Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Sporda kazanmak her şey mi?

Katılmak önemlidir, mücadele etmek, elinden geleni yapmak gerekir. Kazanmak önemli değildir." Çocukluğumuzda böyle dediler, gençliğimizde tekrarladılar. Böyle öğrendik. Çocuklarımıza böyle öğretiyoruz. Şimdi olup bitenlere bakınca, bunun değiştiğini görüyoruz. En azından spor olmaktan çıkıp endüstri haline gelen oyunlarda artık kazanmak her şey gibi görülüyor. Yoksa bunca şiddet, bu kadar şike söylentisi niye olsun? Spor yapmaları için insanlara niçin bu kadar büyük paralar ödensin?
Ailelere, çocuklarını bir spora yönlendirmelerini, sporun çocukların beden ve ruh sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu anlatıyoruz. Hatta takım sporlarının çok iyi olacağını, paylaşmayı, paslaşmayı, kaynaşmayı öğreteceğini söylüyoruz. Sevilen takım sporları dönemsel olarak değişiyor. Son zamanlardaki uluslararası başarılar çocuklara basketbolu sevdirdi. Ama özellikle erkek çocukları için hiç değişmeyen takım sporu futbol. Hangisine sorarsanız, bir takım tutuyor. Çoğunluğu bulduğu her yerde futbol oynamaya çalışıyor. Eskiden aileler engel olur, "Topun peşine düşer, okumaz," diye endişelenirdi. Şimdi değişti. Bir kısmı kendi eliyle bir yerlere oynamaya götürüyor. Bazı aileler ise eskilerin tersine "Okuyup da ne olacak? Top oynasın para kazansın," diyor.
Aslında değişimin en büyük göstergesi budur. Olumlu yönleri var mı? Elbette ailelerin sporun eğitimi engelleyici değil, aksine çocuğun gelişimini destekleyici olduğuna inanması çok olumlu bir gelişmedir. Ancak bunu çocuğun gelişimi için değil, her anlamda kazanması için desteklemeleri, gelişim sayılabilir mi?

AMERİKAN FİLMLERİ VE SPOR
Bizim sinemamızda, sadece bir spor olayına odaklı ya da spor yapan bir kişinin kahraman olduğu bir film bilmiyorum. Ama Amerikan sinemasında hem bireysel hem de takım oyunlarının ana konu olduğu, kahramanların sporcular olduğu yüzlerce film sayılabilir. Bu filmlerin bir kısmı gençlere sporu sevdirmek, yararlarını anlatmak, kötülüklerden korunmanın bir yolu olduğunu gösterme amacı taşır. Benim yaşımdakiler Beyaz Gölge'yi nasıl unutur? Bazı filmler tek kişinin spordaki başarı öyküsüdür. Çalışmanın, vazgeçmemenin getirdiği başarıyı anlatır. O filmlerin sonunda kazanan sadece kazanmış olmanın gururunu, alkışları alır. Bolca boks filmi izledik, izlemeye devam ediyoruz. En çok onlarda görüyoruz satılan maçları; maçtan, hatta boksörün hayatından daha önemli olan bahisleri.Ama sonunda genellikle dürüst döğüşen kazanır. Ve Amerikan futbolu ya da beyzbol maçları üzerine olan heyecanla izlediğimiz filmler. Sahada oynan maç başkadır, tribünlerin en üstünde takımların sahipleri arasında oynanan başka. Sahada sporcular kıyasıya mücadele eder. Amaç kazanmaktır, çünkü kazanan daha çok para alacaktır. Yukarda ise takımlar alınır satılır. Takım oyuncu demektir, takım antrenör demektir, takım taraftar demektir. Çoğu kez hiç fark etmeden onlar da el değiştirir. Bu filmeler iyi çekilmişse, oyuncular iyiyse, zevkle seyredilir. Genellikle sonunda birileri bu düzene baş kaldırır ve sporun ruhunun para değil, mücadele olduğunu hatırlatır.

FİLMLERDEN GERÇEK HAYATA
Bunlar filmlerde olunca, izlenirken zevk alınabiliyor. Ama gerçek hayatta olduğunda iş değişiyor.Tuttuğunuz takım kazandı diye duyduğunuz sevinci, kaybettiğinde duyduğunuz hissin gerçek olduğunu bilmek gerek. Duygularınızı, emeğinizi, desteğinizi birilerinin değil, sahada oynanan oyunun sağladığına inanmak gerek. Ancak o zaman sporun ruhunu anlamış ve gerçekten taraftar olmuş olursunuz.İnancınızı ve kontrolünüzü kaybettiğinizde spor, şiddet ve hile dolu bir suça döner. Tüm bunlarda, futbol başta olmak üzere bir çok spor dalının endüstri halne gelmiş olmasının katkısı büyüktür. Biz her şeye rağmen çocuklarımıza, sporun beden ve ruh sağlığı için çok önemli olduğunu, centilmenlik olduğunu, kardeşlik olduğunu ve eğlence olduğunu öğretelim. Öğretelim ki, sporu kulislerde değil, sahalarda yapılan bir aktivite olarak bellesinler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA