İlk yarı bittiğinde herkes birbirine niye ilk devre beş olmadı diye soruyordu. Hatta birçok Fenerbahçeli de "Maç 5-0 mı, 6-0 mı biter" diye iddiaya girmişlerdir sanırım. Çünkü ilk yarıya baktığımızda, çok iyi oynayan bir Fenerbahçe ve karşısında da "Acaba bu Mersin İdman Yurdu Süper Lig takımı mı?" diye sorduran bir rakip vardı.
Yine ilk yarıya bakıyoruz defansta ve ofansta Fenerbahçe, çok şeyi mükemmele yakın yaptı. Bienvenu bile bu yarıda gol atan, takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayan bir oyuncuydu. Stoch, harika bir gol attı ve ağır ağır oynamaya çalışan Mersin bu yarıda sürklase oldu. Ve aynı Mersin defansta öylesine acemice hatalar yaptı ki bir Süper Lig takımı için asla kabul edilemez.
İkinci yarı Fenerbahçe'den fark bekleyenler büyük bir şaşkınlık yaşadılar. İkinci yarının ilk 15-20 dakikasına bakıyoruz... Mersin tek kale oynadı, sanki Fener'e sihirli bir el değmiş de maçı bırakmış gibi mücadele etmeye başladılar. İşte Mersin'in bu baskısı golü getirdi. 2-1'lik bu sonuç maçı değiştiriverdi.

İLK GOL OFSAYT
İnanıyorum ki tüm Fener camiası, "Ne oluyuruz kardeşim" diye birbirlerine sormuşlardır. Çünkü yenilecek bir gol, birçok şeyi rezil edecekti. Bu dakikadan sonra top bir o kalede bir öbür kalede oynanmaya başlandı. Mersin, risk aldı, dolayısıyla da Fenerbahçe'ye pozisyon vermeye devam ettiler. Asıl düşündüren Fenerbahçe'nin oyunun belirli bölümlerinde oyundan tamamen kopuyor gibi oynuyor olması. Bunu son haftalarda bazı maçlarda çok çok net görüyoruz. Ama böyle kötü dönemler atlatılabilir. Önemli olan bu tür maçları kazanabilmek.
Hakem Barış Şimşek bir pozisyon dışında başarılıydı. Ama o pozisyonda da sonuca etki etti. Fenerbahçe'nin ilk golünde Bienvenu şutu çektiğinde Özer kalecinin hemen önündeydi ve görüş alanında olduğu için pasif ofsayt olarak düşünmek yanlış olur. Dolayısıyla Fenerbahçe'nin ilk golünde ofsayt pozisyonu vardı.