Bebekleri leyleklerin getirdiğini söylemekten çok uzun yıllar önce vazgeçtik. Bu cevapla çocukların dilinden kurtulabilmek eskisi kadar kolay değil. Ama sekiz yaşına gelene kadar onlara detaylı açıklamalar yapmak doğru olmaz. Çünkü sekiz yaş öncesinde çocukların beyinleri biz büyüklerinki gibi çalışmaz ve ona verilen bilgileri soyutlayamazlar. Yani bilgiyi somutlama, elle tutulur, gözle görülür hale getirebilmeye ihtiyaç duyarlar. Cinsellikle ilgili vereceğiniz, gelişimlerinin üstünde her ayrıntılı bilgi onlarda korku ve kaygı yaratabilir. Çocuklara okul öncesi dönemde verilecek olan cinsellik eğitimi; kendi fizyolojisini tanıtmak, bedensel sınırları anlatmak, karşı cinsteki arkadaşından ne açıdan farklı olduğunu aktarabilmek, iyi ve kötü dokunuşu ayırt edebilmesini öğretmektir. Sekiz yaş öncesinde size dünyaya nasıl geldiğini soran çocuğunuza, anne ve babaların birbirlerini sevdiklerinde bir bebekleri olabileceğini söyleyebilirsiniz. Bu durumda o size, "Tamam, ama nasıl?" diye ısrarlı sorular sormaya devam edebilir. Bu soruyu yaşına uygun yanıtlamak gerekir: "Tüm canlılar, bitkiler, hayvanlar ve insanlar tıpkı kendilerine benzeyen diğer canlılar üretirler. Kızların ve erkeklerin cinsel organlarının birbirinden farklı olmasının sebebi büyüdüklerinde anne ve baba olabilmeleri içindir. Ancak bu, herkesin anne ve baba olacağı anlamına gelmez. Kadınların vücudunda yumurtalar, erkeklerin vücudunda ise tohum hücreleri (spermler) olur. Tohum hücreleri, yumurta ile bir araya geldiğinde, bebek oluşmaya başlar. Bütün kız ve erkekler dünyaya bu yolla gelir." Çocuğun yaşına göre karnınızı göstererek, "Bebek annenin rahmindeki yumurtada büyür ve vajina denen özel bir boşluktan dışarı çıkar," diyebilirsiniz. Bu yaştaki çocuklara, sorsalar bile sevişmeyi anlatmanın gereği yoktur, çünkü bu kavramı anlamayacaklardır. Israrlı soruları karşısında verilebilecek en iyi tepki, bunun güzel bir deneyim olduğu, ancak sekiz yaşından sonra bunu daha iyi anlatabileceğinizi ve anlayacağını söylemek olmalıdır.
BEDENİ TANIMA YAŞI
Çocukların cinselliğe ilişkin bilgileri kazanmaları, nasıl dünyaya geldikleri sorusunu sormalarından çok daha önce, bedenlerini tanıyarak başlar. Genellikle çocuklar bir yaşını doldurana kadar cinsel organlarıyla ilgilenmezler, o zamana kadar cinsel organları, eli ayağından farksız, vücudun diğer parçaları gibi görünür. Bir yaşındayken çocuk, bezi olmadığında cinsel organıyla ya da kakasıyla oynayabilir. Bu çok doğal bir meraktır. Küçük çocuklar çıplakken, altları değiştirilirken ya da banyodayken genellikle kendilerine dokunur. Bu yaştaki çocuklarda utanma duygusu olmaz. Yaptıklarının kabul edilir olup olmadığı konusundaki algıları ebeveynlerinin tepkileri ile şekillenir. Kendi vücutlarına olan ilgileri nedeniyle ayıplanmamalı ve utandırılmamalıdırlar. Cinsel organlarına dokunan çocuk kendini iyi hisseder ve sakinleşir. Çocukların hissettiği bu duygular yetişkinlerinkinden farklıdır. Çocuklar iki yaşına geldikten sonra kendi başlarına soyunmayı ve giyinmeyi öğrenmeye başlar. Bu da çıplak olmaktan zevk alınan başka bir dönemi beraberinde getirir. Diğer kişilerin giysilerinin altındaki görüntüsünü de merak ederler. Bu davranışlar normaldir. Çocuk sürekli olarak çıplak gezmediği ve çıplak bir şekilde diğer çocuklarla cinsel oyunlar oynamadığı sürece bu durum için endişelenmeye gerek yoktur. Çocuklarla 'özel'in ne olduğunu konuşmak önemlidir. Çocuğa diğer insanların önünde nelerin yapılmaması gerektiğini açıklamak iyi olacaktır. Bu açıklama, çocukların, cinselliğin özel bir şey olduğunu anlayabilecekleri bir zamanda yapılmalıdır. Ebeveynlerin, çocukla, kendine dokunma davranışını, nerede ve ne zaman yapıp yapmayacağına ilişkin konuşması önemlidir. Bununla birlikte yetişkinlerin çok fazla kuralcı bir yaklaşım içerisinde olması, çocuğun vücudundan utanmasına neden olabilir. Okul öncesi dönemde, çocuklar cinsel organlarını isimlendirmeye de başlar. Erkeklerin, penisi, erbezleri ve testisi varken; kızların yumurtalık, vajina ve klitorisi vardır. Bunların isimleri ve genel olarak cinsel organ olarak isimlendirildiği çocuğa söylenmelidir. Dış görünüşleri farklı olmakla birlikte, aynı organ yapısı erkeklerde dışa, kızlarda ise içe doğrudur. Bu yüzden kızlar ve erkekler tuvaleti farklı şekilde kullanır. Çocuklara bu bölümlerin ve işlevlerinin isimlerinin doğru bir şekilde öğretilmesi gerekir. Örneğin, 'vajina' ve 'penis' kelimelerini öğrenip, bunların çiş yapmak için kullanıldığını bilmelidirler. Çocuklara bu bölümler için argo kelimeler kullanmak daha rahat gelebilir. Oysa doğru kelimeleri bilmeleri önemlidir. Argo kelimeler genelde karışıktır ve kişiden kişiye farklı anlamlar taşıyabilir. Sonucunda da çocuğun doğru kelimeyi bilmemesi utandırıcı olabilir. Eğer doğru şekilde söylersek, çocuklar bunun sıradışı ve kaçınılması gereken bir durum olmadığını öğrenebilir.