Pazar günü İnönü Stadı'nda çok tuhaf, tuhaf olduğu kadar da çok üzücü görüntüler yaşadık. Yaklaşık 300 kişilik bir Fenerbahçe grubu, sırtlarında Beşiktaş tişörtleri olmak üzere, aynı bölümden bilet alarak stada girmişler. Maç başlar başlamaz da sırtlarındaki Beşiktaş formalarını çıkarıp Fenerbahçe lehine tezahürata başlamışlar. Ne olduysa bundan sonra oldu. Bunu gören binlerce Beşiktaş taraftarı önce İstanbul Valisi'ne, sonra da Fenerbahçe aleyhine bağırmaya başladılar. "Vali istifa" sloganları sonrasında emniyetin operasyonu başladı. Bizzat İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah'ın sevk ve idaresinde tiribünde bulunan yaklaşık 300 kişilik grup polis zoruyla dışarı atıldı. Şimdi dışarı atılanlardan biri Yargı'ya başvursa ne olacak? "Ben biletimi aldım. Bu bilet alma organizasyonunu Fenerbahçe Kulübü yapmadı. Ama daha maçın başında, sahaya yabancı madde atmadan, anarşi çıkartmadan polis nezaretinde stattan çıkarıldım" derse ve ilave ederse...
1- Aldığım biletle maçı seyretmem bizzat devletin kolluk kuvvetleri tarafından engellendi.
2- Televizyonda milyonlarca insan tarafından bir stat teröristi olarak lanse edilmemden dolayı manevi şahsiyetim zedelenmiştir.
3- Bizzat kolluk kuvvetlerinin sert müdahaleleriyle acı çektim.
4- Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de karakola götürülüp ifadem alındı.
Bu şekilde adli yargıya başvurursa, durum ne olacak?
Devletin kurallarını çok açık biçimde koyması lazım. Sezon başı İstanbul Valiliği'nin aldığı karar "Derbilere hiçbir misafir takım seyircisi gelmeyecek" şeklindeydi. Bu talimattan toplu olarak gelişi mi anlamalıyız yoksa münferit olarak gelen misafir takım seyircisinin bile stada giremeyeceğini mi hükmetmeliyiz? Diyelim ki devlet, misafir takım seyircilerine toplu bilet satışını ve stada toplu gelişi yasaklamış olsun. Peki tek tek gelen misafir takım seyircileri ne olacak? Bunlar üzerlerine kendi takımlarının formalarını giymedikleri takdirde stada girebilecekler mi? Şayet devlet buna bile izin vermezse örneğin F.Bahçeli olduğunu bildiğimiz Sayın Vali Muammer Güler G.Saray ve Beşiktaş deplasmanlarında
tribünde yerini alabilecek mi? Şaka bir tarafa devletin bütün bu noktalara çok detaylı çok mantıklı ve AB yolundaki Türkiye'de temel insan haklarına zarar vermeden açıklama getirmek zorunda. Belirsizlik beraberinde kaos getiriyor. Kaosun sonu da sporda çok açık. Gencecik masum insanların güvenliği tehlikeye girer.