMDEN DÜŞMEYEN KONULAR
Ülkemizin her alanda en önemli gündemini oluşturan, sürekli tartıştığımız suç ve ceza kavramlarına bilimsel ve sanatsal açıdan nasıl bakıldığını görmek, izlemek, dinlemek ve en önemlisi tartışmalara katılmak için festivalde olunması gerektiğini, festivalin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Filmler, konuşmacılar, herkes orada ve 23-30 Eylül'de sizi bekliyor.