FIFA ve UEFA'nın en önemli isimlerinden Şenes Erzik bir Türk vatandaşı. Bu kurumlarda çeyrek yüzyılı aşkındır görev yapıyor. Kendisine hem büyük bir saygım hem de sevgim vardır. Onun döneminde hakemlik yaptığımdan hiyerarşik olarak da astı durumundaydım. Sayın Erzik'e kendi adıma değil, 75 milyon Türk vatandaşı adına çok basit bir sorum var: Herhangi bir ülkede bir futbol federasyonunun ceza kurulu bir takım şike yaptı diye küme düşürmeyip de önemli bir puan silmeyle cezalandırırsa, UEFA ve FIFA bu uygulamaya karşı çıkar mı?
Şu anda Türkiye'de tam anlamıyla bir orta oyunu oynanıyor. Futbolun neredeyse tüm unsurları yalan ve dezenformasyonlarla şike sürecini manipüle edip kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Herkes topu başkasının üzerine atıyor. Yukarıdaki sorunun yanıtı "Evet, UEFA müdahale eder" ise 75 milyon el ele tutuşup "Kimse düşmesin" desek bile UEFA kafamıza binecek demektir. Kimse kıvırmasın.
Belki Galatasaray, Trabzonspor ve birkaç takım dışında hiçkimse, başta Fenerbahçe ve diğer kulüplerin küme düşmesini istemiyor.
Bir de tabii ki Aziz Yıldırım... TFF Başkanı, "58. madde değişmeyecek" diyor.
O zaman niye Kulüpler Birliği ile toplantılar yapılıyor? Niye Sayın Aydınlar Perşembe günü UEFA ile görüşmeye İsviçre'ye gidiyor?
Niye 26 Ocak'ta TFF Genel Kurulu toplanıyor? 58. madde kesin değişmeyecekse bunlara hiç gerek yok.
Aydınlar'ın, hayatının sonuna dek "Fenerbahçe'yi küme düşürmüş bir Fenerbahçeli Federasyon Başkanı" olarak anılmaktan hoşlanmayacağı gerçek. Sayın Aydınlar'ı seven bir insan olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, kendisi hayatının sonuna dek ya yukarıdaki gibi, ya da şike sürecini büyük bir eyyam ve aflarla yönetmiş, Rahşan Ecevit misali bir sıfatla anılacak. Nereden baksanız, sonuçta acı çeken ve mutsuz olan o olacak.

ORDU ÖNCESİ NE GÖRÜŞÜLDÜ!
Sayın Aydınlar'a sormak istiyorum: Ordu yolculuğu öncesi Aykut Kocaman'ı yoldan çevirip görüşmekteki aceleniz neydi? Bu işe kim aracı oldu? Neyin pazarlığını yaptınız? Belli ki konu çok önemliydi.
Eğer konu önemli değilse, bu görüşmeyi niye
Ordu dönüşüne bırakmadınız? TFF yetkililerinden bazı hokkabaz medya mensuplarına kadar herkes pazarlıklar ve hesaplar içinde. Kimi siyasi erk kullanıp kendini, hukuki davalarını ve tuttuğu takımın başkanını kurtarmaya çalışıyor (ki bu konu üzerinde daha sonra önemli açıklamalar yapacağım), kimi kendi camiasına "Biz etik davranıyoruz" diyerek, topu federasyona atıp arkadan kulisler yapıyor ve maalesef halk da bu rezilliği seyretmek zorunda kalıyor.
Ama asıl rezilliği büyük bir acıyla ben seyrediyorum. Geçenlerde Kulüpler Birliği toplantısında tüm başkanları izledim.
İçlerinden bir-iki tanesini orada beyefendi gibi oturup büyük saygı görürken Aziz Yıldırım'ın Metris'te olması yüreğimi dağlıyor. Çünkü Aziz Yıldırım'ın suçlandığı konulara baktığımızda o bir-iki başkanın yıllardır yaptıklarının yanında devede kulak olduğunu da çok net görebiliyorum.