F.Bahçe tat vermedi. Kazandılar ama birçok olay yeniden geçen seneye benzemeye başladı. Eğer Alex bireysel yeteneğinden kaynaklanan golü atmasa F.Bahçe İstanbul'a üç puanla dönemezdi. Hücumda çoğalamıyorlar, kanatlara inemiyorlar. Tıpkı geçen sezonki gibi. Güiza net golleri kaçırıyor, çamur atar gibi pas atıyor. Tıpkı geçen yılki gibi.
Mehmet Topuz hem çok büyük paraya alındı, hem de Beşiktaş ile F.Bahçe'nin arasını açtı. Ama dün geceki Mehmet Topuz gibi F.Bahçe'de çok oyuncu var. Dün geceki Mehmet Topuz'un Selçuk'tan fazlası yok. Giden Josico ve Maldonado'dan da fazlası yok. Hep dikine oynamasına alıştığımız Topuz dün gece geriye oynayan, sorumluluk almayan bir oyuncu görüntüsü çizdi. Ama ona da hak vermek lazım. Kolay değil elbet. Birçok gerilimli olay onu da yıprattı. Bir Anadolu takımının önemli oyuncusu olmak demek, F.Bahçe'de çok başarılı olacaksınız anlamına gelmiyor.
Roberto Carlos'un bence F.Bahçe'de işi bitmiş. Artık ne ona F.Bahçe'den, ne de F.Bahçe'den ona fazla bir fayda beklenmemeli. Dün gece F.Bahçe Emre'yi çok aradı. Hem organizasyon hem hırs hem de savunmaya yardım yönünden Emre F.Bahçe için çok gerekli bir oyuncu. Bunu dün gece çok iyi görebildik.

HAKEMDEN İLGİNÇ KARARLAR
Santos büyük umutlarla geldi, lige iyi de başladı. Ama dün gece Santos'tan beklediğimiz kaliteyi de göremedik. Kısaca belki de F.Bahçe bu sezonun en kötü maçını oynadı ama Anadolu'nun en zorlu rakiplerinden biri olan Bursa'yı da deplasmanda yendi.
Anlayamadığımız bir şey F.Bahçeli oyuncuların aşırı sinirliliği. Kabul edebiliriz ki, hakemin bazı kararları onları germiş olabilir. Ama zaman zaman gerçekten kendilerine büyük zarar olarak geri dönebilecek aşırılıklar içindeydiler.
Sonuçta F.Bahçe Türkiye'deki her takım için zor sayılabilecek deplasmandan kötü bir oyun ama üç puanla İstanbul'a dönüyor.
Gelelim hakeme... Manasız kartlar verdi. Tuhaf fauller verdi. Açık faulleri es geçti. Kornerleri aut, auttu korner verdi. Ama en kötüsü futbolcuların kendisini itip tutmasına göz yumdu.