Pazar gecesi Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi oynandı. Maç 1-1 bitti. Yani sadece iki gol var. Beşiktaş'ın yediği golde kanaatimce Lugano'nun İsmail Köybaşı'ya yaptığı bir faul mevcut.
Hakemleri yorumlayan bir kişinin buna "Faul" ya da "Faul değil" demesini saygıyla karşılarım. Mesela bence faul, bir başka hakem yorumcusuna göre faul olmayan bir pozisyon olabilir. Ama Sevgili Şansal Büyüka öncülüğündeki LigTV programını seyrederken çok rahatsız oldum. Sevgili Markus Merk bu pozisyonda hiçbir şey olmadığını bir cümleyle geçiştiriverdi. Yani diğer bir deyimle tartışmalı bir golün nizami olup olmadığı Şansal Büyüka, Mustafa Denizli ve Markus Merk tarafından sadece iki saniye konuşuldu. Pek tabii ki, bir golde faul var mı yok mu tartışması yarım saat sürmemeli. Ama diğer pozisyonlarda da böyle geçiştirmeler olsa, "Ne yapalım! LigTV'nin politikası böyledir" diyeceğiz.
HAKEMLER EYYAMCI OLUR!
İbrahim Üzülmez'in hakeme olan öfkesi dakikalarca konuşulurken, Mehmet Aurelio'nun kaleci Volkan'a yapmış olduğu faul yine dakikalarca tartışılırken; sonucu değiştirmiş olan bir golün sadece birkaç saniyede geçiştirilmesini Türk hakemliği için son derece tehlikeli buluyorum. Niye mi? Alın size kapı gibi bir örnek. Pazar geceki yorumları izleyen Deniz Çoban bir gün sonra yönettiği Gaziantep-Bursa maçındaki Ömer'in faulünü çalamadı. Çünkü o biliyor ki; "faul mü, değil mi?" olacak bu gol sadece birkaç saniye konuşulup geçiştirilecek. Tıpkı Pazar gecesi Beşiktaş'ın yediği gol gibi.
Hep söyledik. Hakemleri koruyan yorumlar önce kulağa hoş gelir. Hakemler önce çok sevinir. "Oh nihayet Türk futboluna huzur geldi" derler. Ama haftalar geçtikçe bir de bakarlar ki, "Nasıl olsa korunuyoruz... Nasıl olsa arkamızda kapı gibi Markus Merk ve Şansal Ağabey var" diyen hakemler eyyam moduna geçiverirler. Bizden söylemesi!