Akdeniz coğrafyası mutfaklarına olan yakınlığımı beni tanıyan herkes bilir. Severim denize kıyısı olan ülkelerin yemeklerini. Cana yakın insanların, gürültülü muhitlerinde pişen bu yemekler meltem sıcaklığında ve samimi olur. Taptazedir, hem de rengarenk. Kimi zaman bir Avrupa şehrinin dar sokaklarını saran sarımsakla fesleğenin mükemmel uyumuyla aşk yaşarken, bazen de Orta Doğu ve hatta Kuzey Afrika'nın baharat karışımları ile kendinizden geçersiniz. Diyeceğim o ki; doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine nereye giderseniz gidin asla aç kalmazsınız Akdeniz'de. Zira Tanrı vergisi bir zenginlik hakimdir bu topraklarda. Sadece topraklarda mı dediğinizi duyar gibiyim. Evet, içinde alabildiğine çeşitlilik ve canlılık barındıran Akdeniz'in deniz ürünleri çeşitliliği ise koskoca okyanusları bile kıskandıracak niteliktedir. Kısacası yeşilin ve mavinin 50 değil 500 tonuna şahitlik edersiniz bu coğrafyada. Akla ilk gelen ürünler zeytinyağı, fesleğen, domates ve taze otlar ile balıklar olsa da kuru baklagiller ve hububat kullanımı da oldukça yaygındır Akdeniz'de. Özellikle Orta Doğu ülkelerinin mutfaklarında kızartmasından yahnisine, püre yapılıp yenilmesinden köftesine kadar bir sürü farklı tüketim şekli mevcuttur. Bol proteinli bir vejeteryan gözdesi olan falafel ise bunların en tanınmışı ve rabet göreni olarak çıkar karşımıza. Hangi ülkeye ait olduğu ile ilgili söylentilere en güzel cevap ise bu yemeğin anavatanın Akdeniz olduğudur! Zira Mısır, İsrail ve Filistin yemeğin ilk çıkışı hakkında halen bir son karara varamamışlardır. Ancak Paris'de en güzelinin Musevi Mahallesi'nin göbeğinde, dakikalarca sıra bekledikten sonra zar zor içeri girebildiğiniz salaş ama oldukça samimi bir mekan olan L'As Du Fallafel'de yersiniz. Yapımı toplamda 10 dakika bile sürmese de güzel yapılmış bir falafelin damaklarda bırakacağı lezzet günlerce konuşulabilir.
FALAFEL
Malzemeler
250 gr nohut (akşamdan ıslatılacak)
1 küçük boy soğan
2 diş sarımsak
1 demet maydanoz (yaprakları saplarından ayrılıp ince doğranacak)
Yarım çay kaşığı kimyon
1/4 çay kaşığı tuz
Yarım çay kaşığı sumak
Yarım çay kaşığı kırmızı pul biber
1/4 çay kaşığı karabiber n 3 çorba kaşığı un
Yarım çay kaşığı kabartma tozu
Tahin Sos n 120 ml tahin
50 gr süzme yoğurt n 90 ml ılık su
1 diş sarımsak (püre)
Yarım limon suyu
Tuz
Karabiber Yapılışı
Bir gece önceden nohutları tuzlu suda bekletin. Ertesi gün nohutların suyunu süzün. Soğuk su ile tencereye koyup haşlayın. Burada dikkatli olmanız gerekli çünkü nohutların biraz diri olması gerekiyor. Pişer pişmez akan soğuk suyun altında soğutun. Soğanı, sarımsağı, maydanozu ince ince doğrayın. Nohutlarla birlikte baharatlar ve un hariç tüm malzemeleri mutfak robotunuza ekleyin. Püre olmayacak ve nohutlar parçalı kalacak şekilde çekin. Bir karıştırma kasesine alıp üzerine baharatları, tuzu, unu ve kabartma tozunu ekleyin. Mücver veya sebze köftesi kıvamına gelince sıvıyağda kızartın. Tahin sos yapmak için yoğurdu bir kaseye alın. Üzerine tahini ekleyin. Suyu da yavaş yavaş ekleyerek karıştırmaya başlayın. Bütün malzemeleri homojen bir karışım elde edene kadar yavaş yavaş çırpın.
Hugh Jackman: Provalarım olmasa antrikot yerdim
Hugh Jackman ile alakalı birçok şey yazılıp çizildi bu hafta. İlk şovunun ardından ses telleri ile alakalı yaşadığı problem sebebiyle şovun son 3 gününü ileriki bir tarihe ertelenmesi herkesi üzdü. Basın toplantısındaki samimiyeti ve sempatikliği sebebiyle hakkında neredeyse 'Son Osmanlı' diye manşet atacaktı birçok gazete. İkinci kez geldiği İstanbul'da belki de biraz ses getirmek istedi. Başardı da. Yalnız şovundaki başarısı ile değil Türk'üm demesiyle, Türk kahvesine olan düşkünlüğüyle de gündeme bomba gibi oturdu ve sözleriyle bizi adeta hipnotize etti Zorlu Center PSM'de daha şovu başlamadan. İlk kez gösteriden bir gece önce eşi, kızı, ve menajeri ile geldiği restoranımdan oldukça memnun ayrılıp, seyehati boyunca birkaç kez daha bizi ziyaret etti. Tom's Kitchen'ın yeni menüsünden ev yapımı ricotta, roka salatası ile servis ettiğimiz kaya levrek yiyen Hugh Jackman provaları olmasa ızgara antrikot denemek isteyeceğini de sözlerine ekledi. Eşi Debby ise nar ekşisini ilk kez denediğini ve inanılmaz beğendiğini söyleyip, ızgara tavuk salatasının kendisinde bağımlılık yapabileceğini söyledi.