Değerli okurlarım. Bugün, sizlerden gelen sorulara biraz ara…
Bugün 10-16 Mayıs Sakatlar Haftası. Yaklaşık 10 milyon engelli Türkiye genelinde bir hafta boyunca yaşadığı sıkıntıları gündeme taşıyıp "farkındalık" yaratacak. Dilerim, engellenen herkesin özlediği yaşamı kavuşması…
Sezarın hakkı Sezar'a diyerek, sözü engelliler alanında çalışmalarıyla takdir ettiğim Malatya Türkiye Sakatlar Derneği Şubesi Başkanı Ali Haydar Koyun'a bırakıyorum… İşte "özel gün"de yayınladığı "özel mesaj:"
"7 yıl önce, 5378 sayılı Özürlüler Yasası yürürlüğe girdiğinde kamu alanları, ulaşım araçları engellilerin kullanabileceği hale getirilecek diye sevinmiştik. Fakat umudumuz biraz kırıldı.
Çünkü, 7 yılın sonuna geldik ve yasadaki süre doldu dolacak. Ne merkezi yönetim ne de yerel yönetimler, yasanın gereklerini yerine getirmediler. Malatya başta olmak üzere, birkaç kentimizin dışında birçok şehrimiz, hâlâ engelliler için erişilemez alanlarla, binalarla, araçlarla dolu. Bu yüzden en temel hizmetlere ulaşamıyor ve yararlanamıyoruz.
Ancak sevineceğimiz gelişmeler de oldu. Eskiye nazaran engelliler daha fazla görünür oldu. Şimdi sesimiz daha fazla duyulabiliyor. Meclis'te bile sayımız arttı.
Bu sevinçlerimizin yanısıra halen devam eden sorunlarımız var.
Çalışmak isteyen engelliler yine iş bulamıyor. 20 bin kadro açığı olduğu halde, 4 bin 800 kişi için sınav yapıldı. Memur olmak için başvuran 60 bini aşkın engelli bir kez daha hâyâl kırıklığı yaşadı.
Ayrıca "Sağlık Uygulama Tebliği" ile artık sağlıklı yaşam hakkımız da elimizden alınıyor. Sürekli değişen tarifeler, artan fiyatlarla ameliyat olmak, ilaç almak, ortez-protez taktırmak iyice güçleşti."
Başkan, "Devam eden sorunlarımızı biz söylemekten yorulduk, ama ilgililer duyarsız kalmaktan yorulmadı. Bizi duyun, diyoruz ve bir kez daha taleplerimizi yineliyoruz" diyerek, engellilerin insanca yaşayabilmesi için yetkililere bir "özel mesaj" daha verip yapılması gerekenleri sıraladı:
- Engelli aylıklarının insan onuruna yaraşır bir yaşam için gerekli düzeye çıkarılmasını,
- Evde bakım yardımının bağlanmasında objektif kriterlerin uygulanmasını, ailelere destek verilmesini,
- Bakım evlerinde ve hastanelerde tutulan engellilerin, kimsesiz yaşlıların yaşam kalitelerinin iyileştirilmesini,
- Sağlıkta alınan katkı paylarının kaldırılmasını, Sağlık Uygulama Tebliği ile yapılan kısıtlamalara son verilmesini,
- İlköğretimden itibaren tüm eğitim kademelerindeki sorunların hızla giderilmesini,
- Fiziki çevre ve toplu ulaşım araç ve sistemlerinin derhal engellilere uyumlu hale getirilmesini,
- Kamudan başlayarak engelli istihdamının artırılmasını ve iş güvencesinin sağlanmasını,
- Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nin ek protokolünün imzalanarak, bireysel başvuru hakkımızın verilmesini istiyoruz.
Başkanın bu "özel mesaj"ından sonra söylenecek fazla söz yok.
Doğal olarak bu "özel gün"de, "Engelsiz bir dünya" sloganıyla etkinliklerdeki yerimi alacağım…