Dün MHK Başkanı Oğuz Sarvan'ın konuşmalarını dinlerken üzüldüm ve kızdım. "Hakemlerimiz bu sene geçen seneden daha iyi notlar alıyorlar" dedi. Sevgili Oğuz, Türkiye'de her hafta bir hakem felaketi yaşanırken kimin umurunda notlar? "Avrupa'da da hakemler hata yapıyor" dedin. Bu da kimin umurunda Oğuz? İnsanlar, kulüpler, futbolcular, dürüst ve objektif yönetimler bekliyorlar. Gerisi laf kalabalığı.
"Avrupa'nın en iyi eğitimi bizde yapılıyor" demişsin. Hakemlikte en önemli şey yetenektir, kendine güvendir, zekadır. Eğitim ise sonra gelir. Bunu en iyi senin bilmen gerekirken adeta masal anlatıyorsun.
Neyin penaltı, neyin kırmızı kart olduğunu artık neredeyse milyonlarca insan biliyor. Sen bu dakikadan sonra üst düzey bir hakeme bunları mı öğretiyorsun. Penaltının eğitimi mi olur?
Önemli olan; hakemlerin kalitesini yükseltmek için neler yaptın? Mesela atamalarda ve FIFA listesinde isabetli kararlar verebildin mi? Testiyi taşıyanla, testiyi kıran hakeme hak ettikleri ceza veya ödülleri verebildin mi?
Özellikle toplumun kafasını karıştıran bazı hakem uygulamalarında bilirkişi olarak çıkıp kamuoyunu aydınlatabildin mi? Mesela F.Bahçe-Belediye maçında Deniz'in attığı golün Santos'un kaleci Hasagiç'i rahatsız ettiği gerekçesiyle iptali doğru muydu? Eğer o karar doğruysa 1 hafta sonraki Trabzon-G.Birliği maçındaki benzer pozisyonda hakem yanlış mı karar verdi?
Diyarbakır- Belediye maçında hakem içeri girdi ve bir daha çıkmadı. Ertesi günkü açıklamalarda Hüseyin Göçek'in "MHK, bize sezon başında talimat verdi. İçeri girdiniz mi bir daha çıkmayacaksınız diye" ifadesi var. Bu doğru mu? Böyle bir talimat verdiniz mi? Eğer UEFA'nın da böyle bir uygulaması varsa Şampiyonlar Ligi'ndeki Milan-İnter maçında olaylar nedeniyle içeri giren Alman hakem Markus Merk tekrar niye sahaya döndü?
Yanıtlaman gereken o kadar çok soru var ki. Ama maalesef hakem camiası yine devekuşu misali davranıyor. Kafasını kumun içine sokuyor. Zannediyor ki; onu kimse görmüyor.