Seyyar sandıkla yapılan seçim ister Ukrayna'da, ister Kırgızistan'da olsun, önemli değil. Önemli olan, demokrasiyi içine sindirmek, insanı sevmek. Eğer, Türkiye'deki seçimlerin başarılı şekilde yapılmasından sorumlu Yüksek Seçim Kurulu (YSK) anlattığım niteliklere sahip olsaydı, Pendik'te 6 saat oy kullanmak için yağmurun altında bekleyen Fatih kardeşimizin acısını yüreğinde hisseder, oy kullanmasını sağlardı. Sağlayamadı. YSK parası olmadığı için mi bunu yapmadı? Hayır! İşte Sayın Cemil Çiçek'in soru önergemize cevabı:
"Yeter ki YSK istesin, biz her türlü maddi ve manevi fedakârlığı yapar, hizmeti veririz" diyor. Yasal yetkisi mi yok? Var.
Seçim Kanunu'nun 74'üncü Maddesi'ne göre YSK, özürlüyü 6 saat yağmurun altında bekletmeyi, Kars'takine sırtta, Edirne'dekine sedyede oy kullandırmayı seviyor. YSK, bunu nasıl izah edecek? Edemez. Özürlü insanın acılarını bir saniye bile duymadılar. Çünkü yasama kanun yaptı, yürütme ise tüm imkânları hazırladı. Ancak seçimden sorumlu yargı gereğini yapmadı. Bunlar değişecek, değişmeli, değişmezse biz değiştiririz.