Hayattaki ilk yurtdışı seyahatiniz ne tarafa olsun isterdiniz? Fransız Polinezyası mı? Yok, o kadar da uzun boylu değil. Daha bir çırpıda akla gelen yerler sayın. Ona göre karakter tahlili yapacağız! Prontotour blog, turizmle beraber karakter analizi işine de girmiş! İlk yurtdışı seyahati için tercih (ya da hayal) edilen ülkenin, kişinin huyu, suyu, alışkanlıkları hakkında tüyo verdiğini iddia ediyor. 'Bana gittiğin yeri söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim' vaadi bir nevi. 'Fala inanma, falsız da kalma' kalıbından hareketle, bakalım ne kadarını tutturmuş:
RUSYA
Tarih ve kültür merakı mı diyeceksiniz? Değil! Üst düzey bir genel kültürünüz varmış, peki ama ilk seyahatini Rusya'ya planlayanın esas itici gücü haksızlığa gelememesiymiş. Her türlü otorite figürüyle sorun yaşamaya meyyalmişsiniz. "Bir haksızlıkla karşılaşmaya görün, resmen çıldırırsınız" diyorlar. "Hiç gelemezsiniz öyle haksızlıklara. Haklısınız aslında! İnsan bunca haksızlık görür de rahat yatabilir mi? İşte siz, böyle durumlarda ortaya fırlar ve adama 'Dur' dersiniz" diye coşarak, kendileri de celallenerek, bir nefes alıp duramamışlar niyeyse!
ABD
İlk akla gelen şey, evet: Özgürlüğünüze düşkünsünüz. İnsanların kökenine, inancına, kılığına, şekline göre yargılanmadığı, demokrasinin tıkanmadan çalıştığı, herkesin eşit ve özgür olduğu bir yer orası; o yüzden de pek çoğunun hâlâ rüyası. Prontotourblog gerçi biraz abartmış galiba; "Güneşin batışına doğru yol alır, arkanıza bile dönüp bakmazsınız" diyor. "Kimseye de öyle kolay kolay bağlanamayan bir yapınız vardır. Sizi ancak Özgürlük Anıtı'nı kucaklayıp öpmek paklar." Haydaaa. O derece!
ALMANYA
Son yıllarda bilhassa Berlin diye yanıp tutuşanlarda belirgin bir artış var. Almanya meraklılarının ortak yönü ne dersiniz? "Laubalilikten hoşlanmam, disipline hayranım" sloganlı biri olduğunuzu iddia ediyorlar. "Tam bir düzen, tertip insanısınız. Her iş zamanında olsun, hiç aksaklık çıkmasın, işler makine gibi tıkır tıkır yürüsün istiyorsunuz." Yine biraz mübalağa var, fazla takıntılı bir portre çizilmiş ama evet, her şeyin belli bir düzen ve düzeyde olmasını; sistemi, işleyişi, standardı, sürekliliği önemsiyor olmalısınız.
AFRİKA
Ülke ülke giderken birden kıta ölçeğine geçmişler. Halbuki Kenya ile Angola, Etiyopya ile Moritanya, bambaşka ortamlar. Nijerya'da alarmda olması gerekirken bizden birinin, Güney Afrika'nın Cape Town'unda turistik konforun dik âlâsını bulur. Yine de keşif arzulu, meraklı bir macera avcısı yaftasına peki diyebiliriz. "Hayatı Indiana Jones tadında yaşayan" mertebesi şüpheli ama!
FRANSA
Ah, aşk insanısınız tabii. Şüpheniz mi vardı? Olmasın. "Hayatı mum, çiçek ve şiir üçgeninde yaşar, en yoğun duyguları içinizde barındırır" imişsiniz zira! Dahası "Romantizmin başkentinde, Sen nehri kıyısında uzaklara bakan haliniz, Romantik dönem ressamları için mükemmel bir kompozisyon" oluşturmuş. "Emin olun" bile deniyor. O kadar garantili!
İNGİLTERE
"Şampiyonlar ligi teknik direktörlerinin soğukkanlılığı ve karizmasına sahipsiniz" demişler. Her nevi ilişkide ciddiyet arıyormuşsunuz. Kendinden emin görüntünüz, kavuşturduğunuz kollarınız ve "diyaframdan gelen ses tonunuzla" tanıyorlarmış sizi. Komikmiş!
İTALYA
Entelektüel bir kişilik ihtimali üstünde durmuşlar. Sanattan, sanat tarihinden, modadan dem vurmuşlar. Ama hepsini bir yana koyup naçizane eklemeli: Sadece TC vatandaşı olmak kâfidir! Türkiye'de yaşayanların pek çoğu, sınırdan ilk defa İtalya'yı görme amacıyla çıkar.
UZAKDOĞU
"Uzak masada kimseye aldırmaksızın mızıkanızı çalar, gerekmedikçe de konuşmazsınız" deniyor. Mızıkayı bilmem ama kalanı makul. Zaten nece konuşacaksınız da nasıl anlaşacaksınız, o da ayrı dert. "Sık sık uzakların sizi çağırdığını düşünür, hiçbir yere gidemezseniz kendi kişisel menkıbenizi gerçekleştirmek için içsel bir yolculuğa çıkar"mışsınız. Ne diyelim, hayatın anlamını keşif seyahatinizde kolaylıklar dileyelim.