Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AHMET ÇAKAR

Bugün Arda yarın kim?

"Endüstriyel futbol, oyuncuya bedelini ödüyor ama bu gencecik insanları da 'parya' gibi kullanıyor. Bu stresli ortamda daha nice Ardalar sahada böyle acılar yaşar."

Pazar gecesi Arda belki de hayatında ilk defa gerçek korkuyu yaşadı. Yere yığıldığında, maçı seyreden ailesi ve sevenlerinin neler hissettiklerini anlayabilmek hiç kolay olmasa gerek. Tıpkı son 5-6 yıl içerisinde düzinelerce gencin yere yığıldıklarında, onların yakınlarının da yaşadıkları acıyı anlayamamak gibi. Sevillalı Antonio Puerta, Benficalı Miklos Feher, Kamerunlu Vivien Foe ve onlar kadar ünlü olmayan Elazığsporlu Gökmen Yıldıran, Adana Demirsporlu Kayhan Kaynak ve niceleri. Bu isimleri sahalarda kaybettik. Bir de ölümle burun buruna gelenler var. Manisalı Meduna ve tabii ki Ümit Özat.

MAÇTA FENALAŞAN ARDA'NIN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

ANİ ÖLÜM RİSKİ YÜKSEK

Kim ne derse desin; günümüz futbolundaki tempo ve maç sıklığı insan hayatını tehdit eder boyutta. Eğer bir futbolcunun doğuştan gelen veya kalıtımsal bir kalp-damar anomalisi varsa ve bu durum tıbbi muayenede atlanmışsa o futbolcunun sahada ani ölüm riski çok yüksek. Endüstriyel futbol, futbolcuya bedelini ödüyor ama bu gencecik insanları da 'parya' gibi kullanıyor. Şimdi hem FIFA'ya hem de tıp adamlarına soruyorum: nLig, Avrupa, kupa ve milli maçlar adı altında binlerce

* Sürekli adrenalin, stres, efor ve (belki sonradan yerine konsa da) oluşan elektrolit kaybı insan vücudunda hangi tahribatlara yol açıyor?
Futbolcuların rahip olmadıklarını düşündüğümüzde de bu bezdirici tempoya içki, sigara, uykusuzluk ve abartılı seks de eklendiğinde neler olabileceğini kestirebilmek hiç de zor değil. FIFA'nın ve ilgili federasyonların karar verme zamanıdır. Yılda 70-80 maça varan müsabaka trafiğinin azaltılması gerek. Örneğin, Türkiye Kupası hele hele üst düzey takımlarda oynayan futbolcular için angarya. Belki futbolumuza para giriyor ama tahribat çok büyük. FIFA ve UEFA para uğruna uluslararası maç sayısını çok artırdı. Maç demek, para demek. Para demek, stres demek. Stres demek daha nice Arda gibilerin sahada yaşadıkları acıyı yaşamak demek.

İLAÇLARIN KOKUSU ÇIKAR!
Şimdi Skibbe'ye sormak lazım; Lincoln, Baros ve Meira'ya Lizbon'da izin verdin. Onlar herhalde gece saat 00:00'dan sonra kiliseye gidip dua etmediler. 90 dakika tükenmiş vücutlarla nereye gitmiş olabileceklerini kestirememek için geri zekalı olmak lazım. Aynı futbolcular ertesi gün 4 saat uçak yolculuğu yaptılar. İki gün sonra da Fenerbahçe maçını oynadılar. Ya onların arasında Arda da olsaydı? Yıllardır söylemişimdir; futbolcu için kamp aslında maçtan bir gece önce değil, maçın oynandığı gece gerekli. Dünyanın her yerinde futbolcuların çoğu maçtan sonra aleme giderler. Dünya futbolunda gerekli kurumsal ve sosyal değişiklikleri yapmazsanız daha nice böylesine vahim olaylar yaşanabilecektir. Bunlara ek olarak; duyduğumuz ama belki de anti doping merkezlerinin bile kanıtlayamadığı ilaçlar olduğunu biliyoruz. Başarı ve para uğruna yüksek teknolojinin ürettiği ama doping listesinde olmayan ilaçlar da kullanılıyorsa durum daha da vahimdir. Yalnız şu bilinmelidir ki, önceki paragrafı Arda için söylemiyorum. Ama özellikle bazı Amerikan laboratuvarlarında üretilmiş, kanıtlanamayan ancak performansı çok artıran ilaçların kokusu pek yakında çıkacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA