Sicilya; Akdeniz'in en büyük adası olmasının yanı sıra İtalya'nın en gözde tatil yerlerinden biri, bu yüzden de büyük bir şöhrete sahip. Özellikle son yıllarda Türkler tarafından da büyük ilgi görüyor. Bunda Türk Hava Yolları'nın (THY), adanın merkezi Katanya'ya direkt seferler gerçekleştirmesinin de etkisi büyük. Seferler her gün karşılıklı düzenliyor. Sicilya kocaman bir ada olduğu için gezilecek ve görülecek çok yer var. Ancak ben size şimdi Sicilya'nın küçücük bir kasabasından söz edeceğim; Taormina... Bu şirin kasabaya Katanya'dan otobüs veya trenle gidiliyor. Otobüsle bir saatte, trenle ise 40 dakikada Taormina'ya ulaşıyorsunuz. Sicilya'nın doğusundaki Tauro Dağı'nın eteklerinde yer alan ve bir Ortaçağ kasabası olan Taormina'nın arkasında Etna Yanardağı, önünde ise Akdeniz manzarası yer alıyor. Yunanlar tarafından kurulan ve sonra Romalılara geçen kasabada çok iyi korunmuş Yunan ve Roma kalıntıları bulunuyor. Taormina, kafeleri, restoranları, mağazaları, tasarım dükkanları ve sokak satıcılarıyla tarihi olduğu kadar çok renkli de bir kasaba.
200 YILLIK BİNALAR
Şimdi gelelim Taormina'da görmeniz gereken yerlere... İlk sırada Corso Umberto geliyor. Kasabanın merkezi Corso Umberto Caddesi'nden oluşuyor. Araç trafiğine kapalı olan cadde, kuzeydeki Messina Kapısı'ndan güneydeki Catania Kapısı'na kadar uzanıyor. Bu cadde o kadar renkli ki, kafelerden hediyelik eşya mağazalarına, restoranlardan lüks butiklere kadar her şey var. Tabii bunların hepsi neredeyse 200 yıllık binalarda hizmet veriyor. Bu arada caddeye bakan kafe ve restoranların birçoğunun arka tarafında muhteşem bir Akdeniz manzarası olduğunu da belirteyim. Caddenin ortasında sizi Duomo di Taormina karşılıyor. Meydanda 16. yüzyılda yapılmış San Nicolo Katedrali ve ortasında da 1635 yılında yapılmış mitolojik figürlerle süslü, en üstünde kasabanın simgesi olan heykelin bulunduğu Fontana Di Piazza Duomo yer alıyor. Kasabanın diğer bir meydanı ise San Guiseppe Meydanı. Corso Umberto Caddesi'nin sonunda yer alan meydan tarihi kilise ve saat kulesiyle dikkat çekiyor. Helenistik dönemde yapılmış saat kulesi Torre Dell'Orologio, kasabanın simgelerinden biri. 17. yüzyılda yapılmış küçük kilise S. Giusseppe ve halen kütüphane olarak kullanılan 15. yüzyılda yapılmış Sant' Agostina Kilisesi de bu meydanda yer alıyor. Bu arada Corso Umberto Caddesi'ndeki 'dünyanın en dar sokağı' diye lanse edilen ve ancak bir kişinin (o da yan durarak) sığabildiği sokağı da görmeden geçmeyin.
MANZARANIN TADINI ÇIKARIN
Mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri de Teatro Antico Di Taormina. Bu antik tiyatro M.Ö. 3. yüzyılda Yunanlar tarafından inşa edilmiş ve Romalılar tarafından yenilenmiş. Mükemmel akustiği ve muhteşem deniz ve Etna Yanardağı manzarasıyla çok etkileyici bir yer. Taormina'da, Corco Umberto Caddesi'ndeki hareketliği izleyebileceğiniz veya Akdeniz manzarasına sahip olan bir kafede mola vermeyi ihmal etmeyin. Hatta bu molanızı, Sicilya'nın yöresel tatlısı cannoli ile tatlandırmanızı da tavsiye ediyorum.
BABA'NIN KÖYÜ
Sicilya'ya gitmişken dünya sinemasının kült filmlerinden Baba'nın bazı sahnelerinin çekildiği yerleri de görmeyi ihmal etmeyin. Bunların başında Palermo'daki Baba III filminin bazı sahnelerinin çekildiği Massimo Tiyatrosu geliyor. Neoklasik mimarinin en güzel örneklerinden bu binayı gördükten sonra sırada Savoca köyü var. Katanya'dan yaklaşık bir saatte gideceğiniz Savoca, filmdeki Sicilya sahnelerinin çekildiği ana mekan. Zaten köyü gördüğünüzde filmdeki sahneleri hatırlayacaksınız. Köy hiç bozulmadan aynı şeklinde duruyor. Bar Vitelli, yani Al Pacino'nun babasından kızını istediği sahnenin çekildiği mekan da bozulmamış. Filmde kullanılan ahşap masa ve sandalyeler bile korunmuş. Filmin yönetmeni Copollo için bir anıt bile dikilmiş karşısına.
LAVLARIN PEŞİNDEN ZİRVEYE
Sicilya'nın en özel yerlerinden biri de Etna Yanardağı. Sicilya'nın doğu kıyısında bulunan Etna, Avrupa'nın en büyük aktif yanardağı. Yani zaman zaman patlamalar oluyor ve duman püskürtüyor. Ünlü Vezüv Yanardağı'nın tam üç katı büyüklüğünde olan Etna'nın yüksekliği ise 3 bin 329 metre ama bu yükseklik yanardağın faaliyetlerine göre artıp eksilebiliyor. Katanya'dan yaklaşık 45 kilometre olan Etna'ya otobüsler kalkıyor. Yol normalde 45 dakika ama dağa çıktığınız için yaklaşık iki saat sürüyor. Ama yol boyunca güzel manzaralar göreceğiniz için keyifli geçiyor. Etna'nın zirvesine doğru yol alırken lavların oluşturduğu manzaralar hakikaten çok ilginç görüntüler oluşturuyor. Etna'da ise hem harika bir manzara hem de oldukça etkileyici olan faal bir yanardağ sizi bekliyor. Otobüs sizi 2 bin 900 metrede bulunan, kafelerin, hediyelik eşya satan dükkanların olduğu bir yerde indiriyor. Ondan sonrası size kalmış; yanardağın izin verilen yerlerine tırmanıp gözlem yapabilir, lav kalıntıları toplayabilir, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Bu arada yazın ortasında bile gitseniz Etna'ya çıktığınızda donuyorsunuz. O yüzden mutlaka yanınıza kalın bir giysi alın yoksa bir kafeye hapsolmak zorunda kalabilirsiniz.