İlk yarıda Fenerbahçe için her şey mükemmeldi. Topu yapan, hep kontrolüne alan, dönen topları kapan, pozisyon bulan hep Fenerbahçe oldu. İlk devre sanki o problemli Fenerbahçe değil de bambaşka bir Fenerbahçe var gibiydi. Emre, Fenerbahçe tarihindeki en iyi maçlarından birini oynadı.
İlk yarıdaki Bursaspor'a bakınca "Bu nasıl şampiyon?" diyoruz. Sürekli top kayıpları, acemice hareketler bizleri çok şaşırttı.
Fenerbahçe'nin ilk devredeki mükemmel oyunu skoru da getirdi. Emre'nin ceza alanına girişi, rakipten sıyrılışı ve Alex'e ortası birinci sınıftı. Alex de kaleye vurdu ve fırsatçı Semih golünü atıverdi. Bu yarı Fenerbahçe 2- 0'ı bulsa maç çok farklı olur, ligin kaderi bile değişebilirdi.
Ardından ikinci yarı başladı ve Fenerbahçe'yi 15 dakika tanıyamadık. Anlamsız şekilde geriye yaslandılar. İşte bu dakikalarda o ana kadar hiç bir şey yapmayan, futbol adına ortaya bir şey koyamayan Bursa'nın golü geldi. Bu golde Fenerbahçe defansının hatasından da söz etmeden geçemeyeceğiz. Arka direkte iki Bursalı'nın demarke kalması ve Ergiç'in yakın mesafeden golü yapması kabul edilebilir bir görüntü değildi.
Beraberlik golü maçta hem disiplini yok etti hem de sürat geldi. Son yarım saat tam bir basket maçı gibiydi. Top bir o kalede bir bu kalede... İşte bu dakikalarda sahanın en kötüsü Bursasporlu Sercan öylesine net iki pozisyonu kaçırdı ki; belki de Bursaspor'u galibiyetten etti. Aslında kaçırdı mı yoksa kötü vurdu ve Volkan mı kurtardı tartışılır. Ama maç boyu iyi oynamayan Bursa bu dakikalarda maçı alıp gidebilirdi.
STOCH ÇIKMAMALIYDI
Aykut Kocaman'ı anlamak mümkün değil. İkinci yarının ortalarında bu devre takımının en iyi oyuncusu Stoch'u oyundan aldı. Eğer sakatlık problemi yoksa son derece yanlış bir karar. Çünkü Stoch hem kendi kulvarını çok iyi kullanıyor hem de önemli pozisyonlar üretiyordu.
Futbola baktığımızda Fenerbahçe çok iyi oynadı ancak kazanamadı. Net pozisyonlara bakınca ise Bursaspor galibiyeti kaçıran taraftı.
Cüneyt Çakır Türkiye'nin 1 numarası. Çok sakin ve dengeli bir hakem. Birkaç faul ve kart hatasına rağmen onun için de "Başarılı bir maç yönetti" diyebiliriz.