Zihinsel özürlü çocukların gelişim dönemleri diğer çocuklara göre gerilik gösterir. Davranışlarında da uyumsuzluk gözlenir. Bu farklılıklar, zekâ düzeyine göre derecelenir. Her çocuğa cinsel eğitim verirken gelişim düzeyini belirlemek ve ona uygun konuşmalar yapmak şart. Zihinsel özürlü çocukların cinsel gelişimi, diğerleriyle aynı sırayı izler. Ancak zihinsel gelişim düzeyine göre daha yavaş ve geriden gider. Bu nedenle nerede ve nasıl eğitim verileceği iyi planlanmalı. Anne ve babalar çocuklarına eğitim verirken zorluk çeker. Bu nedenle onların eğitilmeleri ve araştırmaları önemli. Konuşmada zorluk çekilme nedenleri, bu çocukların bazılarının konuşma problemi olması nedeniyle soru soramaması, ailenin sorduğu sorulara cevap verememesi, hatta göz teması kuramamasıdır. Özrünün derecesine göre anlaması zorlaşacağı için, anlatılan her şeyin birkaç kez tekrarlanması ve çocuğun anladığından emin olunmaya çalışılması gerekir. Onlara açık, net, anlaşılır ve yorumlanmayacak şekilde bilgi vermek gerekir. Eğer yaşlarından ve gelişim düzeylerine göre anlayabileceklerinden daha fazla bilgi verilirse, cinselliğe olan ilgisi aşırı derecede artırılabilir. Bu nedenle anne babanın, zihinsel özürlü çocuğa cinsel bilgi vermekten bıkmaması, başarısızlıklardan yılmaması ve devam etmesi gerekir. Zihinsel özürlü çocuk ve gençlere çoğunlukla cinsel bilgi verilmez. Oysa genellikle eğitim almayan, okula gitmeyen ve arkadaşları olmayan bu çocukların, ailelerinden cinsel eğitim almaya çok daha fazla ihtiyaçları var. Zihinsel özürlü çocuklara cinsel eğitim verilmesi, sosyalleşmeleri, kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri, bedensel bakımlarını sağlayabilmeleri, kendileriyle ilgili daha fazla sorumluluk alabilmeleri için önemli. Ama en önemlisi cinsel istismara uğramalarını, hamile kalmalarını ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanmalarını engellemek için, zihinsel özürlü çocuklara cinsel eğitim vermek gerekir.
SÖMÜRÜYE AÇIKLAR
Zihinsel özürlü çocuklar, ilgi ve sevgiye daha kolay yanıt verir. Hem bu nedenle hem de değerlendirme ve yargılamadaki zayıflıkları nedeniyle cinsel yakınlaşmaları, teklifleri ayırt edemeyebilirler. Kendilerini ifade ve koruma zorlukları vardır. Bu da onların daha fazla cinsel sömürüye uğramalarına neden olur. Çoğu kez insanlar zihinsel özürlülerin, çocuksu davranışları nedeniyle cinsel olarak gelişmeyeceklerini düşünür. Oysa bedensel, cinsel ve duygusal olarak onlar da benzer gelişim gösterir; sevebilir, karşı cinse istek duyabilir ve cinsel ilişkide bulunabilir. Ancak tutum ve davranışları farklılık gösterebilir. Bu nedenle yardım ve desteğe ihtiyaçları olur. Aileler, cinsel bilgi verilen çocukların bu bilgiler nedeniyle cinselliğe eğilimlerinin artacağı endişesi taşır. Zihinsel özürlü çocukların, diğer çocuklardan daha fazla cinsel içerikli davranış gösterdikleri kanısı yaygındır. Bu gerçek değil. Sadece o çocuklar, nerede ve nasıl davranacaklarını bilmedikleri için, davranışlarını kontrol edemedikleri için bu şekilde algılanır. Ağır derecede zihinsel özrü olanlar, kuralları anlamakta ve uygun davranışlar göstermekte zorluk çeker. Cinsel dürtüleri kontrol edemezler. Orta derecede zihinsel özürlerde ise cinsel gelişim gecikmekle birlikte, destek ve öğretmeyle cinsel dürtüler kontrol edilebilir. Hafif derecede zihinsel özürlülerde cinsel gelişim, diğer çocukların gelişimine benzer. Cinsel eğitim ve kontrol olanaklıdır. Özellikle ergenlik döneminde bedendeki değişimleri anlayabilecekleri şekilde anlatmak gerekir. Kız ergenlere adet kanamaları konusunda bilgi vermek önemlidir. Diğer çocuklar gibi zihinsel özürlü çocuklar da mastürbasyon yapar. Kuralları anlamadaki zorlukları nedeniyle göz önünde mastürbasyon yapabilirler. Bunun onlara açıklanması gerekir. Yine başka uğraşı, arkadaşı ve sosyal çevresi olmaması nedeniyle mastürbasyon, başlıca uğraşı haline gelebilir. Bu durumda ailenin çocuğun zevk alacağı sosyal etkinliklere katılmasını sağlaması, sorunu çözer.