Eğer Galatasaray son 5 dakika oyuna kurtarıcı olarak Servet'i sokuyorsa birçok şey skandal demektir. Sakın yanlış anlaşılmasın Rijkaard, Servet'i defansa değil santrfor oynaması için oyuna soktu. Aslında bu karar bile devre arası yapılan büyük yanlışın en önemli kanıtıdır. Galatasaray kötü mü oynadı? Aslında hayır. Keita dışında hiçbir oyuncu için kötü oynadı diyemeyiz. Arda iyiydi, Elano çok iyiydi, Caner de, Uğur da. Peki o zaman asıl sorun ne?
Cevabı çok açık. Galatasaray'ın santrforu yok. Tekrar söylüyorum; Galatasaray'ın santrforu yok... Jo iyileşse bile o mevkiinin birinci adamı değil. Galatasaray'da santrfor olarak Arda oynayamaz, Keita da oynayamaz. Rijkaard bunları gördü de sonunda Servet'ten medet umar hale düştü. Giovani, tam bir hayal kırıklığı. Emre Çolak'tan ne farkı var. Hatta Emre Çolak, tecrübe kazandıkça değil Galatasaray'ın, Türk futbolunun önemli bir yıldızı olacak bence.
Dün gece Elano herkesi şaşırttı. Beklentinin çok üstündeydi. Topları çok iyi kullandı. "Sen neymişsin be Elano!" dedirtiverdi.
Galatasaray'ın yediği gollere bakıyoruz. İkisi de hatalı. Duran toplardan gol yemeyi çok seviyorlar ve çok da iyi beceriyorlar. Kim oynarsa oynasın defans sürekli yerleşim hatası yapıyor. İkinci golde de ofsayt taktiği her şeyi bozuverdi.
İLK HEDEFİ ISKALADI
Sonuçta Frank Rijkaard'ın Galatasaray'ı ilk hedefinden dün gece uzaklaştı. Ama dün gece sahada bir adam daha vardı. Karışık duygular içindeydi. Adı Necati. Galatasaray'ı kupadan eleyen eski bir Galatasaraylı. Ama o kadar kibar ve zarif ki, golünü attıktan sonra çok şey yapmak istiyor; yine de aile terbiyesi buna izin vermiyor.
Bünyamin Gezer'i kutluyoruz. Penaltıdan önce faul diye itiraz edildi ama faul yok. Kartları yerinde, otorite dört dörtlük. Üstelik kilo da vermiş. Her şey yolunda gözüküyor.